Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "17 Nisan'da sonuç ne olursa olsun Türkiye'nin geri kalan yapısal reformlarla güçlü şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor." dedi.

İstanbul Portföy'ün toplantısına katılan Şimşek, 16 Nisan'da yapılacak referandumdan hareketle Türkiye için kalıcı istikrarın öneminden bahsetti. Türkiye'nin istikrarını sağladığı dönemlerde daha iyi iş yaptığına işaret ederek, geniş tabanlı halk desteğine sahip hükümetlerin reform yapabildiğini dile getiren Şimşek, çok parçalı koalisyonlarda reform yapmakta zorluklar yaşandığını hatırlattı.

Anayasa değişikliğinin finans sektörü açısından da çok önemli olduğunu belirten Şimşek, şunları anlattı:

"Çünkü bir yandan yönetimde istikrarı sağlayacaksınız, bir yandan da bir daha bu ülkede demokratik sistemin kesintiye uğramasını engelleyeceksiniz. 17 Nisan'da sonuç ne olursa olsun Türkiye'nin geri kalan yapısal reformlarla güçlü şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor. Geçen sene yapısal reformların en azından meclisten geçirilmesi anlamında ciddi mesafe kat ettik. Şubat ayında Ar-Ge ekosistemini güçlendirecek önemli bir reform yaptık. Mayıs ayında iş gücü piyasası esnekliğinin çok önemli iki bileşenini hayata geçirdik. Temmuzda yargı reformunun çok önemli bir ayağı hayata geçti. BES, taşınır rehni reformu gibi reformları hayata geçirdik. Bu liste çok uzun. 2016 gibi zor bir yılda, son yılların en güçlü reform adımları atıldı."

Reformlara devam edileceğinin altını çizen ve başta eğitim reformu olmak üzere yapılan diğer reformlarla ilgili katılımcılara bilgi veren Şimşek, nüfusun bugün yüzde 24'ünün 15 yaş altı olması dolayısıyla eğitimde, yapılan reformlar sayesinde bu nüfusun en az 15-16 yıllık eğitime sahip olacağını vurguladı.

Şimşek, Türkiye'nin dördüncü sanayi devrimine hazırlıklı girdiği yorumunda bulunarak, eğitimde kalitenin önemine değindi. Okul öncesi eğitim, tam gün eğitim gibi bileşenlerin bu anlamda önemli olduğunu belirten Şimşek, vergi gelirlerinin yüzde 25'e yakın kısmının eğitime harcandığını bildirdi.


- "Tam gün eğitim, okul öncesi eğitim 2019'da zorunlu hale gelecek"


Tam gün eğitim ve okul öncesi eğitimin 2019 yılında zorunlu hale geleceğini belirten Şimşek, "Şimdi biz ilk dört yıldan sonra beşinci yılı tamamen bir hazırlık sınıfı yapabilir miyiz, yani ilkokulun sonunda 1 yıl, herhangi bir yabancı dilde hazırlık sınıfı yapabilir miyiz, onu çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Şimşek ilave reform alanlarına dikkati çekerek, reformların tamamında ilerleme olduğunu, 17 Nisan 2017- Nisan 2018'de geriye kalan tüm reformların hayata geçirilmesi ve anayasa değişikliği ile uzun vadeli istikrarın garantiye alınmasıyla Türkiye'nin önünün açık olduğunu söyledi.

Türkiye'nin yakın coğrafyasındaki sıkıntılara değinen Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şu veya bu şekilde taşlar yerine oturacak. Birkaç yıl sonra belki o bölgenin yeniden inşasını konuşacağız. Türkiye için en zoru geride kaldı. Hayal edebileceğiniz bütün felaketleri yaşadık, Türkiye bütün stres testlerinden geçti, buna rağmen ekonomi geçen sene yüzde 3 büyüdü. Bana bu dayanıklılıkta bir tane ülke anlatmanız zor. Demek ki temeller çok sağlam.

Doğru tedbirler alıyoruz. 250 milyar liralık finansmana erişim paketi çok kritik bir değişken, hem finans sektörünü hem reel sektörü rahatlattı. İlave yatırım teşviklerinde inanılmaz bir heyecan var. Geçen hafta Yüksekova'daydık. Hakkari'de bile cazibe merkezleri kapsamında 10 bin kişilik istihdam, neredeyse 1 milyar lira yatırım büyüklüğünü içeren başvuruda bulunulmuş. Bu muazzam bir rakam. Demek ki o enerji yerini bulmuş."

Şimşek, Türkiye'deki gelişmelere bakıldığında kötümser olacak bir durumun sözkonusu olmadığını belirterek, "Bu Anayasa değişikliği ile inanıyorum ki son 1 yıl içinde aldığımız tedbirlerle Türkiye çok hızlı şekilde tekrar yüzde 5-6 büyüme patikasına oturur. Bunu orada tutabilmenin ön koşulu geri kalan reformları yapmak ve anayasa değişikliğinin de Türkiye'nin önünü açacak şekilde kabul edilmesi." diye konuştu.

Şimşek, "Bireysel emeklilik Sistemi'nde (BES) 2019 katılımcı sayısı öngörümüz 14-15 milyon. Vatandaş BES'te yüzde 25 devlet katkısının önemini anlasın isteriz" derken erken seçimin gündemde olmadığını da sözlerine ekledi.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Türkiye için en kötüsü geride kaldı. Türkiye olağanüstü bir dönemden geçti, yatırımlar arzulanan düzeyde değil" şeklinde konuştu.

Şimşek, "Devlet olarak Halkbank'ın arkasındayız. Halkbank'ın hiçbir işlemi küresel normlara aykırı değil" yorumunu yaptı.