Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Şarkıcı Atilla Taş ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da aralarında bulunduğu 12 şüpheli, FETÖ'nün medya yapılanması soruşturması kapsamında, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya' ve 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından tutuklandı. Gazeteci Ali Akkuş, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen FETÖ'nün medya yapılanması davasında 31 Mart'ta tahliye edildikten sonra Silivri Cezaevi çıkışında, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi medya yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şarkıcı Atilla Taş ile Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da aralarında bulunan 13 şüpheli emniyetteki 14 günlük gözaltı işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na çıkarıldı.

Gazete Habertürk'ten Veli Sarıboğa'nın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, FETÖ üyesi olduğu iddia edilen 13 şüphelinin "darbe girişimi esnasında, öncesinde, sonrasında, kamuoyu oluşturmak amacıyla örgütün medya yapılanmasında yer aldıkları, örgüte ait basın kuruluşlarında aktif olarak görev yaptıkları, darbe girişimi eyleminin etki ajanlığı görevini yerine getirdikleri, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün nihai hedefi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasal düzenini bozarak ele geçirme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme eylemine katıldıkları, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunduğu" gerekçesiyle tutuklanmasını talep etti.

Tutuklanan 12 şüpheliler şarkıcı Atilla Taş, gazeteciler Abdullah Kılıç, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Erkan Acar, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Oğuz Usluer, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız, Yakup Çetin.

"DARBE GİRİŞİMİ EYLEMİNİN ETKİ AJANLIĞINI YAPTILAR"

Şüpheliler hakkındaki sevk yazısında, 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ/PDY şüphelilerinin, darbe girişimi esnasında, sonrası ve öncesinde örgütsel kamuoyu oluşturmak maksadıyla örgütün medya yapılanmasında yer aldıkları belirtildi.

Yazıda, örgütün sadece mensupları tarafından kullanılmak üzere hazırladığı kriptografik haberleşme programı "ByLock" kullandıkları, örgütün üst düzey yöneticileri ile yoğun irtibatlarının bulunduğu, örgütsel hiyerarşi içerisinde hareket ettikleri, örgüte müzahir sendikalara üye oldukları kaydedildi.

Şüphelilerin örgüte ait basın yayın kuruluşlarında aktif görev aldıkları, darbe girişimini gerçekleştiren ve halen tutuklu yargılanan FETÖ/PDY silahlı kanadıyla eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ettikleri, darbe girişimi eyleminin etki ajanlığı görevini ifa ettikleri anlatılan sevk yazısında, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde yoğun katkıları bulunduğu vurgulandı.

ATİLLA TAŞ'IN İFADESİ

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) medya yapılanması davasından tahliyesine karar verilen ardından ''darbe girişimi soruşturması'' kapsamında tekrar gözaltına alınan Atilla Taş'ın, ifadesinde ''fuatavni'' hesabının kurucusu olduğu tespit edilen Said Sefa ile olan ilişkisini anlattığı öğrenildi.

Atilla Taş'a emniyet sorgusunda FETÖ'nün medya yapılanma davasının sanıklarından ve ''fuatavni'' hesabının kurucusu tespit edilen Said Sefa ile olan irtibatının sorulduğu öğrenildi. Şüpheli Taş'ın, ''Sefa isimli şahıs yaklaşık 2 yıl önce beni arayarak haberdar medya isimli sitenin sahibi olduğunu, Twitter adresinden beni takip ettiğini ve yazılarını sitesinde paylaşmak istediğini söyledi. Ben de kendisine herhangi bir sakınca olmadığını, zaten piyasadaki yazılar olduğunu söyledim. Bunun haricinde kendisiyle yüz yüze 2-3 kez görüşmüşlüğüm olmuştur.'' dediği kaydedildi.

Said Sefa'nın kendisini 2-3 kere ofisine çiğ köfte yapmak için çağırdığını ancak müsait olmadığından bunlardan sadece birine gittiğini dile getiren Taş, Sefa ile aralarında geçenleri şu şekilde anlattı:

''Ofisine gittiğimde toplamda 5-6 kişi bulunuyordu. Bunlardan ekranlardan tanıdığım Erhan Akkuş ve Ahmet Memiş vardı. Bunun haricinde birkaç kişi daha vardı fakat şu aşamada isimlerini bilmiyorum ya da hatırlamıyorum. Kendisinin 'fuatavni' adı ile hesabı olduğunu da bilmiyorum. Said Sefa'nın düzenlenmiş olduğu çiğ köfte davetinde Ahmet Memiş'i tanıdım. Memiş ile ilk olarak burada tanıştım. Kendisi bana 'bizim gazetede yaz' gibi tekliflerde bulunuyordu. O zamanlar Twitter'da popüler olmamdan dolayı yaklaştıklarını düşünüyorum. Önceden kendi Twitter adresimde yazmış olduğum yazıları benden yayınlamak için istiyorlardı. Ben de bunda bir sakınca olmadığını söylememe rağmen kendileri sanırım telif hakkı için bana para teklif etti.

Ben ilk etapta gerek olmadığını zaten benim kendi hesabım tarafından yayımlandığını söylemem rağmen kendi Twitter adresimde yayınlanan 4 tane yazıya bin TL para vererek kendilerine ait sitede yayınladığını biliyorum. Ancak şunu belirtmek isterim ki Said Sefa ve Ahmet Memiş 3-5 kere beni arayarak bana 'bizim yazılarımızı retweet eder misin, sitemizin yazılarını reklam yapar mısın?' teklifinde bulundular. Ben de bundan dolayı sıkıldım, bunaldım ve kendilerinden soğudum. Kibarca kendilerine 'Twitter adresim benim özel profilim, burası reklam yeri değil, dediklerini yapamam beni bu konuda sıkıştırmayın' dedim. Bunun üzerine Said Sefa kendi adına kayıtlı hesabından beni takipten çıkardı. Bu şekilde bana tepki gösterdiğini düşünüyorum. Onun dediklerini yapmayınca beni de bir daha aramadı. Bu şekilde münasebetimiz son buldu.''

Haberturk.com