Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, piyasaların halk oylamasında "evet" kararının çıkmasını beklediğini belirterek, "Halk oylaması sonrasında, uluslararası yatırımcılardan aldığımız dönüşler de olumlu. Bundan sonraki süreçte adımların hızla atılmasını bekliyoruz. Yatırımcılar da bunu bekliyor." dedi.

Ermut, "Sonuçta anayasa değişikliği bir vaatte bulundu. Bu vaadin hızlı bir şekilde gerçekleşmeye başladığını elbette yatırımcılar görecekler ve bu durum yatırımlara da yansıyacak. İnşallah, olumlu meyvelerini 2017'de toplamaya başlarız diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Arda Ermut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilen halk oylamasına katılımın yüksek olduğunu, bunun, Türkiye'de demokrasinin geldiği noktayı çok güçlü bir şekilde gösterdiğini söyledi.

Ajans olarak, bundan sonraki süreçte düzenleyecekleri programlarla, sistemin neler getireceğini ve yatırım ortamına yansımalarını yoğun şekilde anlatacaklarını dile getiren Ermut, "Yatırımcıya, bu sistemin 'tek adamlığa, otoriterliğe gitmek' gibi bir durum değil, tam tersine çok daha etkin yönetilen bir devlet yapısına kavuşmak için yapıldığını ve bunun yatırım ortamına da etkilerini göreceklerini söyleyeceğiz. Anayasa değişikliği zaten üzerimize dar gelen bir elbisenin değiştirilmesi gibi bir durumdu, zaten atılması gereken bir adımdı." diye konuştu.

Çalışmalarında verimli bir döneme girdiklerini ifade eden Ermut, "Yeni sistemle ilgili özellikle yatırım ortamını etkileyen yapısal değişiklikler yapıldıkça, elimizde yatırımcılara sunabileceğimiz daha fazla somut materyal olacak." dedi.

- "Dönüşler olumlu"

Uluslararası yatırımcıların bürokrasinin daha etkin çalışması, kararların daha hızlı alınması, kamu reformu noktasında iyileştirmelerin yapılması ve siyasi istikrarla gelen öngörülebilir piyasa gibi niteliklere baktığını ve gelecek dönemde bu konularda iyileştirmelerin olacağını anlatan Ermut, şöyle devam etti:

"Piyasalardaki beklenti halk oylamasında 'evet' kararı çıkacağı yönündeydi. Halk oylaması sonrasında, uluslararası yatırımcılardan aldığımız dönüşler de bu anlamda olumlu. Bundan sonraki süreçte, mevzuat ve diğer reformlar konusunda neler yapılacağı, sistemde kimin nasıl görev alacağıyla ilgili konuların da netlik kazanmasıyla birlikte, adımların hızla atılmasını bekliyoruz. Yatırımcılar da bunu bekliyor. Sonuçta anayasa değişikliği bir vaatte bulundu ve şimdi bunun karşılığında vaat edilenlerin ortaya konulması gerekiyor. Bu vaadin hızlı bir şekilde gerçekleşmeye başladığını elbette yatırımcılar görecekler ve bu durum yatırımlara da yansıyacak. Bunlar ortaya konuldukça biz de yatırımcılara, 'bunların yapılacağını söylemiştik, sonuçları da bu şekilde oluyor.' diyebileceğiz. Bundan sonraki dönemde kesinlikle bu pozitif havanın etkilerini göreceğimizi düşünüyoruz. İnşallah, olumlu meyvelerini 2017'de toplamaya başlarız diye düşünüyorum."

- "Makro projelerde farklı ülkelerden yatırımcıları göreceğiz"

Ermut, 2010 itibarıyla Türkiye'ye yatırım yapan ülkelerin sayısının artmaya başladığını ve bu durumun rakamlara da yansıdığını bildirdi.

Avrupa'dan gelen yatırımlar hala yüksek olmasına rağmen, Avrupa ülkeleri ve Amerika'nın yanında Uzakdoğu ve Ortadoğu ülkelerinden de ciddi şekilde yatırım çekilmeye başlandığını anlatan Ermut, şunları kaydetti:

"Kriz döneminde sekteye uğramıştı ama Rusya'dan gelen yatırımlar da şimdi yeniden artıyor. İnşallah Rusya ve çevre ülkelerden daha çok yatırım çekmeye başlayacağız. Çanakkale Köprüsü ve güneş enerjisindeki Karapınar Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) gibi makro projeler de çok önemli bir kaldıraç görevi görüyor. Çünkü bunlar yatırımcıların ilgisini çeken, aynı zamanda devletle ortaklık imkanı sağlaması açısından da çok çekici projeler. Bu yaz ihalesi yapılacak olan bin megavat büyüklüğündeki rüzgar YEKA ihalesine de yatırımcılar şimdiden büyük ilgi gösteriyor. Bu projeler sayesinde çektiğimiz yatırımlarla, dolaylı olarak değer zincirinin diğer kısımlarındaki yatırımları da çekiyoruz. Güneş ve rüzgar YEKA ihalelerinde sadece elektrik üretimi değil, aynı zamanda ekipman üretimi şartı da var. Bu sayede, ekipman üretimiyle ilgili bazı yatırımları da kazanacağız ve bu ekipman üretimindeki yatırımlar sayesinde de tedarik zincirindeki başka yatırımları çekme imkanımız olacak. İnşallah, bu zincirleme etkisini kullanacağız."

Ermut, zincirleme katma değer etkisi bulunan benzer makro projelerde, dünyanın farklı bölgelerinden yatırımcıları Türkiye'de görmeye devam edeceklerini düşündüklerini de sözlerine ekledi.​

AA