Bloomberght
Bloomberg HT Haberler 1 Mayıs'ı işçiler düşük sendikalaşma oranı ve sıkıntılı çalışma şartlarıyla karşıladı

1 Mayıs'ı işçiler düşük sendikalaşma oranı ve sıkıntılı çalışma şartlarıyla karşıladı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün gerçekten bayrama dönüşmesi için işçilerin çözülmesi gereken önemli sorunları masada. Kıdem tazminatına fon formülü, esnek çalışmanın işçi kiralamayla nereye evrileceği, taşerona kadro gündemdeki önemli başlıklar

Giriş: 01 Mayıs 2017, Pazartesi 10:21
Güncelleme: 01 Mayıs 2017, Pazartesi 10:25

1977’deki kanlı 1 Mayıs’ın 40.yıldönümünde, Türkiye’nin dört bir yanında emekçiler bugün meydanlarda olacak. Çalışma yaşamındaki sorunlar işçi-memur tüm emekçileri etkiliyor. Bu nedenle 1 Mayıs tüm emekçilerin bayramı olarak kutlanıyor.

Habertürk Gazetesi'nden Ahmet Kıvanç ile Tahsin Akça'nın haberine göre; sendikalaşma oranının yüzde 10’da kaldığı, toplusözleşme yapabilen özel sektör işçi sayısının yüzde 5’in altına indiği, son 3 yıldaki artışa rağmen net asgari ücretin hâlâ AB ortalamasının yüzde 35’ine çıkabildiği ortamda işçiler bugün meydanlarda sorunlarını dile getirecek.

1 Mayıs kutlanırken işçilerin çözüm bekleyen 5 öncelikli sorununu özetledik:

KIDEM TAZMİNATI PLANI KAYGI YARATIYOR

Yaklaşık 15 milyon işçiyi ilgilendiren kıdem tazminatı, emekçilerin gündemindeki en sıcak konu başlığı. Uzlaşma aranacağı mesajı verilirken, önümüzdeki günlerde işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Üçlü Danışma Kurulu’nda konu masaya gelecek.

Bu toplantıda tarafların kıdem tazminatı konusunda prensiplerini ortaya koymaları bekleniyor. İlerleme sağlandığı takdirde sonraki aşamalarda metin üzerinden görüşmelere devam edilmesi mümkün olacak. İşçi kesimi, halen bir yıllık hizmetin karşılığı 30 gün olan kıdem tazminatından geri adım atılmaması gerektiğini savunurken, işverenler sürenin yarıya indirilmesini talep ediyor. Yeni sistemde hesaplama gün üzerinden değil, fona kesinti oranı üzerinden yapılacak. Bir yıllık kıdem tazminatının karşılığı olan 30 günlük ücret, aylık ücretten yüzde 8.3 kesinti yapılması anlamına geliyor.

Şu ana kadar konuşulan oran ise işverenden yüzde 4 kesinti yapılması, devletin de bunun 4’te biri kadar katkıda bulunması şeklinde. İşveren kesimi kendilerinden yapılacak yüzde 4 oranındaki kesintiyi fazla bulurken, işçi kesimi yüzde 4 (işveren) +1 (devlet) oranındaki kesintinin düşük olduğunu savunuyor. Kıdem tazminatı fonu sisteminde, işçiler işsiz kaldığında kıdem tazminatını hemen alamayacak. Fondaki paranın tamamını alabilmek için emekliliği beklemek gerekecek.

ESNEK ÇALIŞMA SAATLERİ NE KADAR ESNEYECEK?

Esnek çalışmayla ilgili düzenlemeler çalışanlar tarafından tedirginlikle izleniyor. Kamuoyunda uzun süre tartışılan geçici iş ilişkisine dair düzenleme geçen yıl yasalaştırıldı. Taşeron sistemini yaygınlaştıracağı, iş güvencesini ve kıdem tazminatı hakkını fiilen ortadan kaldıracağı eleştirileri yapılan geçici iş ilişkisinin etkileri bu yıldan itibaren görülmeye başlanacak.

Düzenlemenin istihdam artışına mı yoksa eleştirilerde dile getirildiği gibi iş güvencesinin ortadan kalkmasına mı yol açacağı görülecek. Diğer taraftan, işgücü piyasasına girişlerin kolaylaştırılması amacıyla kadınlar için esnek çalışma biçimleri yaygınlaştırılacak. Bu yılın sonuna kadar çıkarılması planlanan düzenlemelerle, kadınların çalışma hayatına katılımını artırmak amacıyla evde bakım, bakımevi ve kreş hizmetlerine erişilebilirlik artırılacak.

İŞSİZLİK YÜZDE 13’E ULAŞINCA ALARM VERİLDİ

Önemli konu başlıklarından biri hızla artan işsizlik. 2008’deki küresel krizin Türkiye’ye yansıdığı 2009 yılında işsizlik oranı yüzde 16.1’e ulaşmıştı. O tarihten sonra düşüşe geçen işsizlik son yıllarda yeniden tırmanmaya başladı. İşsizlik oranı ocak ayı itibarıyla yüzde 13.0’e çıkarak son zamanların en yüksek oranına fırladı. 15-24 yaş grubundaki gençler arasında işsizlik oranı ise yüzde 24.5 oldu.

Toplam 3 milyon 985 bin işsizin 1 milyon 192 bini 15-24 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Türkiye’nin çalışma çağındaki nüfusu her yıl yaklaşık 900 bin kişi artıyor. Bunların yaklaşık 650 bini çalışmak için emek piyasasına çıkıyor. İşsizliğin azaltılabilmesi için bu yıl ve önümüzdeki yıllarda en az 650 binden fazla kişiye istihdam sağlanması gerekiyor. İstihdam seferberliği kampanyası ile 860 bin kişiye ulaşıldığı açıklandı ancak mart ve nisan ayında yaşanan yoğun ilginin önümüzdeki aylarda devam edip etmeyeceği merak konusu.

TAŞERONA KADRO RAFTAN İNEMEDİ

Yıllardır çözüm bekleyen kamudaki taşeron işçiler sorunu yüz binlerce emekçiyi yakından ilgilendiriyor. Daha önce bu konuyla ilgili gündeme gelen yasal düzenleme hayata geçirilemedi. Hangi taşeron işçilerinin kadroya alınacağı, hangi işlerin taşerona yaptırılacağı, kadroya alınanların statüsünün ne olacağı konusundaki belirsizlik devam ediyor. Hükümet, taşeron konusunun, yine yıllardır tartışılan kamu personel rejimi ile birlikte ele alınmasını benimsedi. Kamu personel rejimindeki değişiklik ise yaklaşık 3 milyon kamu çalışanı ile bundan sonra kamuda çalışmak isteyenleri doğrudan etkileyecek.

SURİYELİ İŞÇİLERDE KAYITDIŞILIK TEHDİDİ

Suriyeli ve diğer göçmen işçilerin kayıt altına alınabilmesi için yasal düzenlemeler yapıldı. Suriyeli işçilerin bir işyerinde toplam işçi sayısının yüzde 10’unu aşamayacağı öngörüldü. Suriyelilerin çalışabileceği işkolları belirlendi. Ancak, Türkiye’de 3 milyon dolayında Suriyeli bulunmasına rağmen kayıt altına alınan Suriyeli işçi sayısı hâlâ 10 bin seviyelerinde yer alıyor.

Suriyeli işçilerin kayıtdışı çalıştırılması hem işgücü piyasasında yerli işçi aleyhine dengeleri bozuyor, hem işverenler açısından haksız rekabet yaratıyor, hem de Suriyeliler mağdur oluyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: İşçilerin öncülük etmesi önemli

İşçi ve emekçi kardeşlerimizin, tüm toplumun desteğiyle, birlik ve beraberlik içinde sürdürülecek çalışmalara öncülük etmesini önemli görüyoruz. Bu yaklaşımın, sorunların çözümünü kolaylaştıracağı ve demokrasimizin gelişmesine önemli katkı sağlayacağı açıktır.

Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu: Sendikal hareketin destekçisiyiz

Emekçimizin teri kurumadan hakkını alması, insan onuruna yakışır yaşaması ve iş hayatında karşılaşacağı risklerin en aza indirilmesi için çalışıyoruz. Adaletli, uzlaşmacı bakış açısıyla emekçi kardeşlerimizin alın terini koruma ve sendikal hareketlerin destekçisi olma yolunda kararlılıkla yürüyoruz.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: İşçi ve işveren iki asli unsur

Girişimci ve sanayici olmadan emekçilerimiz, emekçi kardeşlerimiz olmadan da bizler tek başımıza bir şey ifade etmeyiz. İşçi ve işveren birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki asli unsur. Daha müreffeh daha güzel günler görmesinin yolu, emekçi ve girişimcinin dayanışmasından geçer.

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik: Politika işbirliğiyle ele alınmalıdır

İşgücü ve çalışma ortamına ilişkin politikaların devlet, çalışan ve işveren temsilcileri nezdinde tam bir işbirliği içerisinde ele alınması, ekonomik büyüme, işsizlik ve kayıtdışı ekonomiyle mücadele, kadın istihdamının artışı ve çalışma standartlarının iyileştirilmesi alanlarında kapsamlı ilerlemeler sağlayacaktır.

Haberturk.com