Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali'ye göre, Türkiye ekonomisi için önemli işlev gören KGF kredilerinde yavaşlama söz konusu olabilir.
İş Bankası'nın düzenlediği "Karneni Göster Kitabını Al" başlıklı etkinlikte konuşan Bali, Türkiye İş Bankası'nın da KGF destekli 15 milyar TL kredi kullandırdığını, bu kredilerin yüzde 78'inin de yeni kullanım olduğunu açıkladı.
Etkinlik sonrasında BloombergHT'den Ceren Dilekçi'ye konuşan Bali, bankacılık sektörünün aktif kalitesinde bir miktar bozulmaya ilişkin veriler görüldüğünü fakat yönetilemez düzeyde olmadığını söyledi.
AKTİF KALİTESİNDE BİR MİKTAR BOZULMA VAR
Bali, "Aktif kalitesinde bir miktar bozulmaya ilişkin veriler var, bu şaşırtıcı değil ama yönetilemez düzeyde de değil. Sektörde yüzde 3'ler seviyesinde takipteki krediler oranı söz konusu. Avrupa ülkelerine baktığınızda neredeyse tamamı çift basamaklı sorunlu kredi rasyolarıyla uğraşıyorlar. Bizim için hala bu seviyeler, yaşanan sıradışı konjonktüre rağmen olumlu" diye konuştu.
BÜTÇE AÇIĞI/GSYH RASYOSUNDA BOZULMA GÖZLENEBİLİR
Ekonomik aktivitenin hızlandırılması için son dönemde kamunun çok ciddi teşvik tedbirleri aldığını kaydeden Bali, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle Kredi Garanti Fonu suretiyle oluşturulan uygulamalar, onun dışında reel sektöre dönük kamunun destekleyici önlemleri söz konusu. Global kriz en ağır dönemini geride bırakığında da ekonomiyi ivmelendirmek için 2009'un ikinci yarısından itibaren hemen fonksiyonunu göstermeye başlamıştı. Böyle dönemlerde bir miktar bütçe açığının/GSYH'da bozulma eğilimi gösterebilir ama sonra büyümeyi başardığınız ölçüde tekrar normalleşmeye döner. Şu anda da benzer eğilimin olduğunu düşünüyorum."
KGF KREDİLERİ YAVAŞLAYACAK GİBİ GÖZÜKÜYOR
Bunun yanı sıra Bali, gazetecilere yaptığı açıklamalarda ayrıcai "KGF kredilerinde yavaşlama olacak gibi görülüyor" ifadesine de yer vererek, kredi büyümesinin bu yıl yüzde 15'in üzerinde olabileceğini belirtti.
Bali'nin öne çıkan diğer ifadeleri şunlar oldu:
Şu anda sistemde TL kredi/mevduat oranı yükseldi. Mevduat dışı TL fon yaratma kabiliyeti kolay değil.
Gelişmekte olan ülkelerde bankalar için fırsat penceresi olduğu için dış borçlanmalarda artış görüyoruz.
Türkiye 2012’den bu yana potansiyel altı büyüyor. Büyümede belli bir oranı tutturmak mecburiyettir. Bu mali disiplini için de gerekli.