Borsa rallisini 6. aya taşıdı
Borsa İstanbul'da Aralık 2016'da başlayan yükselişini bu yıl rekorlarla devam ettiren BIST 100 endeksi, aylık bazda yükseliş rallisini 6'ncı aya taşıyarak mayısı da değer kazancıyla tamamladı
Borsa İstanbul'da Aralık 2016'da başlayan yükselişini bu yıl rekorlarla devam ettiren BIST 100 endeksi, aylık bazda yükseliş rallisini 6'ncı aya taşıyarak 100.000 seviyelerinin güçlü bir şekilde dile getirilmesini sağladı.
Geçen yılın kasım ayından bu yana etkili olan yükselişini, "mayısta sat ve git" algısına karşın geçen ay da sürdüren ve 98.794,90 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gören BIST 100 endeksi, mayısı önceki ay kapanışına göre yüzde 3,05 artışla 97.541,58 puandan tamamladı.
Mayıs ayındaki yükselişi ile aylık bazda rallisini üst üste 6'ıncı aya taşıyan BIST 100 endeksi, 2013'ten bu yana ilk kez 6 aylık bir yükseliş serisi gerçekleştirmiş oldu. Endeks bu dönemde yüzde 31,8 artış yaşayarak, 100.000 seviyelerinin güçlü bir şekilde dile getirilmesini sağladı.
" Avrupa ihracat pazarının güçlenmesi Türkiye'deki şirketler için çok olumlu"
Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa tarafında, seçimlerde aşırıların yarattığı tedirginliğin seçim sonuçlarına yansımamasının, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in avro/dolar paritesinin düşük kalmasından Avrupa Merkez Bankasının (ECB) politikaların sorumlu olduğunu açıklayıp kurun yükselmesi için politika değişikliği konusunda ısrarcı olacaklarını açıklamasının, avro/dolar paritesi ve AB borsalarının coşmasına neden olduğunu kaydetti.
Avro/dolar paritesi 1,12'lere giderken dolar/TL'nin de 3,53'lere gerilediğini ifade eden Atılal, Avrupa ihracat pazarının güçlenmesinin Türkiye'deki şirketler için çok olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
Atılal, ABD Başkanı Donald Trump'ın vaatlerinin büyüme ve şirket karlılıkları üzerinde olumlu etki yapacağını ama vaatlerin henüz gerçekleşmediğini belirterek, "ABD ekonomisindeki güçlenme devam ederken, ABD 10 yıllık faizler de gerilemeye devam ediyor. Bu da şirket karlılıklarını olumlu etkileyecek." dedi.
" Düşük faiz ortamı risk iştahının artmasına neden oluyor"
Haziran Fed toplantısında faiz artışı beklendiğini belirten Atılal, önemli olanın yıl sonuna kadar atılacak faiz artışı adımları olduğunu kaydetti.
Fed başkanlarının şahin açıklamalarına bakıldığında 2 kez faiz artışının da potada olduğunu ama garanti olarak görülenin tek faiz artışı olduğunu ifade eden Atılal şöyle devam etti:
"Fed beklentilerinin içinde Trump'ın politikaları yok. Zaten Fed Başkanı Janet Yellen önce gerçekleşsin sonra etkilerine bakarız demişti. Şu ana kadar Trump tarafında gerçekleşen bir şey yok. Peki bu durumda haziran için sıkıntı yaratacak bir durum var mı ? Görünürde yok."
Atılal, Fed faiz artıracağını ancak ECB ve Japonya Merkez Bankasının (BOJ) genişlemeye devam ettiğini belirterek, düşük faiz ortamının risk iştahının artmasına neden olduğunu, gelişmekte olan ülkelere para akışının devam etmesinin ise Türkiye gibi ülkelere daha çok yaradığını vurguladı.
Enflasyondaki yükselişin gerilemeye başlayacak olmasının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Banksının (TCMB) sıkı duruşunu koruması ile Kredi Garanti Fonunun (KGF) olumlu katkısının, piyasaları güçlü kılan yerel etmenler olduğunu ifade eden Atılal, Türkiye’nin büyümesine yönelik revizyonlarla hala benzerlerine göre ucuz olduğunu ve BIST 100 endeksinin dolar bazında gidecek çok yerinin bulunduğunu söyledi.
Atılal, hisse senedi tarafı için şartların olumlu olduğunu düşündüğünü ve hisse pozisyonu taşımakla ilgili tedirginlik hissetmediğini belirterek, mevcut durumda BIST 100 endeksinin kısa vadede yüzde 2,80'lik artışla 100.000 seviyesi görmesinin mümkün olduğunu ifade etti.
"BIST 100 endeksi emsallerine kıyasla pozitif ayrıştı"
Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan da Borsa İstanbul'un aralık ayında başlattığı yükselişini mayıs sonuna kadar devam ettirmeyi başardığını söyledi.
Doğan, bu dönemde yüzde 31,8 değer kazanan BIST 100 endeksinin emsallerine kıyasla pozitif ayrıştığını belirterek, bu dönemde endeksin dolar bazında getirisinin ise yüzde 28,4 olduğunu kaydetti.
BIST 100 endeksinin son dönemde gelişmekte olan ülkeler ortalamasından ve gelişmiş ülke endekslerinden daha iyi bir performans sergilemesine karşın, bu ülkelere kıyasla iskontosunun hala tarihsel ortalamalarının üzerinde olduğunu ifade eden Doğan, şöyle devam etti :
"MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksini baz aldığımızda son yükselişe rağmen çarpanlar bazında Borsa İstanbul'da hala yüzde 25 civarında bir iskontodan bahsetmek mümkün. BIST 100 endeksi çarpanlar bazında kendi tarihsel ortalamalarına yaklaşmış olsa da dünya genelinde devam eden bol likidite koşullarının borsaların çarpanlarını yukarıya taşıdığını göz önünde bulundurmak gerekiyor."
Doğan, dünyada birçok endeksin cari piyasa çarpanlarının tarihsel ortalamalarının üzerinde değerler aldığını, BIST 100 endeksinin ise henüz kendi ortalamalarını dahi yakalayamamış durumda olduğunu belirterek, bu durumun uzun vadede BIST 100 endeksinin emsallerinden pozitif ayrışmasını sağladığını ifade etti.
Son dönemde bir çok ülkeden gelen negatif haber akışlarının dikkati çekmeye başladığına vurgu yapan Doğan şunları kaydetti:
"Önceki hafta kredi notu düşürülen Çin ve Hong Kong, Brezilya, Güney Afrika ve Venezuela'da devam eden siyasi gerginlikler, İtalya'da erken seçim olasılığının konuşulmaya başlanması, Rusya'da endekslerde görülen düşüşler, küresel ölçüde lokalden başlayan bir stres birikimi olduğunun habercisi. Eğer biriken bu stresi tetikleyecek bir gelişme yaşanacak olursa şu ana kadar lokal kalan bu sorunların küresel piyasaları etkisi altına aldığını görebiliriz."
Doğan, BIST 100 endeksinin orta uzun vadede potansiyelinin devam ettiğini ancak küresel bir düzeltme dalgasından nasibini alabileceğine dikkati çekerek, yatırımcıların bu tür riskleri göz önünde bulundurarak kendilerine mutlaka "stop-loss" (zarar kes) stratejisi oluşturmaları gerektiğini bildirdi.
Mevcut seviyeler göz önünde bulundurulduğunda Doğan, BIST 100 endeksinde 95.500 puan civarının stop-loss olarak izlenebileceğini sözlerine ekledi.
"Ekim ayına kadar riskleri yüksek görüyoruz"
Doğan, piyasaların klasik inançlarından biri olan "Mayıs'ta Sat ve Git" tabirinin pratikte "mayıs-ekim" dönemindeki getirilerin "ekim-mayıs" dönemi getirilerine kıyasla düşük olduğunu gösteren bir ifade olduğunu belirtti. Bu nedenle "Mayısta sat ve git bu yıl çalışmadı" demek için erken olduğunu aktaran Doğan bu çerçevede yaz aylarında likiditenin, volatilitenin ve getirilerin düşebileceğini, dolayısıyla ekim ayına kadar riskleri yüksek gördüklerini dile getirdi.
Yurt içi piyasalarda bu yıl sonu ve gelecek yılın ilk aylarında baz etkisi nedeniyle gerilemesi beklenen enflasyon rakamlarının etkisi ile faizlerde düşüş ve hisse senetlerinde yeni bir yükseliş görebileceklerini ifade eden Doğan, bu da yaz ayları geçtikten sonra bu döngünün ikinci ayağı olan ekim-mayıs döneminin bir kez daha getiriler bazında ön plana çıkmasını sağlayacağını kaydetti.
AA