Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Para yöneticisi olarak gösterge eşiği aşmak zordur. Türkiye'de ise zorluk, banka hesaplarında duran paranın getirisini aşmak.

Bankalar nakit ihtiyacından dolayı -kredi mevduat rasyosunun yüzde 147'li seviyelere tırmanması neticesinde- TL cinsinden mevduat hesaplarına ödedikleri yıllık faizleri yüzde 15'lere kadar çıkardılar. Bu durum, yüksek faizlerin karşısında duran bir hükümet için sorun anlamına geliyor; yüksek faizlerle yarışmaya çalışan fon yöneticileri için ise daha büyük bir sorun anlamına geliyor.

TEB Portföy CEO'su Selim Yazıcı, geçen hafta gerçekleştirilen bir mülakatta “Herhangi bir bankaya gidin, yüzde 14.5, yüzde 15 faiz alırsınız. Bu bizim işimizi çok zorlaştırıyor.” dedi.

Türkiye'nin yaklaşık 35 milyar dolarlık (GSYİH'nin yaklaşık yüzde 4'ü) varlık yönetimi sektörünün karşı karşıya kaldığı durum, ekonominin en büyük eksiğini açığa vuruyor: Önemli ekonomiler arasındaki en büyük cari açıklardan biri. Kredi Garanti Fonu, büyümek için yabancı finansmana ihtiyaç duyan ekonomi için uyarıcı etkide bulunmakla birlikte fonlama maliyetlerini o kadar yukarı çekti ki yatırımcılar artık diğer tasarruf araçlarından para aktarıyor.

Bloomberg News