Canikli: Büyümede sürpriz rakamlar gelebilir

Her zaman mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Canikli, 16 Nisan referandumunun önemli dönemeçlerden birisi olduğunu, özellikle Türkiye'nin bulunduğu bölgenin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı bu dönemde Türkiye üzerinde yapılmak istenen operasyonlara müsaade etmeyecek milletin gücünün hayata geçirildiğini söyledi.

Canikli, milletin kendi evlatları vasıtasıyla bu operasyonların yapılmasına izin vermediğini vurgulayarak, bundan sonra da buna benzer teşebbüslerin akamete uğrayacağını söyledi.

Her geçen zaman dilimi içerisinde başarısız olan bir saldırıdan sonra bir sonrakinin hacminin de ölçeğinin de büyüdüğüne dikkati çeken Canikli, konvansiyonel yöntemler başarılı olmadığında yeni yöntemler ve yeni maşaların birer birer devreye sokulduğunu, FETÖ'nün operasyonlarının bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.

Önceki teşebbüsler başarısız oldukça, yeni belki de en son piyonlarını devreye soktuklarını dile getiren Canikli, önceleri Türkiye içindeki güçler kullanılarak hedeflerine ulaşmaya çalıştıklarını, şimdilerde küresel ölçekteki aktörlerin etkisinin daha görünür olmaya başladığını ifade etti. Canikli, "Yoksa dost bildiğimiz Almanya'nın Türkiye'nin birliği, bütünlüğüne kast eden terör örgütü mensuplarına kucak açmasını ve bunları Türkiye'ye iade etmemesini nasıl yorumlarsınız? Artık küresel ölçekteki destekçilerinin görünür olması ile izah edebiliyoruz. Bu aşamadan sonra gizleme imkanları da kalmamıştır. Herşey açık oynanıyor şu anda." değerlendirmesinde bulundu.

Canikli, özellikle son 8-10 aylık dönemde Türkiye'de bu kadar şokun bir anda aynı amaca yöneltilmesinin çok ilginç olduğunu ve bunun üzerinde çok düşünülmesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"100 yıl önce çizilen, dizayn edilen bu yapının dahi kendilerinin kolay yönetilme kavramı içerisine sığmadığını gördüler. Daha kolay yönetilebilir hale gelmek için proje yürütülmeye çalışılıyor. Başaramadılar. Türkiye hariç belli ölçüde hedeflerine ulaştılar ama Türkiye ile ilgili bekledikleri sonuçların, arzu ettikleri dengelerin hiçbirisi onlar açısından gerçekleşmedi ve inşallah gerçekleşmeyecek. Bugüne kadar bütün bu saldırılara milletin feraseti ve doğrudan kendisini er meydanına çıkararak müdahale etmesi ve Rabbimizin izniyle onlar sonuç alamamışlardır. Bu bölge, özellikle de Türkiye üzerinde birtakım emelleriniz varsa bunu hayata geçirmeye başlamadan önce bu milletin özelliklerini bir kez daha hatırlayın. 15 Temmuz, bu milletin kendisini dünyaya neler yapabileceğini, ne kadar güçlü olduğunu, en zor şartlarda dahi bu toprakları çiğnetmeyeceğini bir kez daha göstermesi açısından ilginç bir örnektir. Onun için bu sevdadan vazgeçin bizim tek bir amacımız var bu topraklarda 80 milyon vatandaşımız ve kendi kaderini bu milletin kaderine endekslemiş mazlum milletlerle birlikte müreffeh huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Bırakın işimize bakalım. Ama bunu yapmazsanız 15 Temmuzlar daha çok yaşanır. Bugün piyonlarınızdı, yarın başkaları olur ama sonuç değişmez."

Dünyanın adaletsizlik ve dengesizliklerle dolu olduğuna dikkati çeken Canikli, "Eksik olanlardan biri de barış. Bu millet aktif olarak dünya arenasındaki etkin pozisyonunu almadan bu dünyada adaletsizliğin ortadan kaldırılması, barışın tesisi mümkün değildir. Çünkü bugün bu gücü kullanan devletler adalet ile yönetmiyorlar dünyayı. Zulmün de uzun süre devam etmeyeceği bir hakikattir. Dünyanın daha yaşanabilir bir hale getirilmesi için dünyanın bu millete ihtiyacı var. Adalet için, barış için var. Herşey var bu dünyada ama Osmanlı yok, Osmanlı'nın torunları yok. O adaleti sağlayacak, barışı tesis edecek etkili, güçlü adalet dağıtabilir bir pozisyondan bahsediyoruz. O açıdan da buna ihtiyacı var bu dünyanın. Geçmişimizden miras kalan bu özelliğimizi de hayata geçirelim ve dünya bütün insanlığın yaşayabilir bir hale getirilsin." ifadelerini kullandı.

- "Büyümede sürpriz rakamlar gelebilir"

Canikli, Türkiye üzerinde planları olanların vazgeçmediğini, ellerindeki bütün araçları son 8-10 ayda kullandıklarını dile getirerek, en ilginçlerinden birinin ekonomi alanında yaşandığını söyledi.

Uluslararası kuruluşların Türkiye'nin ekonomisi ile ilgili yaptıkları değerlendirmelerin hiçbirinin rasyonel zemine dayanmadığını ifade eden Canikli, 2008 krizinden sonra hem Amerika hem de Avrupa Birliğinin bankaları üzerindeki olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için trilyonlarca dolar ve avroyu aktardığını hatırlattı.

Canikli, aynı dönemde Türk bankalarına bir kuruş kamu kaynağı aktarılmadığını, buna gerek olmadığını, kendi ayaklarının üzerinde durabildiklerini belirterek, buna rağmen uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türk Bankacılık sektörünün notunu düşürdüğünü, bunun, kararların subjektif ve siyasi amaçlara hizmet ettiğini çok açık şekilde gösterdiğini dile getirdi.

Türkiye'nin risk seviyelerinin 2005 seviyelerine indiğine dikkati çeken Canikli, şu anda herşeyin kontrol altında olduğunu belirtti.

Canikli, Türkiye'nin büyüme performansını ortadan kaldırmak için bu saldırıların gerçekleştiğine dikkati çekerek, orada da başarıya ulaşamadıklarının altını çizdi. Canikli, "Türkiye'nin büyüme rakamlarını 2'nin altına düşürmüşlerdi, şimdi hepsi Türkiye'nin büyüme rakamlarını yukarı yönlü revize etmeye başladılar. İnşallah 2017 yılında Türkiye yüzde 4'ün üzerinde büyümeyi gerçekleştirecek. Buradan hatta daha sürpriz rakamlar da gelebilir." diye konuştu.

Ülkenin yangın yerine döndürülmeye çalışıldığı bu dönemde hükümetin önemli tedbirler aldığını ve piyasanın farklı araçlarla desteklendiğini belirten Canikli, yaklaşık 1 aylık zaman diliminde 281 bin firmaya toplam 176 milyar lira kredi tahsis edildiğini, aynı zamanda bunun 139 milyar lirasının da fiilen kullanıldığını, dünyada bunun başka bir örneğinin olmadığını söyledi.

Canikli, KOSGEB kredileri kapsamında bu süre içerisinde yaklaşık 266 bin KOBİ'nin sıfır faizli krediyi kullandığını belirterek, "Beklentiler çok yüksek. İnsanlar hayallerini bulundukları şartlara göre kurarlar bugün milletimizin çok büyük hayalleri var, hedeflerin çıtası çok yükseldi. İşimiz bu anlamda daha zor ama milletimiz bir hayal kurduysa bize düşen bu hayali gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapmaktır. Onu da millet olarak başarabileceğimizden hiç kuşku duymuyorum. Çünkü bu millet tam herşeyin kördüğüm olduğunu düşündüğümüz bir anda, hatta karamsarlığa kapıldığımız bir anda sahneye çıkıyor ve müdahalesini yapıyor. Bazen bu 15 Temmuz'da olduğu gibi er meydanında çıkmak şeklinde oluyor bazen de 16 Nisan'da sandıkta ortaya çıkıyor. Bundan sonra milletin bu yüksek beklentilerine hep birlikte inşallah ulaşacağız. Ondan yana en ufak bir şüphe duymuyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.

Organizasyonda Milli Görüşçü Kuruluş ve Organizasyonlar (MİLKO) Genel Sekreteri Necmettin Aydın ve Sağlık Der Genel Başkanı Kasım Sezen de birer konuşma yaptı.

AA