Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mescid-i Aksa'ya yönelik İsrail yönetiminin uyguladığı kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu ifade ettik. Müslümanların ibadet hakkını yok sayan, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ihlal eden bu adımlar gerilimi daha da tırmandırmaktır. İbadetlerini yapmaya gelen Müslümanları teröristlerle eş tutmak büyük bir akıl tutulmasıdır." dedi.

Erdoğan, Esenboğa Havalimanında, Körfez ülkelerine yaptığı ziyaretin ardından basın toplantısı düzenledi.

Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'a gerçekleştirdikleri iki günlük Körfez ziyaretlerini tamamladıklarını, çok kritik bir döneme tekabül eden bu seyahatin son derece başarılı geçtiğini ifade eden Erdoğan, öncelikli olarak Katar krizini ele alma fırsatı bulduklarını, diğer bölgesel sorunları değerlendirme imkanını yakaladıklarını belirtti.

Özellikle Katar meselesinin çözümü noktasında neler yapılabileceğini, Türkiye'nin nasıl katkıda bulunabilineceğini istişare ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Katar meselesinin çözümü noktasında neler yapabileceğimizi, ülke olarak nasıl katkıda bulunabileceğimizi birlikte istişare ettik. Öncelikle şu hususun altını tekrar çizmekte fayda görüyorum; elbette yıkmak kolay, yıkılanı yeniden inşa etmek ise her zaman çok zordur. Devletler arası münasebetlerde bu daha fazla süre ve zahmet ister. Son ziyaretimiz ve temaslarımızın istikrar ve karşılıklı güven iklimini yeniden inşa yolunda önemli bir adım olduğuna inanıyorum." diye konuştu.

Erdoğan, Suudi Arabistan'da Kral Selman bin Abdülaziz ile siyasi, ekonomik, askeri, kültürel ve diğer alanlardaki ikili ilişkileri ele aldıklarını söyledi. İlişkilerdeki güçlü ivmenin sürdürülmesi hususunu değerlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, bu konuda da hemfikir olunduğunu söyledi.

Kral Selman'a krizin çözümünde kendisinden büyük beklentilerin olduğunu ifade ettiğini aktaran Erdoğan, ayrıca ziyaret vesilesiyle veliaht Prens Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman ile de kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Bölgesel meselelerde mevcut iş birliğinin nasıl derinleştirileceğini mütalaa ettiklerini vurgulayan Erdoğan, ikili ilişkilerin ekonomik boyutunu savunma sanayiine yönelik atılabilecek adımları birlikte değerlendirdiklerini ifade etti.

Suudi Arabistan'ın ardından Kuveyt Emiri Şeyh Sabah ile gündemdeki ikili ve bölgesel konuları ele aldıklarını belirten Erdoğan, ticaret, yatırım müteahhitlik, enerji ve turizm başta olmak üzere ekonomik ve ticari iş birliğinin ilerletilebilmesi imkanlarının değerlendirildiğini anlattı.

Erdoğan, Şeyh Sabah'a Körfez krizindeki arabuluculuk çabalarını desteklediklerini ve katkı sunmaya hazır olduklarını ifade ettiklerini dile getirdi.

Katar'da ise Katar Emiri Şeyh Temim ile yaptıkları görüşmenin son derece verimli geçtiğini vurgulayan Erdoğan, liderler düzeyinde tesis ettikleri yüksek stratejik komitenin işleyişinden duydukları memnuniyeti dile getirdiklerini söyledi.

Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim'e kriz sürecinde sergiledikleri soğukkanlı tutumu takdirle karşıladıklarını ifade ettiğini, Katar'ın egemenlik haklarının korunması, gözetilmesi gerektiğini belirtti.

Görüşmelerde bölgesel meseleleri ele alma fırsatı olduğunu aktaran Erdoğan, Suriye, Irak, Libya, Yemen, Filistin'de devam eden sorunlara yönelik uluslararası meşruiyet ve ülkelerin toprak bütünlüklerinin korunması ilkeleri temelinde çözümler bulunmasının önemini vurguladıklarını kaydetti.

- "Kutsallarımızın ayaklar altına alınmasına, sessiz ve tepkisiz kalamayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mescid-i Aksa'ya yönelik İsrail yönetiminin uyguladığı kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu ifade ettik. Müslümanların ibadet hakkını yok sayan, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ihlal eden bu adımlar gerilimi daha da tırmandırmaktır. İbadetlerini yapmaya gelen Müslümanları teröristlerle eş tutmak büyük bir akıl tutulmasıdır.

İsrail, bu tür hukuk tanımazlıklarla sadece kendine değil tüm bölgeye zarar veriyor. Mescid-i Aksa tüm Müslümanların göz bebeğidir. Kutsallarımızın ayaklar altına alınmasına, sessiz ve tepkisiz kalamayız. Bir an önce İsrail yönetiminde aklı selimin galebe çalmasını temenni ediyoruz. Kudüs'ü muhafaza için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Zirve Dönem Başkanı olarak bir kez daha İsrail'i hukuka, yerleşik teamüllere ve insani değerlere uygun davranmaya davet ediyorum. Kimden gelirse gelsin, şiddeti maruz görmediğimizi ve mazur görmediğimizi özellikle ifade ediyorum. Körfez ziyaretimin gündemdeki konular bağlamında, bizim için gerçekten faydalı geçtiğini ifade ediyor, katılımlarınız için her birinize teşekkür ediyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mescid-i Aksa'daki uygulamaları savunmasına ilişkin, "Netanyahu'nun açıklamalarının kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Bu evrensel hukuka, insan hakları beyannamesine, inanç özgürlüğüne, bu tür uluslararası altyapısı olan tüm bildirilere, belgelere ters bir harekettir" dedi.

Suudi Arabistan ve Kuveyt ziyaretlerinden "Katar krizi"nin çözümüne yönelik edindiği izlenimle, Katar'daki Türk üssünün bu ziyaretlerde gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, üs konusunun Suudi Arabistan ve Kuveyt'teki temasları sırasında gündeme gelmediğini belirtti.

Üssün Katar ziyaretinde konuşulduğunu ifade eden Erdoğan, "Orada daha neler yapabileceğimizi görüşme imkanımız oldu, bunları görüştük. Bir diğer yandan Katar'ın son dönemde özellikle de takındığı bu olumlu tavır takdire şayan." diye konuştu.

Suudi Arabistan'daki görüşmelerinde temennilerini, beklentilerini açık ve net olarak ifade ettiklerini aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizim tabii buradaki en önemli beklentimiz, İslam dünyasında birliğin, beraberliğin daimi, kalıcı olması, bu tür parçalanmalara veya bu tür karşılıklı tehditlere fırsat vermemek. Bunun yanında özellikle gerek Irak gerek Suriye'de toprak bütünlüğünü tehdit eden gelişmelere karşı hep birlikte elbirliğiyle karşı durmamız gerektiği konularını Suudi Arabistan'la da görüştük. Bu beklentilerimizin tabii takipçisi olacağız. Ayrıca ikili ilişkilerimize yönelik de olayın ağırlıklı olarak gerek savunma sanayiye gerek ekonomik ilişkilere yönelik Suudi Arabistan'la da irtibatlarımız var, bunları da değerlendirme fırsatımız oldu."

- "Bizim için ibadethanelerin korunması önem arz ediyor"

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mescid-i Aksa'daki uygulamalarını savunmasına yönelik açıklaması ve Körfez ülkelerinin bu konuya ilişkin bakışının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Netanyahu'nun bu açıklamalarının kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Yani bu evrensel hukuka, insan hakları beyannamesine, inanç özgürlüğüne, bu tür uluslararası altyapısı olan tüm bildirilere, belgelere ters bir harekettir." karşılığını verdi.

İbadetlerini yapmaya gidenlere yönelik silahlı, sert muamelelerin karşılığında şehit olanların, ölenlerin durumunun görüldüğünü, yüzlerce kişinin yaralandığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Acaba bu tür muamele farklı ülkelerdeki Yahudilere karşı yapılmış olsa tavırları ne olur? Bakın biz ülkemizde bu tür olaylar olmasın diye her tür tedbiri alıyoruz ve bunun yanında da bu olaylara misilleme yapmak isteyenlere karşı da 'Yaptıklarınız yanlıştır, bunlara müsaade edemeyiz' ve buna yönelik de emniyet teşkilatımıza özellikle 'Gerekli tedbirleri alın, buna müsaade etmeyin' diyoruz. Niye? Bizim için ibadethanelerin korunması önem arz ediyor da onun için. Tabii son dönemlerde maalesef birbirini ateşleyen, Batı'nın değişik yerlerinde de benzer olayları görüyoruz. Yani Müslümanların ibadethanelerine yönelik bu tür saldırılar ama Harem-i Şerif çok farklı, tüm dünyadaki Müslümanların burası ilk kıblesi. Buraya yönelik hepimizin bir sorumluluğu var. Bu sorumluluğun gereği yapılıyor. İşte bu Birleşmiş Milletler'de, Güvenlik Konseyi'nde gündeme gelecektir. Şimdi eylül ayı yaklaşıyor. Eylül ayında yine aynı şekilde gelecektir. İsrail attığı bu adımlarla yanlışa gidiyor ve şunu da çok açık, net söylüyorum yalnızlığa gidiyor."

- "Sayın Başkan görevinin başındadır"

"Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in görevinden ayrıldığı"na yönelik iddiaların sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda henüz böyle atılmış bir adım söz konusu değil. Fakat geleceğe yönelik Sayın Başkan'ın bu noktada farklı bir görevle devam şeklinde bir arzusu, talebi söz konusu. Bu da tabii Sayın Başbakan ile görüşmek, değerlendirmek suretiyle verilecek bir karardır. Ama henüz Sayın Başkan görevinin başındadır, ne görevden almak ne istifa böyle bir şey söz konusu değildir." yanıtını verdi.

- "Görüşmeler büyük ölçüde bitti"

Bir basın mensubun, S-400 hava ve füze savunma sisteminin alınmasında gelinen son aşamanın ne olduğunu sorup, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford'ın Türkiye'nin S-400'leri almasını "endişe verici" olarak değerlendirdiğini anımsatması üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Niye endişe verici olsun? Her ülke kendi güvenliği için belli tedbirleri almak durumundadır. Bu güvenlik tedbirlerini nereden sağlarsa oraya yönelikte adımlarını atacaktır. Biz birçok kez Amerika ile de bu görüşmelerimizi yaptık. Ne yazık ki bunları temin edemediğimiz için ister istemez biz S-400'ler üzerinde bir planlama yaptık ve bununla ilgili de ilgili birimlerimiz görüşmelerini karşılıklı olarak yaptılar, yapıyorlar ve adımı da atacağız. Bunun endişe verici hiçbir yanı yok. Farklı silahlar kullanıldığı zaman endişe vermiyor, S-400 kullanıldığı zaman endişe veriyor. Bu nasıl bir şeydir. Yani Patriot kullanıldığı zaman endişe vermiyor mu? Bu kullanılınca endişe veriyor. Ortak üretim noktasında Türkiye olarak biz kiminle ortak üretime girebilirsek burayı da tercih ederiz. Bu da bizim için çok önemli. Çünkü Türkiye artık geleceğine yönelik güvenlik noktasındaki bütün simülasyonlarını buna göre yapıyor ve yol haritamızı da buna göre belirliyoruz. Zaten görüşmeler büyük ölçüde bitti."

AA