Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Başbakan Binali Yıldırım, STK'lar ve iş dünyasına seslendi!

Başbakan Yıldırım, STK'lar ve iş dünyasına seslendi!

Eskişehir'de STK'lar ve iş dünyasına seslenen Başbakan Yıldırım, ihracat çağrısında bulunarak, "Eskişehir'den bir çağrım var, gelin hepimiz ihracatçı olalım. Dünya kazan biz kepçe dolaşalım" dedi

Giriş: 10 Eylül 2017, Pazar 16:20
Güncelleme: 10 Eylül 2017, Pazar 16:23

Başbakan Binali Yıldırım, Eskişehir'de sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda konuştu. Yıldırım, iş dünyasına 'ihracat' çağrısında bulunarak, "Kalıcı refah ne zaman mümkün? Daha fazla yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla. Alma ağacının altında oturmayacağı, satma ağacı... Daha çok satmak için gayret edeceğiz" dedi

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları;

Ortaya koyacağımız fikirler, ülkemize ve Eskişehirimize mutlaka hayırlar getirecektir. Şer odakları rahat durmadı. Bunun en son örneğini 15 Temmuz'da gördük. Alçak, hain asker kılığına girmiş FETÖ mensupları darbe yapmak istedi. Tanka, topa karşı göğsünü siper eden yüce Türk milletinin kahraman evlatları var. Bu sayede bu belayı defetmeyi başardık.

"ESKİŞEHİR'İN ÇOK ÖZEL YERİ VAR"

Kalkışmayı haber aldığımdan itibaren İstanbul-Ankara ile gerekli koordinasyonu yaptıktan sonra Ankara'ya gitmeye karar verdik. Akıncı'dan uçakların kalkmasını ve insanlarımız üzerine bomba yağdırmasını önlemek için Eskişehir'le sürekli temas halindeydik ama bilmediğimiz bir şey vardı. Orası da FETÖ'cülerin eline geçmişti. Şunu gördüm; o darbeciler ne kadar alçaklık yaparsa yapsın, ülkesini seven kahraman askerlerimiz, polislerimiz, savcılarımız da vardı. Uzun mücadelelerden sonra gece, 4.30 civarında Erzurum'dan kalkan F-16'lar düşman uçaklarını, demeye dilim varmıyor, o hainlerin kullandığı uçakları bastırarak o darbenin kaderini değiştirdiler. İşte onu başaran şehir de Eskişehir'dir. Eskişehir'in çok özel yeri var. Cumhurbaşkanımız, liderimiz "inin meydanlara" dedi, indiniz, darbecilere dünyayı dar ettiniz.

"ESKİŞEHİR'E PARMAĞINIZI KOYUN, 3 SAAT UÇARAK 56 ÜLKEYE ULAŞIRSINIZ"

Hem Balkanlar coğrafyası hem Kafkaslar coğrafyası, bütün değişik etnik grupların bir araya gelip buluştuğu yer burası, Eskişehir. Nabi Bey'in bakanlığı döneminde burası Türk dünyası başkenti olarak 2013 senesi boyunca kabul edildi ve birçok etkinlikler yapıldı. Dünyanın merkezindeyiz. Bu da nereden çıktı demeyin. Dünya küre, parmağınızı nereye koysanız orası dünyanın merkez. Avustralya'ya parmağınızı koyun 5 saat gidin sağa sola hiçbir yere varamazsınız ama Türkiye'de Eskişehir'e parmağınızı koyun, 3 saat uçarak 56 ülkeye ulaşırsınız.

Bizim de üstünlüğümüz var. Bulunduğumuz coğrafya, yetişmiş dinamik insanımızdır. O kaynaklar gelir, geçer tükenir ama dinamik nüfusunuz varsa, kadariniz olan coğrafyanız varsa, asırlar boyu medeniyetlerin buluştuğu bir yerse, o zaman bizim konumumuz gazı olan, petrolü olanlardan daha üstündür. Buna göre de orta uzun vadeli planlarımızı yapıyoruz. Hedef doğru ekonomi politikaları ile akılcı yatırımlarla geleceğimizi, gelecek kuşakların hayatını garanti altına almak.

"YARINIMIZ AYDINLIKTIR"

Karamsarlığa gerek yok. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehditlerin hepsini biliyoruz. Aynı anda 3 terör örgütü ile mücadele eden bir ülke bugün dünyada yok. Buna bir de darbe koyun. Başka bir ülke karşı karşıya kalsaydı, yerle bir olurdu. Fark nerede? Fark, millette. Bu millet, istiklaline toz kondurmayan, bu uğurda her şeyi göze alan bir millettir. Dolayısıyla ülkemizin geleceği parlaktır, yarınımız aydınlıktır. Bundan tereddütünüz var mı? Benim yok sizden de duymak istiyorum, var mı? Bunları yaparken paçamızdan tutup aşağı çekmeye çalışanlar da geçmişte oldu, bundan sonra da olacak.

Amerika'ya Avrupa'ya son nesil, lokomotif yapıyor. Tank yapıyor. Yapacak. Çünkü, 60'lı yıllarda ilk otomobili yapan Eskişehir. Eskişehir raylı sistemlerde, havacılıkta ön plana çıkıyor. Sanayide, eğitimde ön plana çıkıyor. Eskişehir tarih ve kültür şehri. Osmanlı'nın hazırlandığı ve 7 asra yakın, 3 kıtada hüküm sürdüğü topraklar bu topraklar.

Sorunları torunlara bırakmayacağız. Bozüyük'ün çıkışına bakın. Sanki kendinizi San Francisco'da zannedersiniz.

Beni arayan biri "Hızlı treni yapmakla hiç iyi etmediniz damadım Ankara'dan kahvaltıya geliyor" dedi

"İKİ TANE AÇIĞIMIZ VAR"

Bizim ihracatı artırmamız lazım. Başka çaresi yok. 55 bin ihracatçı yetmez. Çok daha fazla olması lazım. Bunun için engelleri birer birer kaldırıyoruz. Gümrük vergisi, bunların hepsini ele aldık. Yerli üretim çok önemli. TÜLOMSAŞ yerli tren üzerinde çalışıyor.

İki tane açığımız var. 1. Cari açık. 2. Bütçe açığı. Bu iki açığı sürdürülebilir hale getirmemizin iki yolu var. Bir tanesi ihracatı artırmak, diğeri üretim içinde yerli payını artırmak. Bir başka şey var o da, ithalata verdiğimiz bazı kalemlerde kendi yerli kaynaklarımızla üreteceğimiz katma değeri yüksek tesisler kurmak. Herkesin yaptığı işi yapmaktan vazgeçeceğiz, kilogram başına daha yüksek gelir getiren işler üreteceğiz.

"ALMA AĞACININ ALTINDA OTURMAYACAĞIZ, SATMA AĞACI..."

322 bin firmak buradan istifade etti ve kriz söylentileri falan, hepsi boşa çıktı. Yüzde 5 büyüme, 2017'nin ilk çeyreği, yüzde 5 büyüme. İkinci çeyrek bundan da yüksek olacak merak etmeyin. Yıl sonu hedefimiz yüzde 4.4'tü ama 5'in üzerinde kapatacağız. G-20 içinde de 3. büyüme. Kalıcı refah ne zaman mümkün? Daha fazla yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla. Alma ağacının altında oturmayacağı, satma ağacı... Daha çok satmak için gayret edeceğiz.

Size buradan, Eskişehir'den bir çağrım var, gelin hepimiz ihracatçı olalım. Dünya kazan biz kepçe dolaşalım ama gittiğiniz yerde komşunuzun işini elinden almayın yeni müşteri bulun. Atıl kaynaklarımızı harekete geçireceğiz. Yatırıma yöneleceğiz. AR-GE, yenilikçilik, buralara daha çok yatırım yapacağız.

Güney Kore, seçtikleri 6 sektörü kalkındırarak bugün hepimizin bildiği birçok küresel firmayı üretmişlerdir. Türkiye'de de marka olan küresel firmalar üretmeye ihtiyacımız var.

THY ANISI

Bir hatıramı daha anlatayım, yemekler soğudu bekletmeyeyim sizi. Ulaştırma Bakanıyım, THY topu topu 8 milyon yolcu taşıyor. Bu böyle gitmez. Çin'e gittik, döneceğiz. Uçak arızalandı dediler. Parça lazım. "Alın takın" dedim, "olmaz alamayız" dediler. Ankara'dan yeni uçak gelecek. Boş uçak oradan kalktı, Çin'e geldi, diğer yolcuları da aldı geldi. Bu ne ticarete uyar ne ülkenin menfaatlerine uyar. O gün orada karar verdim, mutlaka buraya bir şey yapmak lazım. Dedim ki sayın Cumhurbaşkanım, o zaman başbakandı. Burayı elden çıkarmamız lazım. Bunlar kamu mevzuatına tabii olduğu sürece iflah olmaz. O günkü yöneticiler şikayet ettiler. Başbakan tekrar çağırdı "ne oluyor bu iş" dedi. "Bunlar bir şey yapmazsak zaten ölecek, yaparsak yaşama ihtimali olacak" dedim. "Halka arz edelim" dedim. Bunu gerçekleştirdik. Havacılık, havacılıktaki göstergemiz, diğer bütün göstergelerimizi ikiye katladı. Bir marka oldu, 246 noktaya uçuyor. Yapınca oluyor.

"10 YIL İÇİNDE HAVACILIĞIN MERKEZİ TÜRKİYE OLACAK"

Bütün bunlar bizi dünyanın en büyük havalimanını yapmaya getirdi. Bu tesadüf olan bir şey değil. 70'li yıllarda ABD, 80'li yıllarda Avrupa'ya geçti, önümüzdeki 10 yıl içinde havacılığın merkezi Türkiye olacak.

2019'da sizden artık final istiyorum. Bu sene de Harun Bey Eskişehir'i Süper Lig'e çıkarmanızı istiyorum. Süper şehir Eskişehir'e Süper Lig de yakışır.