Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 8. İstanbul Finans Zirvesi’nde (IFS 2017) yaptığı konuşmada, 2008 global finans krizinden bu yana dünyada olağanüstü dönemler yaşandığını, bütün bilinenlerin değiştiğini ve kartların yeniden karıldığını söyledi.

ABD’de 2012’den bu yana parasal daralma ve faizlerin artırılmasıyla ilgili söylentilerle dünyada para ve finans piyasalarına yön verilmeye çalışıldığını aktaran Zeybekci, bu süreçte dünyanın bir bedel ödediğini dile getirdi.

Zeybekci, “Kriz öncesinde dünyada hemen hemen her ülke ve sektör, özellikle de finans sektörü, adeta pahalı bir yarış arabasına binmiş gibiydi. Kontrolsüz bir şekilde hız yapan lüksü, gösterişi seven bir yapıdaydı.” diye konuştu.

"Reel sektör yeni bir dünya ortaya çıkarıyor"

Finans sektörünün bu krizin baş aktörü olduğunu anlatan Zeybekci, şöyle devam etti:

“Kriz sonrası risk tanımlarını şekillendiren yine finans sektörü oldu. Bütün bu dalgalanmalar bir süre daha devam edecek. Daha taşlar yerine oturmadı. Ben reel sektörün içinden gelen bir ekonomi bakanıyım. 2014’ün ocak ayından itibaren ‘Yüksek değerli dolar sürdürülebilir değildir. Amerikan Merkez Bankası için faizleri artırmak sürdürülebilir değildir. Onun için faiz artırımları da o kadar değildir ve kolay olmayacaktır’ dedik.” Reel sektörü ve reflekslerini çok iyi bilirim. Reel sektör yeni bir dünya ortaya çıkarıyor şu anda. Onun için bu bir süre daha devam edecek."

"Türkiye'de Endüstri 4.0'ın başarılı örnekleri var"

Zeybekci, 2008 krizinin başka gelişmeleri de tetiklediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Bugün artık insansız hava araçlarından sonra insansız arabalar başladı. Dünyada öyle bir noktaya gelindi ki e-ticaret gibi devasa bir dalga geliyor. Bu öyle bir dalga ki ya üzerine çıkıp muhteşem şekilde sörf yapacağız, tadını çıkaracağız ya da bu dalga buna uymayanları, hazırlanmayanları altına alarak sahile atacak. Endüstri 4.0 o kadar hızlı bir şekilde geliyor ki artık iş gücünün ucuzluk avantajları etken olmayacak. Her türlü ürünün 4.0 ortamında üretildiği, akıllı teknolojilerle, birbiriyle haberleşen robot üstü yazılımlarla üretilebildiğini görüyoruz. Bunun en başarılı örneklerinden birini de Türkiye’de gördüm. Bir elektronik firmasında bütün üretim sahasının yüzde 100 Türk yazılımıyla teknolojik olarak yönetildiğini gördüm. İnşallah Türkiye olarak biz burada da hızlı bir şekide geliyoruz."

"Yeni dünyayı kuran ülkelerden bir olmak zorundayız"

Ekonomi Bakanı Zeybekçi, şunları kaydetti:

“Dünya gittikçe ikiye ayrılıyor; bilgi, teknoloji, yazılım, patent, tasarım üreten ülkeler ile bunları tüketen ülkeler... Üretenler dünya ile ilgili karar veren ülkeler olacak. Üretenler gelecek dünyanın galipleri olacak. Biz Türkiye olarak yeni bir dünya kurulurken o dünyayı kuran ülkelerden bir olmak zorunda olan bir ülkeyiz. Bu coğrafyada ve yeni dünyada Türkiye asla ve asla edilgen olarak hayatını devam ettiremez. Onun için etken olmak zorundayız. Bilimi, teknolojiyi, lisansı, patenti, finansı üretmek zorundayız. Biz dağıtım ve tüketim kanallarında etkin olmak zorundayız. Tüketim alışkanlıklarını belirleyen ülke olmak zorundayız.

Onun için de bundan önceki hükümetlerimizin aldığı tedbirlerin üzerine 65. Hükümet olarak şu anda ihracatılarımızın bizden istediği her türlü desteği verme yolunda çok önemli adımlar attık. Bir örnek vereyim. Eximbank şu anda 40 milyar doların üzerinde kredi ve sigorta desteğiyle toplam ihracatın yüzde 25’e yakınını finanse eder hale geldi. 2017’nin sonunda bu oran yüzde 26’ya çıkacak. 2018’de hedefimiz Kore’yi de geçerek dünyada bir numara olmak. Müteahhitlerimizi de farklı şekilde destekliyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir ihale aldıkları zaman o hizmet için Türkiye’den alacakları her ürüne Türk malı olmak kaydıyla bir yıl vadeli sıfır faizle kredi veriyoruz.

"Bu kadar çok yatırım fırsatının olduğu başka bir ülke yok"

Bakan Zeybekci, şöyle devam etti:

“Türkiye ile ilgili önümüzdeki dönemde dünyada en büyük istikbal vadeden ülkelerden biriyiz. Son 15 yılda enerji üretimi 32 bin megavat, 70 bin megavata çıkan başka bir ülke yok. Önümüzdeki 10 yıllık sürede bu enerji üretim ve tüketimini tekrar 2’ye katlayacak başka bir ülke yok. Dünyada sağlık sistemini komple yenilecek başka bir ülke yok. Ulaştırmayla ilgili bu kadar çok yatırım fırsatının olduğu başka bir ülke yok. Önümüzdeki 10 yılda milli gelirini 2-2,5 kat artırma potansiyeline sahip başka bir ülke yok.

G20 ülkeleri içinde en hızlı büyüyen 3. ülkeyiz. OECD ülkeleri içinde de aynı noktadayız. Göreceksiniz 3. çeyrek büyümemizle de G20 ülkeleri içinde belki bir numara olacağız. 2017 ortalamasında da bütün beklentilerin revize edilmesine rağmen yakalayamadığımız bir büyüme bekliyoruz. Bütün imkanlar ve fırsatlar Türkiye’yi başka bir noktaya götürecek.”

AA