Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde (KHK) Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlandı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, tasarıya ilişkin yaptığı sunumda, geçen sene Şubat ayından bu yana ekonomide genele yaygın bir büyümenin yaşandığını belirterek, tasarının buna daha da çok olumlu katkı sağlayacağını söyledi.

Türkiye ekonomisinin 2017 yılında çok güçlü bir büyüme performansı sergilediğini vurgulayan Ağbal, ekonominin 2017 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 7,4 oranında büyüdüğünü hatırlattı.

Ekonomideki olumlu gelişmeler sonucunda 2017 yılının son çeyreğinde ortaya çıkan göstergelerle birlikte yüzde 5,5'i rahatlıkla aşan bir büyüme performansının gerçekleşeceğini dile getiren Ağbal, şu anda çıkan göstergelerin yüzde 7 civarında bir büyümeye işaret ettiğini aktardı.

İmalat sanayii kapasite kullanım oranının, 2018 yılı Ocak ayında yüzde 78,2 ile son 10 yılın en iyi Ocak ayı performansını sergilediğini belirten Ağbal, yatırım harcaması alt endeksinin ise 117,8 ila Nisan 2013 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığının altını çizdi.

Ağbal, "Gerek üretim, yatırım, tüketim, güven endekslerinde, gerekse ekonominin sektörel gelişmelerine bakıldığında büyümenin genele yaygın ve güçlü bir şekilde devam ettiğini görüyoruz ki bu 2018 yılında Türkiye ekonomisinin büyümesi bakımından son derece olumlu, bizler açısından sevindirici gelişmeler." dedi.

Bu yılın Ocak ve Şubat aylarında ortaya çıkan rakamların, ekonomideki büyüme trendinin sürdüğüne dikkati çeken belirten Ağbal, özellikle Avrupa pazarındaki yüksek büyüme, artan istihdam ve reel ücretler nedeniyle buraya ihracat imkanlarının bu yıl içerisinde artarak devam edeceğini vurguladı.

Uluslararası finansal koşullara bakıldığında da kısa vadede Türkiye ekonomisi lehine bir finansal koşulun oluştuğunu ifade eden Ağbal, "Bir takım riskler olmakla birlikte Türkiye ekonomisinin 2018 yılında güçlü performansını devam ettirmesine imkan veren bir iç ve dış ekonomik koşulların olduğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

"Geniş toplum kesimlerince yasalaşması beklenilen bir tasarı"

Zeytin Dalı Harekatı'nda Türk Silahlı Kuvvetlerinin büyük başarı elde edeceğine inandıklarını dile getiren Ağbal, Türkiye'nin, güvenlik risklerini de en kısa sürede bertaraf ederek bölgedeki güçlü konumunu daha da artıracağını belirtti.

Naci Ağbal, sözlerine şöyle devam etti:

"Dolayısıyla bugün huzurlarınıza getirdiğimiz torba yasa, böyle bir politik, ekonomik ortam içerisinde hazırlanmış, getirilmiş, ekonomimizin, memleketimizin ortaya çıkan ihtiyaçlarını en yakın vadede, hızlı bir şekilde çözme amacıyla hazırlanmıştır. Bu çalışma yürütülürken yakın vadede ekonominin daha da büyümesini destekleyecek unsurların neler olabileceği konusunda çalışmalar yaptık. Diğer taraftan yine sektörel bazda ekonomiye güç katacak düzenleme ihtiyaçlarının olduğunu gördük. Yine bu tasarı hazırlanırken, özellikle sosyal devlet uygulamaları bakımından bir takım iyileştirmelerin yapılmasını da gerekli gördük. Tasarı, bugün geniş toplum kesimleri tarafından bir an önce yasalaşması noktasında beklenilen bir tasarı."

Tasarı ile getirilen düzenlemelerin çok kapsamlı olduğunu vurgulayan Ağbal, yatırım, üretim, ihracat ve istihdamın teşvikine yönelik son derece önemli yasal düzenleme önerilerine yer verildiğini anlattı.

Bakan Ağbal, "Tasarıda, tasarrufların, iş yapma kolaylığının arttırılması, enerji ve madencilik sektörünün geliştirilmesi, vergi konularıyla ilgili ihtilafların giderilmesi, çalışma hayatındaki birçok düzenlemenin vatandaş ve mükellefler lehine kolaylaştırılması, kamu taşınmazlarının ekonomiye kazandırılması, sosyal amaçlı düzenlemeler, sporun ve özellikle amatör sporun teşvik edilmesine dönük önemli düzenlemeler var." açıklamasında bulundu.

Yeni makine ile teçhizat alımında KDV istisnası

Tasarıda yer verilen ve yeni makine ile teçhizat alımında 2018 ve 2019 yılları için getirilen KDV istisnasına da değinen Ağbal, özellikle kapasite kullanım oranlarının bazı sektörlerde sınırlara gelmesinin, ihracatın artan performansının ve yatırım iştahının, makina ve teçhizat alımlarını artıracağına dikkati çekti.

İmalat sanayine öncelik vermek üzere 2018 ve 2019 yıllarında sanayi sicil belgesine sahip işletmeler tarafından münhasıran imalat faaliyetlerinde kullanılan yeni makina ve teçhizatların, teşvik belgesine gerek olmaksızın alımlarında KDV'yi istisna tuttuklarını aktaran Ağbal, bu düzenlemenin, yatırım harcamalarının daha artmasına katkı sağlayacağını belirtti.

Ağbal, yine Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılacak makine ve teçhizat alımları için de aynı KDV istisnasının, 2018 ve 2019 yılları için getirildiğini söyledi.

Buna ek olarak amortisman teşviki de getirdiklerini aktaran Maliye Bakanı Ağbal, bu dönemde alınan makine ve teçhizat üzerinden yapılacak amortisman indiriminin sürelerinin kısaltıldığını, amortisman nispetlerini de artırdıklarını bildirdi.

Ağbal, "İnanıyorum ki bu teşvik, bir yandan bu makina ekipmanı alıp mevcut makine ekipman parkını yenileyen işletmeler için büyük bir verimlilik artışı ve rekabetçilik getirecek, diğer taraftan da başta yerli makine, ekipman sanayi olmak üzere onlara destek olacak." diye konuştu.

Naci Ağbal, yerli makine ve ekipman üreticilerinin ise bu kapsamda yapacakları teslimlerden dolayı ortaya çıkan KDV iadelerini, teminata bağlamaları halinde 5 iş günü içerisinde, en geç 3 ayda alabileceklerini de ifade etti.

Yurt dışından sermeye getirilmesine teşvik

Ağbal, tasarı ile yabancı para olarak getirilen sermayenin kur değerlemesine tabi tutulmaması suretiyle özellikle Türkiye'ye yurt dışından sermaye getirilmesi yönünde teşvik edici bir unsur da getirdiklerini söyledi.

Naci Ağbal, şu bilgileri verdi:

"Öncelikle yeni kurulmuş bir şirket olacak, bu şirket yurt dışından Döviz olarak sermaye getirecek, getirmiş olduğu bu sermayeyi teşvik belgeli bir yatırımda kullanacak. Yurt dışından getirmiş olduğu dövizi iki yıl içerisinde teşvik belgeli yatırım kapsamında harcarken, ara dönemlerde veya ikinci yılın sonunda oluşabilecek kur farkı gelirleri kar zar hesabına dahil edilmeden, bilançonun pasifinde açılacak özel bir hesapta tutulacak. Dolayısıyla iki yıl süre zarfında tamamen teşvik belgeli yatırım harcamalarında kullanılan kısım itibarıyla vergi hesaplanmayacak ve özel hesapta, fonda tutulan bu tutar işletmeden çekilmediği sürece de hiçbir şekilde de üzerinden vergi hesaplanmayacak. Ama ikinci yılın sonunda herhangi bir şekilde kullanılmayan bir kısım kalır ise kalan kısma ilişkin vergi sade ertelenmiş olacak. Özellikle yatırım amaçlı yeni şirket kuruluşlarında belirli bir süre içerisinde yurt dışından döviz getirilmesi nedeniyle hiçbir faaliyet olmadığı halde neredeyse ana paradan bir aşınmaya neden olacak bir vergilemenin önüne de geçilmiş olacak."

Evinin çatısında elektrik üretene vergi muafiyeti

Ağbal, tasarı ile organize sanayi bölgelerinin altyapı yatırımlarında KDV yükünün kalkacağını ve yine küçük sanayi sitelerinde işyeri yapımında da KDV ödenmeyeceğini aktardı.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimini de teşvik edeceklerini belirten Ağbal, 10 kilovata kadar elektrik üretimi kapasitesi olan tesislerin kurulması neticesinde sisteme verilen elektrikten sağlanan gelirden vergi alınmayacağını söyledi. Ağbal, "Dolayısıyla vatandaşımız evinin çatısına bu tesisi kurup, kullanmayıp da sisteme satmış olduğu elektrikten dolayı bir vergi mükellefiyeti olmayacak." dedi.

"Yaklaşık 100 milyon liralık bir vergiden vazgeçiyoruz"

Yerli otomotiv ve ticari araç sektörünün, üretim kapasitesindeki gelişim ve ihracatta gösterilen performans ile Türkiye ekonomisini ileriye taşıyan bir lokomotif konumuna geldiğini belirten Ağbal, yerli otomotiv üretim şirketlerinin dezavantajlı olmaması gerektiğini dile getirdi.

Otomobilin bünyesine giren bazı tesisatların ve aparatların ÖTV kapsamına girdiğini hatırlatan Ağbal, tasarıda bu kapsamda sadece yerli araç üreten firmalara dönük düzenlemeye yer verdiklerini ifade etti.

Ağbal, "Yerli otomobil ve ticari araç üreticileri, araçları üretip sattıktan sonra bu aracın bünyesinde olup daha önce ÖTV'sini ödedikleri bu aparatların ÖTV'sini maliyeden iade olarak geri alacaklar. Dolayısıyla böyle bir yük üzerinden alınmış olacak. Yaklaşık 100 milyon liralık bir vergiden vazgeçiyoruz. Ama yerli otomobil ve ticari araç sektörü de ithal araçlara kıyasla maruz kaldığı bir haksız rekabet ve ilave maliyet yükünden de kurtulmuş olacak." diye konuştu.

Kamuoyunda "hurda araç teşviki" diye ifade edilen bir düzenlemeyi bu tasarı içerisinde hayata geçirmek istediklerini de aktaran Ağbal, 2019 yılı sonuna kadar olmak üzere 16 yaş ve üzerindeki otomobil, panelvan, minibüs, otobüs, kamyon ve kamyonetlerin, trafikten sildirilmesinin ardından, imha merkezlerine teslim edilerek hurdaya ayrılması veya ihraç edilmeleri karşılığında yeni alınacak aynı cins araçlar için 10 bin lirayı geçmemek üzere ÖTV indirimi sağlanacağını anlattı.

Ağbal, şunları kaydetti:

"Burada sanıyorum 4 milyon 500 binin üzerinde bir araç parkı var. Tabi bu kadarlık bir aracın bu kapsamda yenileneceğini ifade etmek çok abartılı olur. Ama özellikle kanaatimce 20 yaş ve üzeri olan hurdaya ayrılma noktasına gelmiş araçlar bakımından son derece teşvik edecek bir düzenleme olacağı belli. Bu konuyla ilgili usül ve esasları belirledikten sonra düzenleme hayata geçecek. Özellikle de uygulama aşamasında sistemin suistimal edilmemesi, yanlış kullanılmaması noktasında da ilgili bakanlıklarımızla birlikte gerekli tedbirleri alacağız. Burada da özellikle 2018-2019 yıllarında da otomobil yenileme noktasında vatandaşımıza bir imkan sağlamış olacağız."

"İstihdamı destekleyen çok sayıda düzenleme var"

Tasarıda istihdamı destekleyen çok sayıda düzenlemenin yer aldığını belirten Ağbal, bunlardan birinin kadın istihdamında kreş desteği olduğunu söyledi.

Kadın istihdamı noktasında kreş desteği talebinin yıllardır konuşulduğunu dile getiren Ağbal, şu bilgileri verdi:

"Bir işveren, brüt asgari ücretin yüzde 15'ine kadar olmak üzere, bu seneki rakamlar açısından bakılacak olursa 300 liraya kadar olan bir tutar içerisinde kadın çalışana sağlanan bu kreş desteği ücret gelirinden düşülecek, istisna edilecek. Burada arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz görüşmelerde Bakanlar Kuruluna bir yazı yazmak suretiyle bu oranı yüzde 50'ye kadar çıkarma konusunda da bir düzenleme yapmak istiyoruz. Bu konuda da sanıyorum önerge vereceğiz, o konudaki talebi yukarı çekmiş olacağız. Bu, kadın istihdamına destek olan son derece önemli bir düzenleme. Bu düzenlemenin özellikle önümüzdeki dönemde küçük çocuğu olan kadın çalışanlarımız açısından büyük bir imkanın da önünü açacağını söyleyebilirim."

11 milyon 800 bin çalışana asgari ücret desteği

Asgari ücretin vergi dilimi artışından etkilenmemesinin sağlanması için kalıcı bir düzenleme önerisinde de bulunduklarını anlatan Ağbal, "Artık kalıcı bir şekilde asgari geçim indirimi uygulaması üzerinden, asgari ücretle gelir elde eden kişilerin, yılbaşında bekar asgari ücretli için açıklanan rakamın altına hiçbir şekilde gelirlerinin düşmemesini sağlayacak bir düzenlemeyi hayata geçiriyoruz." dedi.

Hem çalışanlara hem işverenlere asgari ücret desteği düzenlemesine de yer verdiklerini belirten Ağbal, "2018 yılında da asgari ücret desteği uygulamasına devam ediyoruz. 100 lira olarak uygulama devam edecek. Yaklaşık 11 milyon 800 bin çalışanımız da bu asgari ücret desteğinden yararlanacak. Burada yaklaşık olarak 9 milyar lira civarında da bir kamusal maliyet oluşacak." diye konuştu.

Ağbal, 2020 yılı sonuna kadar işe alımlara ilişkin de önemli teşvikler getirdiklerinin altını çizerek, artış trendine giren istihdamın, bu düzenlemeler sayesinde ileriki yıllarda daha da artacağını söyledi.

Naci Ağbal, 1 Ocak 2018-31 Aralık 2020 tarihlerinde işe alınan sigortalılar nedeniyle ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenleri için 12 ay süreyle gelir vergisi stopajı, damga vergisi ve sosyal güvenlik primi desteği teşviği getirileceğini kaydetti.

İmalat sanayisinde faaliyet gösteren mikro işletmelere teşvik düzenlemesinin de yapıldığını aktaran Ağbal, 1 ila 3 çalışanı olan ustalık belgesine sahip küçük esnafa, 18 yaşından büyük ve 25 yaşından küçük sigortalıları işe alarak ilave istihdam sağlamaları halinde en fazla iki kişi için iki ayda bir asgari ücret üzerinden ücret, gelir vergisi stopajı, sosyal güvenlik primi, damga vergisi desteği sağlanacağını belirtti.

Maliye Bakanı Ağbal, şöyle devam etti:

"2018-2020 yılları arasında, 3 yıl boyunca ilave işe alınacak işçi başına sağlayacağımız destek, her bir çalışan için 883 lira, 12 ay boyunca sağlayacağımız destek tutarı 10 bin 596 lira. Dolayısıyla bir işverenimiz, her işe alacağı kişi için bir yıl boyunca devlete ödemesi gereken 10 bin 596 liralık yükten kurtulmuş olacak. Düşünün, yani 100 kişi çalıştıran bir işyerinde bu yaklaşık olarak 1 milyon liralık bir yükün işverenden alınması anlamına geliyor. Kadın, genç ve engelli çalışan desteğinde de sağlamış olduğumuz destek tutarı yaklaşık olarak 15 bin 894 lira. Dolayısıyla kadın, genç ve engelli çalışan için 18 aylık süreç içerisinde devlet, işveren üzerindeki 15 bin 894 liralık yükü alıyor. Dolayısıyla bu da son derece önemli bir destek. Genç işçi çalıştıran küçük imalatçı işletmelerde ise 'Bir Senden Bir Benden' programında sağladığımız destek tutarı, ücret dahil olmak üzere 2 bin 486 lira. Dolayısıyla 'Bir Senden Bir Benden' programına başvuran bir imalatçı esnafımız, iki ayda bir cebinden çıkaracağı 2 bin 486 liradan kurtulmuş olacak. Bu işletmelerimizin 6 ayda yararlanacağı destek tutarı da 14 bin 917 lira olacak. Bunlar önümüzdeki süreçte imalat sanayinde ve diğer tüm sektörlerde istihdama çok ciddi anlamda katkılar sağlayacak."