"2018 ve 2019'da makine alımlarında KDV almamayı hedefliyoruz"

Özlü, İzmir'in bu projeyi sahiplenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Teknoloji Üssü projemiz İzmir'e ivme getirecek, Türkiye'mize güç katacaktır. Teknoloji Üssü, İzmir'e çok yakışan bir proje olacaktır. İzmir tasarım, marka ve Ar-Ge alanlarında da öncü bir şehir olmaya devam etmektedir. Geçen haftaki ziyaretimde ülke genelinde 800 Ar-Ge merkezi, 157 tasarım merkezi sayısına ulaştığımızı ifade etmiştim. Bu sayı birkaç gün içinde arttı, bugün itibarıyla 809 Ar-Ge merkezine, 159 tasarım merkezine ulaşmış bulunuyoruz. İzmir'de ise 68 Ar-Ge, 21 tasarım merkezi sayısına ulaşmış durumdayız." diye konuştu.

-"Turkish Machine" mührü

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde makine sektörünün çok özel bir konumu bulunduğunu kaydeden Özlü, makine sektörü olmadan sanayileşmeden bahsedilemeyeceğini söyledi.

Bakan Özlü, şöyle devam etti:

"Dengeli ve istikrarlı bir ekonomi için, güçlü bir makine sanayinin varlığı şarttır. Makine sektörünün üretim ve istihdam büyüklüğü, sanayileşmenin temel göstergelerinin başında gelmektedir. 2017 yılının son çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre sanayi büyümesi yüzde 8,7 olarak gerçekleşmiştir. Memnuniyetle belirtmek isterim ki 2017 yılındaki rekor büyümemizde sanayinin önemli katkısı olmuştur. Sanayi öncülüğünde büyümek, sağlıklı bir ekonominin en net göstergesidir. Makine sektörümüz 2017 yılında 11 milyar dolarlık rekor bir ihracat rakamına ulaşmıştır. Bu ihracat rakamı 2016 yılına göre yüzde 12'lik bir artış anlamına gelmektedir. Ayrıca makine sektörünün kapasite kullanım oranı 2010 yılından bu yana aralıksız artmaya devam etmiştir. Makine sektöründe kapasite kullanım oranı 2017 yılında yüzde 79,2'ye ulaşmıştır. 'Made in Turkey' damgasının yanına 'Turkish Machine' mührünü vurduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum."

- Milli ve yerli üretim politikası

Özlü gelişmiş ülkelerde makine sektörünün ihracattaki payının yüzde 20'ler düzeyinde olduğunu, tasarımı, teknolojisi, üretimi, markası ve pazarlamasıyla yerli ve milli makine sanayisini de bu seviyeye getirmek durumunda olduklarını ifade etti.

​Kalkınma politikalarının temeline yerli ve milli üretimi koyduklarına dikkati çeken Özlü, "Kalkınma, yerlileşme ile başlar. Bundan böyle üretim odaklı, üretim esaslı bir yerlileştirme ve kalkınma politikasını takip edeceğiz. Altını çizerek ifade etmek istiyorum, bizim bu politikamız yabancı yatırımı dışlayan bir politika değildir. Tam aksine biz herkese 'Türkiye'de üret, girdilerini buradan tedarik et, burada istihdam oluştur, burada vergi ver, buradan ihracat yap' diyoruz. Yerli üretimi desteklememizden daha doğal bir şey olamaz. Bütün gelişmiş ülkeler kendi üretimlerini ve teknolojilerini yoğun biçimde desteklemekte, yoğun biçimde korumaktadır. Dolayısıyla milli ve yerli üretim bizim için stratejik bir duruş ve stratejik bir politikadır." diye konuştu.

- "Bakanlar Kuruluna sunulacak"

Özlü, hedeflere ulaşmak için somut adımlar atmaya devam ettiklerini, Üretim Reform Paketi, Ar-Ge Reform Paketi, Sınai Mülkiyet Reform Paketi'nin ardından Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı'nı başlattıklarını kaydetti.

Makine Sektör Zirvesi'ni bu programın önemli bir aşaması olarak gördüklerini vurgulayan Özlü, programın ciddi bir farkındalık yaratmasını beklediklerini dile getirdi.

Özlü, 24 Ocak'ta Başbakan Binali Yıldırım'ın imzasıyla Yerlileştirme Yüksek Kurulunu hayata geçirdiklerine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yerlileştirme Yüksek Kurulu, sanayinin ithalata bağımlığını azaltacak ve rekabet gücümüzü artıracak programları hayata geçirecektir. Bu kurul, yerli ve milli sanayiye bakışımızın en somut ifadesidir. Ayrıca Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal'ın da açıkladığı gibi 'makine yatırımlarında KDV muafiyetine' hazırlanıyoruz. 2018 ve 2019 yıllarında makine ve teçhizat alımlarında KDV almamayı hedefliyoruz. Şu anda ancak teşvik belgesi alan yatırımlarda KDV istisnası uygulanıyor. Yeni düzenlemede inşallah her türlü yatırımda makine ve teçhizat alımını kolaylaştırmış olacağız."

Faruk Özlü, zirvede ele alınan konuları hükümet programı olması için Bakanlar Kuruluna sunacağını zirvelerin diğer odak sektörlerle devam edeceğini bildirdi.

- Güney Kore ve Tayvan örneği

Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran da sektörün faaliyetlerini kurumsal bir alana taşımak için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.

Türkiye'nin içinde bulunduğu orta gelir seviyesinden çıkıp yüksek gelir seviyesine ulaşmak istediğini kaydeden Dalgakıran, bunun çok kolay bir yol olmadığına işaret etti. Dünyada son 60 yılda bunu sadece Güney Kore ve Tayvan'ın başardığını kaydeden Dalgakıran, şunları kaydetti:

"Peki Kore ve Tayvan ne yaptı ? Ana temasını üç sektör üzerine kurdu. Makine, elektronik, yazılım. Eğitim sistemini de teknolojisini de teşviklerini de buraya yönlendirdi. Bu alan dünya ticaretinin çok büyük bir alanını temsil ediyor. Teknoloji o kadar hızla değişiyor ki sürekli yeni makinelerle rekabetçiliğinizi sürdürmeye çalışıyorsunuz. Daha makinenin maddi ömrü tükenmeden teknolojik ömrü tükeniyor. 3-4 yılda bir kazancınızı bu makinelere yatırıyorsunuz."

Zirvede odak sektörler arasında yer alan makine ve teçhizat sanayisinde rekabet gücünü artıracak ve ithalat bağımlılığını azaltacak ürün ve projelerin geliştirilmesi konuları ele alındı.

AA