Bakan Ağbal'dan Whatsapp önerisi

Ağbal, Vergi Konseyi’nin 130. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Vergi Konseyi'ni oluşturan temsilcilerin katılım düzeyi bakımından toplumun tüm kesimlerini temsil etmesi açısından özgün bir yapıya sahip olduğunu belirtti.

Vergi Konseyi’nin bu yapısıyla görev alanını oluşturan vergi ile ilgili meselelerde ortak aklın üretildiği bir platform olduğunu ifade eden Ağbal, şunları kaydetti:

“Her ne kadar kanunla Maliye Bakanlığı ile ilişkilendirilmişse de tam bağımsız çalışma gündemini kendisi oluşturan, çalışmalarını kendisi yürüten, sadece Maliye Bakanlığı’nın sekreteryasını yaptığı yarı sivil bir kuruluştur. Toplumun ortak aklının buradan çıkarılabileceğini düşünüyorum. Buradan uzlaşma çıkmaz. Çıkmaması da lazım. Toplumun görüşlerinin farklılığını ve zenginliğini bu platform çalışmalarını sonuçları itibarıyla ortaya koyabilmelidir.

Konseyin tek bir bakış açısını temsil etme gibi bir misyonu yoktur. Toplumdaki çoğulculuğu, farklı bakış açılarını hizmet verdiği kuruluşlara yansıtabilen bir Vergi Konseyi hayal ediyorum. Vergi üzerinde kolay kolay anlaşabileceğimiz bir şey de değil. Farklı toplum kesimlerinin gerek ekonomi gerek vergiyle ilgili bakış açıları birbirinden çok farklı. Bu farklılıkları birlikte tartışabilirsek, çözümler üretebilirsek, siyasi irade bu çözümleri kendi programı çerçevesinde geliştirecektir. Vergi Konseyi’nin oluşturduğu çalışmalar bütün topluma ışık tutmalı, görüş ve öneri içerebilmeli, herkes kendince pay alabilmeli. Vergi Konseyi’nin bu çoğulcu anlayış içerisinde aktif bir katılıma dayalı şekilde yürütülmesini çok önemsiyorum.”

Ağbal, Vergi Konseyi’nden çok güzel çalışmalar çıkacağına, tarihsel geçmişini arkasına alarak çalışmalar yürüteceğine inandığını, görüş ve önerileri büyük bir heyecanla beklediğini anlattı.

Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalara geriye dönüp baktığında bütün fikirlerin STK’lardan, sanayicilerden, iş adamlarından, meslek örgütlerinden aldıklarını gördüğünü aktaran Ağbal, “Benim sihirli bir dünyam yok. Bana toplum, STK’lar ne dediyse onu yaptık. Şunu gördük toplumla ne kadar hemhal olursak, sorunlarını dinlersek toplum kendisi önemli çözüm önerileri üretebiliyor. Üretilen çözüm önerilerini de sahipleniyor.” dedi.

Ağbal, Vergi Konseyi’nin her ay ya da 2 ayda bir toplumun gündeminin içinde olup da acilen çözülmesi gereken konularının olabileceğini belirterek, “Onların çözümü için 5 ay ya da 5 yıl sonrayı beklemeyelim. Vergi Konseyi’nin tematik konular üzerinden tematik çözüm önerilerini üretmesi tavsiyesinde bulunan Ağbal, “Biz de hükümet olarak onu sahiplenelim her türlü yasal değişiklik yaparak hayata geçirelim.” diye konuştu.

Hayat ve ekonominin çok dinamik olduğunu, sorunların çok değiştiğini aktaran Ağbal, şunları dile getirdi:

“Geçen yıl ocak ayı ile şimdiki konuştuklarımız birbirinden çok farklı. Rekabet, ekonominin çalışma biçimi değişiyor. 'Vergi kanunları sık sık değişmemeli’ anlayışı var. Doğru, katılıyorum ama ihtiyaç olduğunda da değişmeli. Eğer vergi düzenlemeleri ekonominin, ihtiyaçların gerisinde kaldıysa o zaman vergi düzenlemeleri de vergi politikaları da ayak bağına dönüşebiliyor. O amaçla Vergi Konseyi’nden inşallah çok tematik konular gelebilir. Vergi Konseyi’nin her bir üyesi kendisini ilgilendiren örgütün temsilcisi, o örgütün sorunlarını buraya taşımaktan mükellef. Bu masanın etrafında her bir arkadaşımızın taşımak istediği gündemleri, sorunları, konuları bilsek bile bize çözümleri gösteriyor. Vergi Konseyimizin önümüzdeki dönemde çok faydalı çalışmalar yapmasını yürekten temenni ediyorum. Bu çalışmalara gönüllü olarak katılacak arkadaşlarımıza başarılar diliyorum.”

Ağbal, Vergi Konseyi tarafından önerilen “Piyasa Dostu Vergi Sistemi” adımına ilişkin, “Piyasa tartışmalı bir konu. Oraya 'refah dostu' diyelim, 'vatandaş, mükellef' diyelim. Biz bütün meselelerde merkeze insanımızı koyuyoruz. Vergide de merkezimize vatandaşı aldık. Çalışmaları yaparken biz vatandaşımıza inanıyoruz, güveniyoruz. Vergi ile ilgili meselelerde vatandaşın önünü açan işini kolaylaştıran, ona gelecek vadeden vergi düzenlemeleri yapmamız gerekiyor.” dedi.

“2017 yılında inşallah yüzde 7’nin üzerinde büyümeyi sağlayacağız”

Ağbal, 2017 yılının başında herkesin karamsar olduğunu, ama daha sonra büyüme açısından olağanüstü başarıya dönüştüğünü belirterek, “İlk 3 çeyrekte yüzde 7,4 mertebesinde büyüdük. 4. çeyreğe ilişkin öncü göstergeleri yan yana koyun, çok güçlü bir büyümenin de 4. çeyrekten geleceğini söyleyebiliriz. 2017 yılında inşallah yüzde 7’nin üzerinde büyümeyi sağlayacağız. Bütün bu koşullar içerisinde olağanüstü bir performans.” dedi.

Ekonomik göstergelerin 2018 yılında üretim, yatırım, ihracat ve istihdamda olumlu gidişatın olduğunun görüldüğünü anlatan Ağbal, tek haneli enflasyona kalıcı şekilde gelme çabalarının devam edeceğini bildirdi.

Ağbal, Türkiye’nin ekonomisi için son 15 yılda gerçekleştirilen reformlar ve teşvikler hakkında bilgi verdi.

2018 yılında ekonomi politikaları ve vergi politikasında yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı merkeze koyduklarını aktaran Ağbal, “Her zaman imalat sanayi ile ilgili bir konu geldiği zaman hemen yapıyoruz. Türkiye’nin geleceğinin sanayide ve nitelikli katma değerli üretimde olduğunu biliyoruz.” diye konuştu.

Vergiye gönüllü uyumu esas alan bir anlayışla çalıştıklarını ifade eden Ağbal, “Mükellefin karnesi pekiyi ise biz de buna uygun olarak işleri kolaylaştıracağız.” dedi.

Ağbal, vergi denetimini eziyet halinden çıkaracaklarını, mükellef haklarına da riayet edilmesi gerektiğini anlattı.

Vergi Konseyi üyelerinden oluşan bir Whatsapp grubu kurulması önerisinde bulunan Bakan Ağbal, “İlla bir ay sonraki toplantıya gerek yok. Bence artık bir Whatsapp grubunuzun olması lazım. Whatsapp grubu dinamik bir şekilde kullanılsın, gece yarısı ‘bana şöyle bir şey söylendi’ diye gruba atsın. Grup onu dinamik olarak tartışsın. Maliye Bakanı olarak beni de dahil edin. Grupta bir katılımcı olarak bende takip edeyim. Gerekiyorsa onu da komisyonda önerge verelim o konuyu, çözelim. Sorunları dinamik, anında tespit etmek, anında çözmek üzerine kurulu bir anlayış olacak.” dedi.

Bakan Ağbal’ın konuşmasının ardından Genel Kurul basına kapalı olarak gerçekleştirildi.