Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

EMTA Enerji Genel Müdürü Orkun Özgencil Bloomberg HT'deki Üst Düzey programında Arzu Maliki'ye konuk oldu. Özgencil "Enerjde toplam özel sektör borcu 50 milyar dolar seviyesinde" dedi.

BOTAŞ’ın zammıyla başlamak istiyorum, yüzde elliye yakın bir zam geldi santrallere, bu gaz santrallerinde bir sıkıntı vardı zaten.. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Yatırımları nasıl etkiler veya yurtta bir elektrik kesintisi veya kapanmalar olabilir mi?

Özgencil: Bence çok önemli bir adım Türkiye için aslında. Maalesef zarar görecek şirketlerimiz olacak, bu haneleri de etkileyecek ama normalde Türk ekonomisinde çok ciddi bir mali dengede payı olduğu için doğalgazın, ithal ettiğimiz bir gaz neticesinde, dengeyi bozduğu için liberalleşmesi, elektrik piyasasının liberalleştiği gibi geçtiğimiz senelerde, doğalgaz piyasasının da artık bu saatten sonra özel sektörün eline doğru gidiyor olması bence aslında pozitif.

Ama öbür taraftan bakarsanız enerji santrallerimizin yüzde ellisi aşağı yukarı yani enerji üretmiş olduğumuz santrallerde doğalgazla çalıştığı için bu tabii ki bu yatırımı yapan yatırımcılarımızı birazcık sıkıntıya sokacak. Ama bu yapısal bir değişiklik, Türkiye olarak baktığımızda neticede biz yenilenebilir kaynakların üzerine doğru eğildik. Doğalgaz, petrol gibi fosil yakıtlı teknolojilerden biraz uzaklaşıp kendi kaynaklarımızı kullanabilecek şekilde daha ucuz enerjiyi aslında yatırımcılarımızı teşvik edecek şekilde kullanmak üzere bir yola çıktık, dolayısıyla beklenen oldu. Neticede sübvansiyon edilen bir doğalgazla bir enerji piyasasının regülasyonu söz konusu değildi, bunun adımı atıldı.

Dolar da, kur da malum...

Özgencil: Kesinlikle…Bizim Türkiye’de zaten mali dengeleri değiştiren bir durum olduğu için bundan sonra tamamen kur baz alınarak oluşturulacak bir piyasa ekonomisi ya da fiyat dengelemesi söz konusu olacak. Elimizde santraller var bunları tabiî ki kullanacağız çünkü sadece yenilenebilirle enerji üretmek sistem üzerindeki enerjinin homojen dağılımı açısından zor, dolayısıyla baz yük taşıyan tur santrallerini daha da kullanmaya devam edeceğiz ama bunun yanında kömür santrallerimiz var. Doğalgazdan kömüre geçtiğimiz zaman bu elimizdeki kitlerdeki santrallerin iyileştirilmesi, verimliliklerin arttırılması için aynı zamanda yine baz yük oluşturacak nükleer santralleri de devreye sokabiliyor olmamız lazım. Bu aslında bir pastayı tekrardan şekillendirebilmek gibi bir süreç, mecburuz.

Ama sıkıntılar yaşanacak değil mi? Kapanan santraller olabilir...

Özgencil: Kesinlikle, değişim her zaman sıkıntı da getiriyor ama arkasından ferahlık da getiriyor. Bunu sadece negatif olarak da değerlendirmemek lazım. Türkiye ekonomisinin daha iyiye gidebilmesi için, daha ucuz enerji kaynaklarını yerli kaynaklarla yaratabiliyor olmamız için bu bir gereklilik idi. Neticede kendi kaynağımız olan rüzgarımız, biokütlemiz, güneşimiz, çöpümüz. Bunların her biri zaten geçen sefer konuşmuştuk aynı şekilde. Dolayısıyla değerlendirilmesi lazım, endüstriyel toplumlarda hala nükleerden çıkıyoruz deseler de hala baz yük taşıyan santralleri var. Bizde de olması gereken bir durum bu.

Dolayısıyla doğalgazdan birazcık daha böyle az faydalanabiliyor olmamız bizim aslında faydamıza olacak diye düşünüyorum. Bu yatırımı yapmış olan şirketlerin aslında şu an yeni bir stratejiyle yol haritalarını belirlemeleri gerekiyor. Ama bunun yanında bu santrallerin de bir başka orijinde, bir başka ülkede kullanabilme şansı var.Bunlar demonte edilip bir başka ülkeye de götürüp orada da bu işin ticareti yapılabilir. Neticede Afrika ülkelerinde özellikle şu anda ki Türkiye’de de bir sürü gaz motorları, verimliliklerinden dolayı ve piyasadaki enerji maliyetlerinin aşağı doğru çekilmesiyle birlikte artık kullanılamaz duruma geldiği için bunlar zaten o tip ülkelerde de satılmaya daha çok oralarda da enerji üretimi için kullanılmaya da başlandı.

Doğalgaza daha fazla dayanmayalım böylece diyorsunuz..

Özgencil: Evet neticede ithal bir ürün. İthal etmeyelim artık.

Şimdi ben Global'de de konuşmak istiyorum ama öncelikle özellikle bu enerji şirketlerindeki kredilerden borçlanmalardan bahsetmek istiyorum özellikle kur seviyeleri bu kadar yüksekken bunlar nasıl yapılandırılacak?

Özgencil: Bu bir geçiş dönemi diye görüyorum, neticede bu teknolojilerin Türkiye’de üretilmesi ya da bunun için çaba sarf ediyor devletimiz. Türkiye'de bu teknolojilerin üretilmesi için şimdi bi YEKA ihalesi yapıldı 1000Megawatt'lık bunun Türkiye'de üretimi ile ilgili şirketler devreye girdiler. İş gücü aynı zamanda teknoloji, aynı zamanda know-how un Türkiye’ye getirilip burada bu teknolojilerin kullanılması ile ilgili dolayısıyla..

Enerji Dövizle borçlanıyor. Doğru mu?

Özgencil: Şu an itibariyle bildiğim kadarıyla aklımda kalan rakamlar aşağı yukarı enerji sektöründeki özel sektör borçlanması 50 milyar dolar civarında, bu paraların tabii ki ödenmesi gerekiyor. Bu kur dalgalanmalarıyla birlikte tabii ki biraz burada da  finansal tablolarda farklılıklar oluşacak ama demin konuştuğumuz gaz ithalatının biraz daha geriye gitmesiyle mali bilançomuzdaki o gider kalemini belki şu anda bu kur farkıyla birlikte belki bir şey yapacağız, çünkü neticede yapılan yatırımlardan çok yenilenebilir enerji üzerine olduğu için alınan kredilerde bu yenilebilir enerji için devletin vermiş olduğu sübvanse YEKDEM fiyatlarıyla birlikte aslında dolara dolar, euroya euro…

YEKDEM de sonlanacak ama doğru mu?

Özgencil: Sonlanacak ama bunun bence naçizane devam ettirilmesi ve yatırımcıların teşvik edilmesi gerekiyor. Farklı teknolojiler için bu konuda çalışmaların olduğu yönünde ama spesifik bir haber ben daha duymadım ama olması yönünde buradan isterseniz yetkililerimize hükümetimize bir çağrı yapalım çünkü bu gerek. Kömür santralleri dedik neticede yerli malı, linyitten bahsediyoruz bununla ilgili yeni teknolojilerin verim teknolojilerinin içeri girmesi gerekiyor, onun yanında rüzgarda hala ya da güneşte kapasitemiz var. Daha fazla yatırım yapabiliriz daha fazla rüzgardan ve güneşten faydalanabiliriz. Hem pazardaki etkiler için önemli, dinamiklerimizin ya da iş piyasasının hızlı bir şekilde tekrardan toparlanıp yatırıma dönebilmesi için bunlar gerekli şeyler. Kur ya da doğalgazın artışı bunlar tabii ki insanları düşündürecek. Fizibilitelerde şirket bilançolarında farklılıklar gösterecek etkenler ama ben biraz daha pozitif bir insanım neticede ülkemizin kaynakları geniş güzel bunları ne şekilde nasıl kullanabilir bunların üzerine gidelim. Bunların üzerine biraz daha kafa yoralım derim.

Peki ama bunun tabi vatandaşa yansıması olacak ve tabiî ki sanayi sektörüne bu anlamda pek pozitif bakamıyoruz ama ne söylersiniz sanayi yüzde 13-14 civarında konuta da yüzde dokuz bunun vatandaşa yansıması?

Özgencil: Evet, devletin üzerinden bir yük kalktığını düşünüyorum. Sonuçta bu sizin benim cebimden dolaylı olarak bir şekilde çıkıyordu. Şimdi faturalarımıza yansıyacak. Devlet doğalgaz fiyatlarını çok daha önce arttırabilirdi fakat ekonomik dengeyi ya da o anki stratejiyi uygulayabilmek için doğalgaz fiyatlarını sübvanse ediyordu. Bu sübvansiyon artık ortadan kaldırıldı. Dolayısıyla bizde daha ucuzlatılmış olarak gelen doğalgaz ya da elektrik şu anda vatandaşa gerçekten maliyeti neyse o maliyeti üzerinden faturalandırılmaya başlanacak

Globalde de çok büyük gelişmeler var. İran’la bozulan ilişkiler, Amerika artık ordan enerji sağlamak istemiyor. Bu arada Güney Amerika’da Venezuela’nın durumu malum, o da ekonomik darboğazda. Bu petrol fiyatları nasıl şekillenir 2018'de? Yani tekrar herhalde yukarı doğru bir seyir izler. Siz de aynı fikirde misiniz? Bu jeopolitik risklerin etkilerini biz konuşalım, çünkü gergin bir ortam var...

Özgencil: Yani birtakım kutuplaşmalar ticaret savaşları falan söz konusu. Dinamikler değişiyor. Kartlar yeniden açılıyor. Ülkelerin almış olduğu pozisyonlar enerji içerisinde olsun, ekonomi içerisinde olsun, global piyasalarda olsun, tamamen değişkenlik gösteriyor. İyi izlemek, iyi analiz etmek gerekiyor. Bununla ilgili yeteri kadar güzel beyinler var zaten ülkemizde onlar zaten kendi branşlarında yapıyorlardır ama enerjiye döndüğümüz takdirde Amerika birincisi kaya gazının artık ithalatçısı değil artık ihracatçısı, yani doğalgaz ithal etmiyor ve bunu dünyaya pazarlamak istiyor; bu önemli bir gösterge bizim için.

ABD'nin Türkiye'ye yaptırımlar getireceği konuşuluyor..Enerji bu yaptırımların dışında kalır mı? Malum İran ve Rusya ile ilişkileri gergin bölgede Türkiye ABD için tek kalıyor..

Özgencil: Bunlar olmaması gereken şeyler sonuçta biz NATO üyesiyiz, buna da bir geçiş süreci olarak bakmak lazım. Jeopolitik olarak Türkiye'nin önemi çok büyük, bu coğrafya içerisinde sürdürülebilir ekonomiye sahip, G8'lerde de söz sahibiyiz. Petrol ve doğalgazı olan ülkelere komşuyuz. Neticede Türkiye'yi oyun dışında tutamazlar ve tutamayacaklardır da..Ama dengeler değişebilir, İran'nın ihracat yapamaması bizi etkilemez çünkü spot piyasada istediğiniz zaman petrol ve gaz alabiliyorsunuz.

Bu mevcut döviz kurlarını da göz önünde bulundurursak, sektörde yerli ve yabancı yatırımcının ilgisi nasıl? Önümüzdeki dönemde yatırımlar artar mı?

Özgencil: İç piyasadaki dinamiklerimize ve yeni regülasyonlara da bağlı bu yatırımlar..Yatırımcı bence seçim öncesi ve sonrası diye biraz bekledi, politik risklerimiz ortadan kalktı ama jeopolitik risklerimiz hala devam ediyor. Kurun bu seviyelere gelmiş olmasının yatırımcıyı etkileyeceğini zannetmiyorum neticede çok büyük nüfusu ve potansiyeli olan bir ülke olduğumuz için yatırımların devam edeceğine inanıyorum. Yapılmış olan ciddi yatırımlar var, ve daha da fazla yatırımlara ihtiyaç var. Enerji piyasasında her zaman potansiyel olduğuna inanıyorum.

Yabancı yatırımcıların ilgisi nasıl Türkiye'ye?

Özgencil: Rüzgar off-shore ihalelerine gireceğiz yakında, bunun için teknoloji şirketleri, müteahhit şirketleri, denizcilik şirketleri vs..farklı segmentleri biraraya getirecek bir yatırımın içine gireceğiz yakında..Enerji kaynaklarımızı böylece çeşitlendirmemiz lazım.

Siz EMTA Enerji olarak Afrika'da da santral yatırımları yapıyorsunuz? 2018 yatırım planlarınızı anlatabilir misiniz?

Özgencil: Biz EMTA Enerji olarak Afrika bölgesini fokus aldık, şu anda Sahra Altı bölgede 2 tane gaz santrali yapıyoruz, bir konsorsiyum içerisindeyiz, aynı zamanda orada trafo merkezlerini de yapıyoruz. Batı, Kuzey Afrika oralarda da yatırımlar yapıyoruz...