Advertisement
HABERLER ABONE OL

Partisinin genel merkezinde AK Parti Kadın Kolları Eğitim Programı'na konuşan Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"2002'de parlamentodaki kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı 4,4 iken, 24 Haziran sadece AK Parti sıralarında 53 hanım kardeşimiz milletvekili olarak oturuyor. Bunların 46'sı da teşkilatta. AK Parti teşkilatına bu denli önem veren bir partidir. Bu teşkilatta çalışan er veya geç parlamentodaki yerini alacaktır. AK Parti'nin şu anda 1'i büyükşehir olmak üzere 8 kadın belediye başkanı bulunuyor. Biz bu sayıları yeterli görmüyoruz. Bu rakamların nüfusa göre orantılı yansıtılmasıdır.

Nasıl biz ülkemizdeki kadınların meselelerini sahiplenmişsek onlar da AK Parti'yi sahiplendiler.  17 yıldır Türkiye'de AK Parti'nin hizmet sancağı dalgalanıyorsa bunda en büyük pay hanımlardadır.

AK Parti olarak bizim alameti farikamız, işte şu karşımızdaki manzaradır. Biz dışlayan değil, her etnik kökenden insanı bünyesinde bulunduran bir partiyiz. Tüm farklılıkları kucaklayan bir partiyiz. 81 milyonun her bir ferdini bağrına basan bir partiyiz. Bu güne kadar ayrımcılığın, ırkçılığın bu kapıdan içeri girmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Helal rızık için Silvan'ın dağlarında kuzu otlatan çoban ile Karadeniz'in azgın sularında balıkçılık yapan arasında fark yoktur.

Özellikle ana muhalefet partisi ve avenelerinin insanlarımızı birbirine düşürmesine fırsat vermeyeceğiz. Sandığa gölge düşürmek için her türlü yolu deneyecekler. Bir taraftan bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına çiçek atıyorlar, diğer taraftan Suriyeli muhacirlere zalim Esed'in diliyle saldırıyorlar. Bay Kemal şunu iyi bil, biz muhaciri de çok sevdik, ensarı da çok sevdik. Sen bizim sevdiğimiz muhacirleri geldikleri yere gönderme aşkı içinde olabilirsin. Çünkü sen muhacir nedir bilmezsin. Bu millet her zaman ensar olmuştur. Şimdi de aynı anlayışın içindeyiz. Kardeşlerimize kapılarımızı açtık, 3,5 milyon Suriyeli bizim misafirimizdir. Sıkıntıları, sorunları olabilir. Hiçbir zaman bir ayrım yapmadık. Toplamda 4 milyon.

AB vermesi gereken parayı vermiş vermemiş bizim için önemli değil. Biz ne yaptık? 33 milyar biz harcama yaptık. AB sözünü yerine getirmedi. Şu ana kadar 1,750 milyar avro. Oradan gelse de gelmese de biz evsahipliğine devam ediyoruz. Rabbim bunun neticesini inşallah verecektir.

7 yıldır büyük bir sabır ve ali cenablıkla Suriyeli mazlumlara evsahipliği yapan bu millete söylemedikleri yalan kalmadı. Türk milletinin basiret ve ferasetini aşamadılar. Her seçimde aynı şeyleri yapıp farklı sonuç almaktan kendilerini alamıyorlar. Mart 2019'da da sonuç aynı olacak, aynı hezimeti yaşayacaklar.

Biz bugüne kadar başkalarından ziyade kendimizin ne yaptığına baktık. Standartımızı muhalefetin belirlemesine izin vermedik. Böyle bir yanlışa düşmüş olsaydık bu oy oranlarının yarısını dahi alamazdık. Biz onların ne dediğiyle, ne yaptığıyla uğraşmayacağız. Biz rotamızı çizmek için milletimize bakacağız. Bizler de seviyeyi düşürmeden bunların hatalarını ifşa etmekten geri durmayacağız. Mart 2019 seçimleri sıradan bir seçim değildir. Bu mahalli idareler seçimi belki de bu ana muhalefetin sonu olacaktır. Sadece millete değil, CHP'ye de bela. CHP'yi de bundan kurtarmamız lazım. SSK'yı batırdı, CHP'yi batırmanın gayreti içerisinde.

24 Haziran seçimlerinin tam anlamıyla idareye yansıması Mart 2019'a bağlıdır. Kale içeriden fethedilir. Ana muhalefetin, muhalefetin yaptığı bir şey yok. Ne yapıyorsak biz yapıyoruz. Yaptığımız hizmetlerin hanım kardeşlerimize anlatmanın beylere anlatmaktan daha kolay olduğunu düşünüyorum."