Advertisement
HABERLER ABONE OL

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ile Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, "Sporun geleceği aydınlık mı?" konulu panelde bir araya geldi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Zararı borçla finanse ederek bugüne geldik' dedi.

Ali Koç, ''Harcamalarımızın yüzde 80'i döviz kuruyla. Maliyetlere baktığımızda durum sürdürülebilir değil. 2017-2018 sezonunda 4 büyük kulüp 900 milyon TL faiz ödüyoruz. Günü kurtarmak için şampiyon olmak istiyoruz. İçinde bulunduğumuz durumdan kolay kurtulmamız mümkün değil. Devletin de içinde olduğu yeni bir yapı gerekli. Baştan aşağı yöntemlerimizi değiştirmemiz lazım. Devletin, finans kurumlarının kesinlikle işin içinde olması lazım. Aldığımız yabancı oyuncular yaşlı. En yaşlı liglerdeniz. Vehbi Koç bize alırken kazanacaksınız diyordu, bu alırken de satarken de kaybediyoruz.'' dedi.

Koç, ''Spor kulüplerine geçmişte yöneticilerimiz hep toleranslı davranmış. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Federasyon tolerans göstermiş'' ifadelerini kullandı.

Passolig sistemini de eleştiren Ali Koç, "Stat bizim, maç bizim, seyirci bizim. Ama o seyircilerin bilgisi bizde değil. Kulüpler Birliği ligin sahibi olmalı. Bu düzen böyle gitmez" şekilde konuştu.

- Orman: "Zihniyeti değiştirmemiz lazım"

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman ise futbolda taraftar zihniyetinin değişmesi gerektiğini söyledi.

Ali Koç'un futbol ailesine katılmasıyla büyük bir ivme yakalandığını hatırlatan Orman, "Ali Başkan da ben de amatör insanlarız. Burada sevdiğimiz, gönül verdiğimiz kulüplere destek vermek için maddi manevi mücadele ediyoruz. Bu kulüpler şirket gibi bizim olsa bir şeyler yapılabilir, kolay ama kulüplerde taraftar beklentisi var. Sportif başarı söz konusu. Kulüpleri yönetmenin çok farklı dinamikleri var. Ülkemiz gibi çok tutkulu taraftarların olduğu bir ortamda bu çok daha zor hale geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kulüplerin hep beraber küçülmeleri gerektiğini vurgulayan Orman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk futbolu küçülerek bu borç yükünü aşabilir durumda. Bu durum, devam ettikçe sürdürülmesi imkansız hale geldi. Ekonomik olarak geldiğimizden daha iyi durumdayız ama şimdi taraftarımız memnun değil. 100 milyon avronun üzerinde futbolcu satışı yaptık. Beşiktaş şampiyon oluyor. Üçüncü sene üst üste şampiyon olmak istiyorsunuz, yatırım yapıyorsunuz ve kulübün bütçesini arttırıyorsunuz ama sene sonunun bir garantisi yok. Kontratlar sizinle devam ediyor. Giderler artıp geliriniz azalmış oluyor. Böylece para kaybediyorsunuz. Avrupa'da şirketlerin sahibi var, biz de öyle değil. Bizim kültürümüzde olma şansı da yok."

- "Hastalık belli"

İspanya'da kulüpler birliğinde çalışan sayısının 486, Türkiye'de ise 3 olduğunu ifade eden Orman, şunları kaydetti:

"Tedavinin olabilmesi için hastalığı, sorunu kabul etmeniz lazım. Teşhisi yapıp, tedaviye gitmek lazım. Hastalık belli, herkes kabul ediyor. Sorunun nereden geldiği de görülmüş. Artık tedavinin başlaması lazım. İngiltere'de 3 tane Türk oyuncu var. Cenk, İlkay ve Mesut. Hepsi Almanya kökenli. Türkiye'den sporcu yetiştiremiyoruz. Çok uzatmadan icraata geçerek bir tedavi sürecinin olması lazım. Beşiktaş Kulübü çok zor süreçlerden geldi. Beşiktaş Kulübünü Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinden almadım ki, Çağlayan Adliyesi'nde 450'nin üzerinde mahkemeden aldım. Oradan getirip bu finansman başarılarını yapıp, oyuncu satıp, stadyumu kendi kaynaklarından yapıyorsunuz ve UEFA ile iyi bir noktaya gidiyorsunuz. Bunları yapıyorsunuz ama sonucunda döndüğümüz zaman bir başka bakış açısı: paralar nerede? Maçı kazanamadığınız zaman olay farklı bir noktaya gidiyor."

Kulüplerin ekonomik durumlarının düzelmesi noktasında devlet ve bankaların önemine değinen Orman, sözlerini şöyle tamamladı:

"Borç yapılandırılmasında siz nefes alabiliyorsunuz. Borç yapılanmasına paralel bütçe ve kulüplerin neyi nasıl harcayabileceği bir yapının ortaya konması lazım. Sadece borç yapılandırılması yaparsanız 6 ay sonra başa dönersiniz. 14 yabancı almak zorunda değilsiniz. Halkımızda da zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var. Pepe 34 yaşında herkes çok beğeniyor. Pepe'nin yerine Fatih'i koyduğunuz zaman taraftar mutlu olmuyor. Biz altyapıya yatırım yapıyoruz ama kimsenin altyapıyla ilgilendiği yok. 'Zlatan İbrahimovic'i getiriyor musun?' diye soruyorlar. Türkiye dinamik bir ülke. Bu değişimleri başarabilir ama paydaşların bir ortamda oturup çok hızlı olarak bir programa başlaması lazım."