Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Can Akın Çağlar, Türk sigorta sektörünün yüzde 72'sinin yabancı sigorta şirketlerinden oluştuğunu belirterek, "Bu kadar kur ve faizlerde atak olmasına rağmen, yabancıların Türkiye'ye yönelik güveninde hiçbir negatiflik yaşamadık." dedi.

AA Finans Masası'na konuk olan Çağlar, ekonomiyi değerlendirirken siyasi, ekonomik ve finansal olmak üzere 3 temel ayağı dikkate aldıklarını söyledi.


Bu 3 ayağın sağlam olması durumunda ekonominin sağlıklı bir şekilde yoluna devam edeceğini vurgulayan Çağlar, "Dünya siyasetini etkileyen hele ki dünya ekonomisinin büyüklüğünün yüzde 25’ini oluşturan bir ülkenin başındaki bir kişinin bir anlamda twitlerle ortamı germesi, twitlerle siyası ayağı sallıyor olması işin açıkçası dünya ekonomisinde bir çalkantı oluşturuyor. Hele ki bunu tek bir ülkeye yönlendirdiği zaman o ülkenin etkilenmesi doğal olarak daha farklı olabiliyor.” diye konuştu.

Çağlar, ancak dünyanın yavaş yavaş buna alıştığını ve sigortacılar olarak sürekli yeni ürün geliştirme çabası içerisinde olduklarını dile getirerek, “Belki de uluslararası siyasi söylemin de absorbe edilmesi için bir sigorta geliştirsek sanki fena olmaz gibi gözüküyor. Aksi takdirde her gün bir twitle uyanan ve ona göre ekonomin şekillendiği bir dünyanın çok sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlaması çok mümkün değil. O sebepledir ki dünya ekonomileri sürekli çalkalanıyor. Bu çalkalanmaların da getirdiği değişik ülkelerde değişik etkiler ortaya çıkabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin de doğal olarak bu gelişmelerden etkilendiğine işaret eden Çağlar, “Çünkü dış dünya ile önemli bir entegrasyonumuz var. Kapalı bir ekonomi değiliz, yıllardan beri, rahmetli Özal’ın Cumhurbaşkanlığından beri bir dış dünyaya açıklığımız söz konusu. Bugün de her geçen gün dış dünyayla daha entegre olan bir yapımız var. Dolayısıyla dış dünyadaki siyasi etkilenmeler, ekonomik etkilenmeler, finansal etkilenmeler bizi de dolaylı veya direkt etkileyebiliyor.” dedi.

- "Sektör, 2018'de ortalama yüzde 20’ye yakın büyüdü"

Akın Çağlar, Türkiye ekonomisine de aynı şekilde siyasi, ekonomik ve finansal çerçevede bakılması gerektiğini dile getirdi.

Son 16-17 yıldır tek başına bir iktidarın getirdiği siyasi güveni her zaman hissettiklerini belirten Çağlar, şunları kaydetti:

“Ekonomik ayağımız bugünlerde biraz yavaşladı. Ağustos ayında yaşanan kur ve faiz ataklarının getirdiği etkileşimle yeni bir denge düzeyine geldik. Finansal ayak tarafında da BDDK’nın kurulduğu günden bugüne kadar bankacılık sektörünü aşırı regüle etmesi ve çok disiplinli yaklaşması sonucunda Türk ekonomisi bütün bu çalkantılara rağmen ayakta. Aslında biz finansçılar stres testleri yaparız, regülatörler stres testleri yaparlar. Herhalde Türkiye’nin geçmediği stres testi kalmadı. İşte darbe girişiminden tutun diğer finansal ataklara kadar, yurt içinden yurt dışından ülkemize yönelik saldırılara kadar. Hamd olsun bütün bunlara rağmen Türk ekonomisi her 3 ayağın getirdiği güvenle ayakta durmaya devam ediyor. Zaman zaman yavaşlayabiliyoruz ama tabii ki Türkiye çok dinamik bir ülke.”

 Çağlar, 2018’de sektör olarak kolay bir yıl geçirmediklerini bildirdi.

Kurlardaki dalgalanmaların ve faizlerin sektörü etkilediğini aktaran Çağlar, “Sigortacılığın 2 ana gelir kalemi var. Bir taraf teknik, yaptığı ana işten elde ettiği gelirler var bir tarafta da finansal gelirleri var. Faizlerin yukarı gitmesinin getirdiği bir finansal gelir artısının yanı sıra öbür tarafta maliyetlerin oluşturduğu bir yükle karşı karşıya kaldık. Ama ana yapı olarak bir takım büyüklükleri söylemek gerekirse 165 milyar liralık aktif büyüklüğü olan bir sektörüz. 63 tane sigorta şirketi var. 2018 yılında ortalama yüzde 20’ye yakın bir büyüme gösteren sektör. Toplam primimizi de bu yıl herhalde 51-52 milyar lira civarında kapatacakmışız gibi görünüyor.” şeklinde konuştu.

 - "Bu sektörün büyümeye ihtiyacı var"

Sektörün finansal gelirlerin sağladığı karşılıkla da 6 milyar liranın üzerinde bir karlıkla yoluna devam ettiği bilgisini paylaşan Çağlar, sektörün Türk ekonomisine önemli katkılar sağladığını dile getirdi.

Çağlar, şöyle devam etti:

“Birincisi gayri safi milli hasılanın 35 katı kadar bir güvence sağlıyoruz. Yani 107 trilyon lira Türk ekonomisinin Türk insanın varlıklarını güvence altına alan bir sektör. Dolayısıyla 145 milyar lira civarında tasarruf üreten bir sektör. Bu sektörün büyümeye ihtiyacı var. Türkiye’nin büyümeye ihtiyacı var. Yaşadığımız son ataklardan dolayı ekonomimiz biraz yavaşlamış olsa da alınan bir takım tedbirler, dengelemeye yönelik alınan tedbirlerle Türk ekonomisi inşallah 2019’da belki seçimlerin getirdiği bir durağanlık olacaktır. Seçimler öncesinde illa ki bir “dur bakayım” modu oluyor. Seçimler öncesinde illa kriz olmasına gerek yok herkes bir alacaksa almıyor, satacaksa satmıyor. Bir seçim geçsin bekleyelim diyor. Bu durağanlık geçtikten sonra yılın ikinci yarısında inşallah ekonomimiz tekrar hızlanmaya başlayacak ve eski ortalama yüzde 5’ler, 6’lar civarında büyüme rakamlarına ulaşırsa sektör olarak biz de bu trendden istifade edeceğiz."

 - "Sigorta sektörü 2019'da yüzde 15-17 bandında büyür"

 Akın Çağlar, Türk sigorta sektörünün yüzde 72'sinin yabancı sigorta şirketlerinden oluştuğunu aktararak, şunları kaydetti:


"Bu kadar kur ve faizlerde atak olmasına rağmen, yabancıların Türkiye'ye yönelik güveninde hiçbir negatiflik yaşamadık. Bir yıl önce, her şeyin normal olduğu dönemde, elimizdeki nakitlerin sadece yüzde 15'i Döviz, yüzde 85'i TL idi. Kurların arttığı dönemde, bu oranlar aynen korundu. Sektör olarak yine yüzde 15'lik döviz likiditesi taşıyoruz. O da yurt dışı borçlanmamızı ödemek için ihtiyaç olan bir rakam. Biz özellikle yabancı şirketlerle bir araya geldiğimizde, bu dalgalanmalardan biraz endişeleniyor olmakla birlikte hep şunu söylüyorlar: Biz Türkiye'nin uzun vadeli potansiyeline güvendiğimiz için buradayız.


Biz gayri safi milli hasılamızın 1,4'ü kadarını sigortacılıkta aktif oluşturmuşuz. Avrupa'da bu oran 7 civarında. Yabancıların kendi ülkelerinde ekonomi yavaşlamış, nüfus yaşlanmış, yatırım ihtiyaçları yerine gelmiş... Dolayısıyla ellerindeki likiditeyi yatıracak yer arıyorlar ve bu anlamda onlar için Türkiye hem Avrupai bir ülke olması açısından hem inanılmaz bir potansiyel sunmasından dolayı yabancının ilgisinde ben bugüne kadar hiçbir eksiklik görmedim." 

Sigorta sektörünün geçmiş 10 yılda yüzde 15'ler civarında büyüdüğü bilgisini veren Çağlar, "Enflasyonun yüzde 8'lere indiği dönemde reel büyüme gösteren bir sektörüz. Bugün yaşadığımız enflasyon oranları yüzde 20'lere çıktığı dönemlerde de reel anlamda büyüyemeyen, nominal olarak büyüme trendi içinde olan bir sektörüz. Bugünden yarına agresif büyüme trendine ihtiyacı olan bir sektör gibi gözükmüyor sigorta sektörü. Sigorta sektörü olarak 2019'da ise yüzde 15-17 bandında büyürüz diyoruz." diye konuştu.

 - "Yaşadığımız faizler Türk ekonomisinin sıkıntılarının getirdiği faizler değildi"

Çağlar, geçmiş dönemlere bakıldığında Türk ekonomisinin büyümesi ile bankacılık sektörünün verdiği kredilerinin birebir korelasyona sahip olduğuna işaret etti.

Bugünlerde kamu bankalarının gerek faiz indirimi gerekse yeni kredilerin verilmesi noktasında rol almaya başladığına dikkati çeken Çağlar, diğer bankaların bunu takip edeceğini düşündüklerini söyledi.

Çağlar, "Şu bir gerçek ki yaşadığımız faizler Türk ekonomisinin sıkıntılarının getirdiği faizler değildi. Yaşadığımız kur seviyeleri Türk ekonomisinin temellerinden kaynaklanan bir sorun değil. Tamamen bir atak diyelim. Dolayısıyla bu dengelenme ve aşağı doğru yavaşlama süreci içerisinde. O yüzden yılın ilk yarısı belki seçim yoğunluğuyla geçecek ama arkasından ikinci yarıdan itibaren yeniden trend yukarı gidecektir." ifadelerini kullandı.