Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Renault'da görev değişimi gerçekleşti

Renault'da görev değişimi gerçekleşti

Sabah saatlerinde tüm görevlerinden istifa ettiği açıklanan Ghosn'un yerine şirketin yeni Yönetim Kurulu Başkanı olarak Michelin'de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi Nisan'da son bulacak Jean-Dominique Senard getirildi. Renault'un yeni CEO'su da şirketin İcra Kurulu Başkan Vekili Thierry Bollore oldu

Giriş: 24 Ocak 2019, Perşembe 18:56
Güncelleme: 24 Ocak 2019, Perşembe 18:56

Fransız otomobil üreticisi Renault'da, Tokyo'da tutuklu bulunan CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Ghosn'dan boşalan koltuğa gelen isimler belli oldu. Buna göre, son bir haftadır markanın tepe yöneticiliği için ismi geçen ve görev süresi Nisan'da sona erecek Michelin Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Dominique Senard, Renault Yönetim Kurulu Başkanı görevine getirildi.

Markanın yeni CEO'su ise, bir süredir İcra Kurulu Başkan Vekili görevinde bulunan Thierry Bollore oldu. Böylece, on yıldan fazladır Ghosn'un elinde toplanan yönetim kurulu başkanlığı ve CEO'luk görevleri iki yönetici arasında paylaştırılmış oldu. Markanın eski CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı Ghosn'un, yönetim kurulu toplantısından önce sabah saatlerinde istifa ettiği açıklanmıştı. Bollore'nin, Renault ile Nissan arasında 2002 yılında yapılan anlaşma kapsamında Renault-Nissan ittifakının da CEO'su olacağı açıklandı.

İTTİFAKIN GELECEĞİ MASADA

Ghosn'un tutuklanması, Renault-Nissan ilişkilerinin geleceğini de belirsizliğe sürüklemişti. Öyle ki, Ghosn'u daha önce Yönetim Kurulu Başkanı görevinden alan Nissan tarafı, Renault'tan da aynı hamleyi bekliyordu. Fakat, konuya temkinli yaklaşan Fransız üretici, geçen hafta en büyük ortağı olan Fransız Hükümeti'nden gelen açıklamalar doğrultusunda Ghosn dönemine son verecek süreci başlattı.

Yapılan atamaların, Nissan ve Renault arasında Ghosn'un Kasım ayında Tokyo'da tutuklanması ile başlayan soğuk rüzgarları azaltması bekleniyor. Bu kapsamda, Senard'ın masasında Renault ile Nissan arasında 20 yıldır devam eden ittifakın yeni bir yapıya kavuşturulmasına yönelik planların bulunduğu kaydedildi.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Renault'un yeni Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Dominique Senard, "Nissan ile ittifakımızı güçlü bir şekilde korumaya önem veriyoruz. Gelecekte birlikte ilerlemek bizim için bir zorunluluktur" dedi.

RENAULT'UN NISSAN'DAKİ ETKİSİ AZALIYOR

Nissan Renault'un yüzde 15'ine ve ittifakın diğer üyesi Mitsubishi'nin yüzde 34'ünü elinde bulunduruyor. Buna karşılık, Renault Nissan'ın yüzde 43.4 hissesine sahip. Ayrıca, Nissan'ın Renault Yönetim Kurulu'nda oy hakkı bulunmazken, Renault'un Nissan'ın Yönetim Kurulu'nda oy hakkı bulunuyor.

Fakat, Ghosn'un tutuklanmasının ardından Nissan'daki gelişmeler Renault'un istediği şekilde gelişmiyor. Öyle ki, Nissan CEO'su Hiroto Saikawa'nın, tutuklukları nedeniyle şirketin yönetim kurulundan alınan Carlos Ghosn ve Greg Kelly'nin yerine, Renault'un etkisini azaltacak isimleri seçtirmeye çalıştığı kaydediliyor.

Ayrıca, Nissan'ın Ghosn'dan boşalan Yönetim Kurulu Başkanlığına gelecek yeni ismin de, Renault'tan bağımsız bir şekilde seçilebileceği belirtiliyor.

25 MİLYON EUROLUK TAZMİNAT ALABİLİR

Renault'taki görevlerinden istifa eden Ghosn'un, 800 bin euroluk emeklilik ikramiyesine ek olarak 25-28 milyon eurıo arası da tazminat alabileceği belirtiliyor. Fakat, sendikaların Ghosn'un emeklilik paketine karşı çıktığı ve Maliye Bakanlığı'na söz konusu paketi onaylamaması yönünde baskı yapmayı planladığı da gelen bilgiler arasında.

EV HAPSİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Öte yandan, Renault'ta 14 yıl CEO koltuğunda, 10 yıldan fazladır da hem CEO hem de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunan Carlos Ghosn'un, devam eden davasındaki akıbeti belirsizliğini koruyor.

2010-2018 yılları arasındaki gelirinin yaklaşık 80 milyon dolarlık kısmını beyan etmemek ve görevini kendi çıkarları için kullanmak iddiaları ile suçlanan Carlos Ghosn, tutuklandığı günden beri suçlamaları kabul etmeyerek serbest bırakılma talebinde bulunuyor. Ghosn, son olarak da ev hapsinde tutulmayı talep etmiş, daha önceki talepleri gibi son talebi de Japon tarafından reddedilmişti.