Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

ANKARA (A.A) - 11.10.2010 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 'Bizim bu Orta Vadeli Programımız, geçen seneki orta vadeli programımızın devamı niteliğindedir. Yepyeni bir felsefe, yepyeni bir bakış açısı, politika değişikliği yoktur. Burada ne bir aşırı sıkılaştırma ne de gevşetme vardır. Tedrici olarak her yıl makul ölçülerde kamu açıklarının düşürülerek götürülmesini getirecek bir bakış açısı vardır'' dedi.

Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan konusunda düzenlediği basın toplantısında konuşan Bakan Babacan, bu yıl merkezi yönetim bütçe açığının yüzde 4 civarında biteceğini tahmin ettiklerini, bu oranın ileriye doğru basamak basamak azalmaya devam edeceğini kaydetti.

Faiz dışı denge açısından da basamak basamak pozitif rakamlara ulaşmak istediklerini belirten Babacan, ''Öyle birden bire yüzde 2, 3, 5'lere faiz dışı denge noktasına çıkma niyetinde değiliz. Makul bir şekilde basamak basamak faiz dışı dengemizi daha pozitif rakamlara götürmek istiyoruz'' dedi.

Gelecek yıl, küçük de olsa artı bir faiz dışı fazla öngörüldüğünü, ancak bunun pek çok ülkenin hala ciddi faiz dışı açıklar verdiği bir dönemde önemli olduğunu vurgulayan Bakan Babacan, bunun da yıllar itibariyle artırılmasını hedeflediklerini vurguladı.

Geçen seneki tutarlı, güven oluşturmuş politika setinin kararlılıkla uygulanmaya devam edilmesi halinde, kamu borç stoğu açısından da çok daha olumlu bir tablo ile karşı karşıya gelindiğini kaydeden Bakan Babacan, şöyle devam etti:

''Geçen seneki Orta Vadeli Program'a (OVP) göre, 2012 sonu itibariyle kamu borç stoğumuz yüzde 47,8'e düşecek iken bugün baktığınızda yüzde 38,8'li bir rakam görüyoruz. Geçen sene biz gene ihtiyatlı rakamlar açıkladık, olabilecek olumsuzlukların hepsini dikkate aldık. Ama geldiğimiz noktada beklenenden hızlı büyüme, faizlerdeki düşüş, bunların etkisini bir arada düşündüğümüzde hele hele faiz dışı dengede değil ama toplam kamu dengesine baktığımızda geçen yıldan olumla bir tablo var. Açıklar aslında geçen senekinden daha düşük gelecek. 2012 sonu itibariyle öngörülen yüzde 38,8 rakamı, geçen senekine göre 9 puan daha düşük bir kamu borç stoğu.

Bu gerçekten, artık (Allah nazardan saklasın) mı diyelim. Avrupa'da olsun başka ülkelerde olsun bu işlerden sorumlu bakanlarla aynı masa etrafında bu işlerden konuştuğunuz zaman, oturuşları değişiyor, bakışları değişiyor.''

Yatırımcıların artık Türkiye ile ilgili hesaplarını çok iyi yaptığını vurgulayan Bakan Babacan, Cuma akşamı itibariyle kamu kağıtlarının sigorta priminin 144 baz puana düştüğüne, 100 dolarlık Türk eurobondu için 1 dolar 44 centlik sigorta primi ödendiğine işaret ederek, 'Bugün İtalya'nın sigorta primi 2 puana yakın, Portekiz, İrlanda'nınki 4 puan seviyesinde, Türkiye'nin 3 misli. Bugün G-20 ülkesi olan AB'ye üye, avro bölgesi olan İtalya, dünyanın büyük ekonomilerinden birisi. İtalyan kağıdı mı Türk kağıdı mı diye yan yana koyarsanız yatırımcılar Türk kağıdını daha sağlam görüyor. Bizim 10 yıllık dolar bazında eurobondlarımızın faizi, 4 mertebelerine düştü. ABD ve Alman kağıtları ile farklara bakıldığında, yine rekor düşük seviyelerde. Yani güven ölçüsü olarak uluslararası piyasalarda ne kadar güven ölçüsü varsa, Türkiye'nin güven rakamları, şu anda tarihi iyi seviyelerde.''



-YAPISAL REFORMLAR KONUSU...



OVP'de yapısal programların da bulunduğunu kaydeden Bakan Ali Babacan, TBMM'nin takvimi ile bu reformların son derece alakalı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Bu hafta sonuna kadar bütçemizi göndereceğiz, bütçe telaşı... Gelecek yıl Haziran'da seçimlerin olduğunu düşünürsek, seçim kampanyası en geç Mart-Nisan ayları gibi başlayacak. Milletvekiller memleketlerinde kampanya ile ilgilenecek. Bu sezon Meclis'in çalışma takviminde, işin tabiatı gereği, çok yüksek bir yasama performansı beklenmemeli. Öncelikli sevklerimizi yapacağız. Olmazsa olmazlarımızı mümkün olduğunca kısa düzenlemelerle götürebileceğimiz konuları bu seçimlerden önce bitirmek istiyoruz. Ama umudumuz Meclis'in iç tüzüğünün gelişmiş demokrasilerdeki iç tüzüğe paralel hale getirilmesi. Mevcut iç tüzük ile maalesef Türkiye yıllarını kaybetti, böyle giderse yıllarını da kaybeder. Yazık... O kadar önemli reform alanımız var. Her bakanlar kurulunda konuşuyoruz. Yeni çok önemli bir alan; soruyoruz (kaç madde) diye. 40-50 madde ise (Çok zor, bu Meclis'ten nasıl geçecek. Çok uzun sürer..). Şimdi böyle Türkiye ilerleyemez ki. Türk Ticaret Yasası, Borçlar Yasası var. Genel Kurul'un gündeminde bekliyor. Şimdi içeriği ile ilgili hiç bir itiraz yok. Herkes mutabık. Bu iyi mi, iyi... İş hayatımızı ekonomiyi daha ileriye götürecek mi götürecek. Hadi yapalım dediğimizde, arkamızı dönüyoruz bakıyoruz kimse yok. Bırakın onu yürümeye çalıştığımızda da her türlü engel çıkarılıyor.

Maalesef şöyle bir tablo var. İnşallah şu referandumdan sonra en azından bir dönemde bu tabloyu değiştirebilirsek, ben çok sevinirim. Türkiye'nin başarısı, hepimizin başarısı olmalı. Muhalefet partileri olaya böyle bakmalı. (Türkiye'nin başarısı iktidar partisine yarayacak, iktidar partisini daha da güçlendirecek. Dolayısıyla Türkiye başarısız olsun, batsın da bu iktidar partisi zayıflasın). Bu tür yaklaşımın artık Türkiye'de olmaması gerekiyor. Gelin içeriğini konuşalım. Sabahlara kadar çalışalım. OVP'yi oluştururken sabahlara kadar çalıştık. Biraz özveri ile oluyor bu iş. Meclisimiz de çalışsın. Sabahlara kadar çalışsın gerekirse. Biz hazırız. İktidar partisi olarak muhalefet partileri ile oturalım çalışalım. Çok çalışalım, Türkiye'yi ileri götürelim. Yoksa gelecek nesiller hesap sorar.''



-''AVRUPA'DAN, AMERİKA'DAN HIZLI GİDİYORUZ. AMA ASYA'YA GÖRE DAHA YAVAŞIZ''



Türkiye'nin Avrupa'dan, Amerika'dan hızlı, ama Asya'ya göre daha yavaş olduğunu belirten Bakan Ali Babacan, Asya'nın hızını yakalamak için mutlaka Türkiye'de yapısal reformların yapılması, özel sektörün önünün açılması, esneklikler getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin bu konuda kaybedecek zamanının olmadığını kaydeden Babacan, ''Her geçen yıl bir daha gelmiyor. Bir yılda biz yüzde 5 büyüdük, Asya yüzde 8 büyüdü, bu 3 puanlak refah kaybı kalıcı bir refah kaybı. Çocuklarımızın refahına yansıyacak. Buradan çağrımız; bu bir fırsattır, gelin muhalefet partileri ile hep beraber Türkiye için çalışalım'' dedi.