Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Anadolu 500 Töreni'nde "gelir dağılımı" mesajı

Anadolu 500 Töreni'nde "gelir dağılımı" mesajı

  • Bu yıl 7'ncisi gerçekleştirilen "Anadolu 500" araştırması sonuçlandı. Ödül töreninde konuşan TÜSİAD Başkanı, gelir dağılımlarındaki farka dikkat çekti

Giriş: 08 Aralık 2010, Çarşamba 08:35
Güncelleme: 08 Aralık 2010, Çarşamba 08:35

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Anadolu 500'ün Conrad İstanbul Hotel'deki ödül töreninde konuştu. TÜSİAD olarak, özellikle bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının giderilmesi yönündeki çalışmalara katkı sağlamak amacıyla Anadolu'nun pek çok ilinde çeşitli toplantılar düzenlediklerini, buralardaki üyeler, diğer sanayici ve iş adamlarıyla sık sık bir araya geldiklerini anlattı.

Boyner, bu kapsamda, iş dünyasının ülke sathında gelişimine yakından şahit olduklarını, bu canlılığı, dinamizmi paylaştıklarını ve hep birlikte gurur duydukları dile getirdi.

Türkiye'nin dört bir yanında işletmelerin, özellikle KOBİ'lerin büyümeye eklemlenmelerinin Türkiye'nin gelişiminde omurgayı oluşturduğuna inandıklarını ifade eden Boyner, bu yatırımcıların ödüllendirilmesinin, bu açıdan, farklı illerdeki diğer girişimciler için de teşvik edici bir unsur olacağını düşündüklerini söyledi.

Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri, farklı bölgeleri arasında derin gelişmişlik ve gelir farkları olmasıdır. O nedenle Türkiye'nin her bölgesinde, o bölgeye yatırım yaparak istihdam sağlayan; Türkiye'deki katma değere katkıda bulunan ve bölgesinin sosyal gelişiminde öncü olan şirketlerimizin artmasını çok önemsiyoruz.

Sermayenin coğrafi olarak sınıflandırılmasını sakıncalı bulsam da, bu araştırmada yer alan 250 şirketin 500'e ulaşması Türkiye'deki mobilizasyonu, Türkiye'de sermayenin hızla yayıldığını gösteriyor ve bunu son derece heyecan verici buluyorum.''

Yatırım ortamlarını iyileştirerek Türkiye'de üretilen katma değerden, toplumun her kesiminin ve her bölgenin yararlanır hale getirilmesinin de Türkiye'nin en önemli hedeflerinden biri olması gerektiğine işaret eden Boyner, Türkiye'de katma değer üreten şirketlerin sayılarının artması; şirketlerin sürekli rekabetçiliklerini güçlendiren ve verimlilik tabanlı büyümeye katkıda bulunan işletmeler haline gelmesi gerektiği bilincinin esasen küreselleşmiş piyasalarda Türkiye'nin etkinliği için de ön şart olduğunu anlattı.

Boyner, ''Bu sebeple, eğer sermayeler arasında bir sınıflandırma yapılacaksa, bu, kayıtlı iş yapan sermaye ile kayıt dışı sermaye arasında olmalıdır. Kayıtlı sermaye kurallara ve çalışanın haklarına saygılıyken, vergisini öderken, kayıt dışı sermaye tüm bunları yok sayar, aynı zamanda haksız rekabet yaratarak genel çıkara aykırı bir durumun da ortaya çıkmasına yol açar.

Eğer bir mücadeleden söz edilecekse bu, tüm Türkiye sathında kayıtlı sermayenin artması konusunda olmalıdır'' diye konuştu.

YATIRIMLARIN COĞRAFİ DAĞILIMI

Bu yatırımların coğrafi dağılımının ise Türkiye'nin büyümesi önünde önemli engellerden birini oluşturan bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması açısından ciddi birer kazanım olduğunu ifade eden Boyner, yatırımların farklı bölgelerde gelişerek, istihdam yaratılmasının bölgesel kalkınma politikaları açısından da önem verdikleri bir husus olduğunu belirtti.

Ümit Boyner, büyümenin, sadece topyekun geliri ve imkanları artırmakla sağlanmasının, gelişmiş bir toplum olmak için yeterli olmadığına işaret ederek, ''Gelişmiş bir toplum, ancak bu artış ve gelişimden toplumun tüm kesimlerinin dengeli bir şekilde pay almasıyla mümkün olabilir. Bu dengeli paylaşımın sürdürülebilir yapıya bağlı olması ise verimlilik tabanlı sürdürülebilir bir ekonomi politikasına bağlı'' dedi.

Boyner, TÜSİAD olarak, Türk Ticaret Kanunu Tasarısının yasalaşması için siyasi partilerin son dönemde gösterdikleri iradeyi memnuniyet verici bulduklarını ifade ederek, kurumsal yönetim anlayışının temelini oluşturan Türk Ticaret Kanunu Tasarısının yasalaşmasının, şirketlerin uluslararası rekabet güçlerinin artması ve Türkiye'nin yatırım ortamının iyileşmesi açısından önemli bir dönüm noktası olacağını dile getirdi.

Şirketlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının sadece bugün övündükleri performanslarıyla değil, yarınlara aktarabilecekleri değerleriyle ölçüldüğüne işaret eden Boyner, bu bağlamda, şirketlerin ikinci ve üçüncü kuşaklara aktarılmasının, daha yalın bir ifadeyle ''benden sonra ne olacak?'' sorusuna yanıt verilebilmesinin, bugün şirketlerin gündemlerinin birinci sırasında yer alması gerektiğini vurguladı.

Boyner, ''Bu sorunun yanıtı ise şüphesiz kurumsal yönetim anlayışının içselleştirilmesinde yatmaktadır. Kurumsal yönetim anlayışı, şeffaflık, hesap verebilirlik, adillik ve sorumluluk ilkeleri ışığında şirketlerimizin yönetim kurulu üyeleri, çalışanlar, hissedarlar, müşteriler ve tedarikçiler gibi tüm paydaşları ile sağlıklı bir temelde ilişkilerinin kurulmasını sağlayacaktır'' diye konuştu.

ANADOLU 500 ARAŞTIRMASI

Daha önce Anadolu'nun en büyük 250 şirketinin belirlendiği araştırmanın kapsamı 2010 yılı ve sonrasını kapsayacak şekilde genişletildi. Artık gelenekselleşen ve bu yıl 7'ncisi yapılan araştırmada, Anadolu'nun en büyük ve en dinamik 500 şirketi sıralandı.

Anadolu'nun en büyük şirketi Kroman Çelik Sanayi olurken, karını en çok artıran şirket Kümaş Kütahya Manyezit İşletmeleri oldu. İhracatını en çok artıran şirket dalında Karsan Otomotiv birinci olurken, istihdamını en çok artıran şirket ise Beyteks Tekstil Sanayi olarak belirlendi.

Fortis Bank Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yvan De Cock, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, gelecek dönemde en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer alacağının öngörüldüğünü belirtti.

De Cock, ''Türkiye'nin bu potansiyelini sağlayan kuruluşlar, Anadolu'nun dinamik şirketleri, KOBİ'leridir. Performansları ile ülke ekonomisine güç kazandıran ve büyümeyi körükleyen bu firmalara güveniyor, başarılarına tanık olmaktan ve onları desteklemekten onur duyuyoruz'' dedi.

Ekonomist ve Capital Dergileri Yayın Direktörü Rauf Ateş ise, Anadolu 500'ün, sadece bir araştırma ve liste olmaktan öte, Türkiye'nin büyük dinamizmini de gösterdiğine işaret etti.

Ateş, ''Başlangıçta 250 şirketi bulmakta zorlanırken, şimdi Anadolu'nun 500 büyük şirketini yayınlıyor hale geldik. Bu, Anadolu Kaplanları'nın sınıf atlamaya doğru gidişlerinin de bir işaretidir'' dedi.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da İstanbul, Ankara ve İzmir dışından Anadolu 500 araştırmasına katılan firmalar 4 farklı kategoride değerlendirildi. Her kategorinin ilk 5'i, toplamda 20 firma ödüllendirildi.

Araştırma kapsamında firmalar ciro, net satışlar, vergi öncesi kar, ihracat tutarı ve öz sermayeye dair 5 soruya yanıt verdi. Bu kriterlerin değerlendirilmesi sonucunda ödüller ''Anadolu'nun En Büyük 5 Şirketi'', ''Karını En Çok Artıran 5 Şirket'', ''İhracatını En Çok Artıran 5 Şirket'', ve ''İstihdamını En Çok Artıran 5 Şirket'' olmak üzere 4 kategoride dağıtıldı.

ÖDÜL ALANLAR

Anadolu 500 araştırması sonucunda, ''Anadolu'nun en büyük 5 şirketi'', Kroman Çelik Sanayi, Yıldız Entegre Ağaç Sanayi, Er-Bakır Elektrolitik Bakır, Konya Şeker Sanayi, Eti Pazarlama A.Ş, ''Anadolu'nun ihracatını en çok artıran 5 Şirketi''; Karsan Otomotiv, Mescier Demir Çelik, Erdem Tekstil Sanayi, ÇİMKO Çimento, Beypi Tarımsal Üretim, ''Anadolu'nun Karını En Çok Artıran 5 Şirketi''; Kümaş Kütahya Manyezit İşletmeleri, ACT Tekstil Sanayi, HES A.Ş, Demirer Kablo, Sabırlar Fındık, ve ''Anadolu'nun İstihdamını En Çok Artıran 5 Şirketi'' ise, Beyteks Tekstil Sanayi, Biskot Bisküvi Gıda Sanayi, Kılıç Deniz Ürünleri, Erbak Uludağ Pazarlama ve Yonca Gıda Sanayi oldu.