Erdoğan: İMKB uluslararası ölçekte adından söz ettirdi
-
Başbakan Erdoğan, İMKB'nin 25.Yıl Konferansı'ndaki konuşmasında, borsanın büyümesi ve artık uluslararası boyutta tanınmasını övdü
İMKB'nin Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 25. Yıl Konferansı'nın açılışında konuşan Erdoğan, bugün 25. hizmet yılını dolduran İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı tebrik ederek, nice başarılı yıllar dileğinde bulundu.
Erdoğan, İMKB'nin 25 yıl değil 150 yıl gibi bir geçmişe sahip olduğunu ifade ederek, böyle bir derinlik ve geçmişe sahip olan Borsanın, sahip olduğu sinerjiyi de bu şekilde yakaladığını söyledi.
İMKB'nin bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir şekilde gelişmeye devam edeceğini ve dünyadaki saygın yerini koruyacağını da dile getiren Erdoğan, Borsanın kuruluşunda emeği geçen, 25 yıl boyunca çeşitli kademelerde katkıda bulunanlara da şükranlarını sunduğunu bildirdi.
İMKB'nin Türkiye ekonomisine kazandırdığı canlılığın, ekonominin dışa açılmasına yaptığı katkının yanı sıra sosyal faaliyetlere özellikle de eğitime yaptığı yatırımlarla çok farklı bir hizmeti de ifa ettiğini vurgulayan Erdoğan, İMKB öncülüğünde açılmış olan Türkiye genelindeki 400 okuldan dolayı da ayrıca tebrik ve teşekkürlerini ilettiğini kaydetti.
Erdoğan, o okullardan yetişenlerin Türkiye'nin geleceğindeki yerini şimdiden görür gibi olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisinde son dönemde yaşanan büyük dönüşümün somut olarak izlenebildiği yerlerden birinin de İstanbul Borsası olduğuna dikkati çekerek, ''Son 8 yılda Borsa rekor üstüne rekor elde ederken, birçok ilki de hayata geçirerek uluslararası ölçekte adından söz ettirdi''dedi.
İstanbul'un bir finans merkezi olması için yoğun bir çaba içinde olduklarını ifade eden Erdoğan, ''Bu aslında 8 yıllık Başbakanlığım döneminde hep arzumuzdu, fakat şu ana kadar müzakerelerini yaptık, konuştuk henüz bu işin fiili olarak temelini atamadık. Ama artık zihinsel olarak bu adım atılmıştır, zihinsel olarak bu altyapı oluşmuştur. Bundan sonra artık adımın atılması, temellerin fiziki olarak atılması aşamasına gelmiş bulunuyoruz'' şeklinde konuştu.
''İSTANBUL KİM NE DERSE DESİN FİNANSIN MERKEZİDİR''
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, ''İstanbul kim ne derse desin finansın merkezidir. Finansın merkezi olduğunu da bu uygulaması ile ortaya koyacaktır. İstanbul, merkezinde bulunduğu bütün bu coğrafyanın imkanlarını kullanarak bir finans merkezine dönüşürken, İstanbul Borsası da daha fazla uluslararası hüviyete kavuşacak ve inanıyorum ki Türkiye ekonomisinin sesini dünyaya daha güçlü şekilde duyuracaktır.
Biz, İstanbul'un bölgenin güçlü bir finans merkezi olabilmesi için her türlü imkan ve araca sahip olduğuna inanıyoruz. İstanbul'u merkeze alarak yapacağınız 2 saatlik bir uçak yolculuğu ile üç kıtada çok geniş bir coğrafyaya ulaşabiliyorsunuz. Üstelik bu coğrafya, sadece Avrupa ile kısıtlı bir coğrafya da değil. İstanbul, yüzü Avrupa'ya dönük bir şehir olmasının yanı sıra Ortadoğu'ya, Kafkasya'ya, Balkanlar'a, Afrika'ya da hitap eden, bu bölgelerle de çok kolay iletişim kurabilen bir şehir''dedi.
Başbakan Erdoğan, tarih boyunca olduğu gibi İstanbul'un bugün ve yarın da doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi buluşturmaya ve kaynaştırmaya devam edeceğini kaydederek, ''Umuyorum ki bu güzel şehir dünya ekonomisinde önemli bir merkez haline dönüşecek ve dönüşüyor'' dedi.
Son küresel finans krizinde Türkiye'nin gösterdiği performansın Türkiye'yi de ve İstanbul'u da artık dünya ekonomileri arasında çok farklı bir konuma taşıdığını vurgulayan Erdoğan, ''Bunu artık sadece biz konuşmuyoruz, dünya konuşuyor. 2008 sonu ve 2009'daki sert düşüşlerin ardından, 2009'un son çeyreğinden itibaren Türkiye ekonomisi yüksek oranlı büyüme sürecine girdi. 2009 son çeyrekte büyüme oranı yüzde 6 olurken, 2010 ilk çeyreğinde yüzde 11,7 ve ikinci çeyreğinde de yüzde 10,3 büyüme kaydettik ve bu oranlarla Avrupa'da ilk, dünyada üçüncü sırada yer aldık'' şeklinde konuştu.
İMKB'DEKİ BÜYÜME
Erdoğan, 2009 yılında Türkiye'de finans sektörünün yüzde 8,5 oranında büyüme kaydettiğini belirterek, Türkiye'nin küresel finans krizi sürecinde OECD ülkeleri arasında finans sektörüne müdahale etme gereği duymayan tek ülke olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Bize çok geldiler, müdahale etmemizin gereğini söylediler. Fakat biz 'Asla müdahale etmeyeceğimizi edemeyeceğimiz söyledik. 'Finans sektörü kendi ayakları üzerinde duracak' dedik. Sıkıntılar olmadı mı? Oldu, ama aştık'' dedi.
ABD'de ve Avrupa'da büyük bankalar, finans kuruluşları ve sigorta şirketleri ciddi sıkıntılar yaşarken, Türkiye'de finans sektörünün büyüdüğünü, tek bir bankanın bile sıkıntı yaşamadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, aynı şekilde Borsanın da 2009 yılında, yani krizin en ağır seyrettiği dönemde en çok kazandıran borsa sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada 7.inci sırada yer aldığını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Krizin etkilerini aşma noktasında Türkiye gerçekten farklı bir performans sergilemeye devam ediyor. Büyümenin yüksek oranlı ve istikrarlı şekilde devam edeceği tüm uluslararası kuruluşların raporlarıyla teyit ediliyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları 2009 yılında Türkiye'nin kredi notunu iki kademe birden artırmıştı.
2010 yılında da, en son kasım ayında kredi notumuz durağandan pozitife yükseltildi. Yine bu süreçte ihracatımız sürekli artıyor, turizm gelirlerimiz krizden etkilenmiyor, işsizlik çok ciddi oranlarda, 2-2,5 puanlık oranlarla her ay gerileme içinde.
2002 yılında İMKB 100 ortalama endeksi ile baktığımızda 10 bin 987 idi. Son haftalarda endeks 70 bin seviyesini gördü ve dün akşam itibariyle de 67 bin 704'ten kapandı. Yaklaşık olarak söylüyorum, 11 binden, 70 bine... İMKB hisse senetleri piyasası değeri, 2002 yılında 34 milyar dolar iken, bugün 323 milyar dolara ulaştı. Günlük işlem hacmi ise 281 milyon dolardan 1,7 milyar dolara çıktı.''