Faiz indirimi doğru karar mı?
Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı, yabancı yatırım bankaları tarafından "riskli bir adım" olarak karşılanırken, bankaların "enflasyon" vurgusu dikkat çekiyor
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın politika faizi olan bir haftalık repo faizini 50 baz puan indirerek, yüzde 7'den, yüzde 6.5 seviyesine çekmesi, yatırım bankalarına sürpriz olmadı. Bunda en büyük etki, haftanın başlarında Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı'nın, faiz indirim sinyali vermesiydi.
Yatırım bankalarının raporlarına ise, TCMB'nin faiz kararı şöyle yansıdı:
JP MORGAN: Gerçek bir indirim olamayan faiz indirimi
JP MORGAN' ın gelişmekte olan piyasalar araştırmasındaki, “Türkiye: İndirim gibi gözükmeyen bir faiz indirimi” isimli raporuna göre, Türkiye Merkez Bankası, beklenildiği üzere haftalık repo faizlerini 50 baz puan aşağı çekti.
Ancak, munzam karşılık oranlarında beklenen artış ve ödemeler bilançosunun bazı kalemlerinde yer alan zorunlu karşılık uygulamaları sebebiyle, Merkez Bankası'nın bu adımı, bir genişleme politikası olarak görülmüyor.
JP Morgan'ın araştırmasında, TCMB'nin yeni önlemlerinin de bankanın borçlarının vadesinin uzatılmasını hedeflediği yazıyor. JP Morgan, enflasyonda bir hızlanma beklemediklerini, ancak, Ocak ayında munzam karşılık oranlarında bir artış ile politika faizlerinde 50 baz puanlık bir indirme bekleniyor.
NORDEA BANK: Türk Lirası korunmasız hâle gelebilir
Nordea BANK, Merkez Bankası'nın faiz kararında sıcak para akışını önleme hedefine dikkat çekerek, sermaye akışının artması hâlinde, daha fazla kesinti beklediklerini söyledi.
Nordea da, diğer raporlarda olduğu gibi, enflasyon riskini vurguladı ve Merkez Bankası'nın buna karşı munzam karşılık oranlarını artırması gerekeceğini belirtti.
Banka, uzun vadede, faiz oranlarının çok düşük seviyelere inmesini ve kısa vadede ise daha fazla kesinti sebebiyle fiyatlarda artış görmeyi beklediklerini aktardı.
Nordea Bank aynı zamanda Türk Lirası'nın da yakın dönemde korunmasız kalacağı konusunda uyardı.
UNICORN CAPİTAL: Riskli bir adım
Unicorn Capital'in faiz indirimi yorumuna göre, “munzam karşılık oranlarındaki artışın, haftalık faizlerdeki indirimin, iç piyasa hareketine etkisini dengeleyemeyecek.”
Araştırmacılar, düşük faiz oranları ve gevşetilmeye başlayan mali politikaların, 2011'de, Türkiye'nin büyümesindeki ana faktörler olacağını belirterek, GSYH'da %5.5-6 oranında büyüme öngördü.
Unicorn Capital araştırmacıları, faiz oranlarında beklenen ekstra indirimlerin, içteki talebi artıracağını, ancak bunun fiyat istikrarı konusunda sorun yaratacağını belirtti ve enflasyon uyarısında bulundu.
Özellikle yılın ikinci yarısında enflasyonun hızlanacağını öngördüklerini belirten araştırmacılar, bu bakımdan Merkez Bankası'nın bu kararını “riskli bir adım” olarak niteledi.
Unicorn Capital aynı zamanda, faiz kararlarının, ithalat-ihracat arasındaki yapısal sorunlar bakımından ele alındığında, mali ayağının da olması gerektiğini vurguladı.
Politika faizlerinin indirim kararı, dış basında da yankı buldu.
FT: Alışılmadık bir hamle
Konuya değinen Financial Times gazetesi, faiz kararını, finansal istikrarı koruma adımı olması bakımından “alışılmadık bir hamle” olarak niteledi.
"Çünkü, Türkiye'nin en çok eleştiri konusu olan enflasyonu için “şüpheli bir yaklaşım” yorumunu yapan Financial Times, Erdem Başçı'nın önceden faiz indirim sinyaline ve sıcak paranın akışı için faiz indirimini çok gerekli bulduğu yorumlarına da değindi.
Birçok yabancı ekonomiste göre, merkez bankasının bu adımı, Türkiye'nin hızlı büyümesi göz önünde bulundurulunca, fazla riskli görülüyor.
WSJ: Büyüme devam edecek
Amerikan Wall Street Journal gazetesi ise, diğer rapor ve haberlerin aksine çok daha olumlu bir şekilde yaklaştı. WSJ, Türkiye'nin hızla büyüyen ekonomisinin, "biraz çelişkili" bulunan faiz kararına rağmen, büyümeye devam edeceğini söyledi.
Gazete, sıcak para ve fiyat istikrarı sorunlarının da, yasa koyucuların uygun kararlarıyla bertaraf edilebileceğini belirtti.
Bloomberg HT'ye konuk olan Fortis Bank Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, canlı telefon bağlantısıyla katılan HSBC Bankası Stratejisti Fatih Keresteci ve video bağlantısıyla yayına Londra'dan konuk olan Morgan Stanley Başekonomisti Tevfik Aksoy da, Merkez Bankası'nın faiz indirimi ve ardından sabah saatlerinde alınan zorunlu karşılık tabanlarının artırılması konusunda görüş bildirdi.
FATİH KERESTECİ: Piyasa indirimi 25-30 baz puan olarak algılayacaktır
HSBC Stratejisti Fatih Keresteci, Merkez Bankası'nın kararının piyasalarda doğru algılanıp algılanılmadığı üzerine konuştu.
Fatih Keresteci, TCMB'nin zorunlu karşılıkları genişletilmesine ilişkin, bunun bankalar arası elde edilen repo işlemlerini kapsadığını vurgulayarak, "burdan elde edilen fonlamanın bir kısmından ötürü ortaya maliyet çıkacağını", bunun da bono faizlerine yansıyacağını öngördü.
50 baz puanlık faiz indiriminin olumlu bir işaret olduğunu söyleyen Keresteci, "ancak reponun kapsama dahil edilmesi sebebiyle, piyasalarda bu indirimin 50 baz puan yerine, 25-30 baz puan olarak algılanacağına" dikkat çekti.
AKSOY: "Bu karar daha çok parasal gevşemeye benziyor"
Morgan Stanley başekonomisti Tevfik Aksoy, Financial Times gibi kararı "alışılmadık bir hamle" olarak gördüğünü belirterek, ancak piyasanın bu kararı zaten bekliyor olduğunu hatırlattı.
Tevfik Aksoy gördüğü en büyük riski ise şöyle ifade etti: "Merkez Bankası'nın kararı, kurun değerlenmesi engelleneip, bir taraftan da diğer alınan önlemlerle kredilerdeki genişlemenin hızı azaltılabilirse ve dışarda oluşabilecek risklere karşı Türk Lirası korunaklı hâle getirebilirse, başarılı olur. Ancak tam tersi olur ve ithalat-ihracat dengesine kötü etki ederse, o zaman başarısız olur ve banka geriye dönük hareketler yapmak durumunda kalır. Ve Merkez Bankası geri adım atmak zorunda kalırsa, 50 baz puan indirimin de üstüne çıkmak zorunda kalabilir."
Morgan Stanley Başekonomisti, risk değerlendirmesinin ardından, bu indirim ve munzam karşılık tabanıyla ilgili kararı sıkılaştırma politikasından öte, parasal gevşeme olarak yansıyabileceğine dikkat çekti.
Tevfik Aksoy, Türk Lirası'nın korunaklı olması vekurun yılın başında yeniden değerlenmeye başlaması hâlinde, politikanın yeniden bir hamle yapmasının gerekeceğini vurguladı.
HALUK BÜRÜMCEKÇİ: Repo piyasasında en büyük ağırlık yatırım fonlarında
Faiz indirim kararından daha çok Merkez Bankası'nın sabah saatlerinde aldığı zorunlu karşılıkların tabanının genişletilmesi ve vadelere göre ayrılması konusuna değinen Fortis Başekonomisti Bürümcekçi ise, repo piyasasında en büyük ağırlığın yatırım fonlarında olduğunu ifade etti.
Haluk Bürümcekçi, repoların likit fonlar olduğunu hatırlatarak, "Merkez Bankası son kararıyla, aynı zamanda müşteriyi likit fondan uzaklaştırmaya çalışıyor" yorumunda bulundu.