Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Saatçi, Avrupa'daki marina sayısının Türkiye'den fazla olduğunu, ancak hizmet anlayışında önemli farklılıklar bulunduğunu aktardı.

Türkiye'deki geleneksel misafirperver yaklaşımın, marinacılık sektöründe de ortaya çıktığını anlatan Saatçi, şöyle konuştu:

''Yerli veya yabancı bir yat marinaya geldiği zaman tekneleri biz karşılarız. Teknenin elektriğini, suyunu bizler bağlarız. Her türlü imkanı sunmaya çalışırız. Avrupa'da bin 500 kişilik bir marinaya gidin her şeyi siz kendiniz yaparsınız. Avrupa'da marinalar otopark gibi kullanılıyor. Marinacılık, hizmet sektörünün en önemli parçalarından birisi. Marina sayısı az ama gerek tesis gerekse hizmet kalitesi bakımından Avrupa'nın çok önündeyiz.''

Saatçi, Çeşme Marina'nın çok güzel bir yatırım olduğunu, Türkiye'de son 5 yılda denize ilginin arttığını ve sektörün geliştiğini ifade etti.

Denizcilik sektörüyle ilgili fuarların büyük ilgi gördüğünü kaydeden Saatçi, şunları söyledi:

''Bu fuarlarla beraber imalatçı sayısı dolayısıyla istihdam da artıyor. Bu durumda yurt dışındaki firmaların da Türkiye'ye ilgisi giderek yükseliyor. 10-15 yıl öncesine kadar Türkiye'deki marinalar yabancı yatçıların eline bakıyordu. Şimdi Türk müşterilerle doluyor. Bu çok güzel bir durum. Marinacılık Türkiye'de çok iyi bir duruma geldi.''

Marina sektörünün bilinçli büyümesi gerektiğini de ifade eden Saatçi, ''Bazı yerel yöneticiler 'buraya marina yapılırsa bölge büyür' diyor. Ama her belde marinayı kaldırmıyor. Bu iş ciddi yatırım ve bilgi isteyen bir iş'' dedi.