Gelişen piyasalarda 2008'den bu yana görülen en hızlı satışlar en çok Türkiye'yi olumsuz etkiledi. Ortadoğu'daki siyasi kargaşanın Türkiye'nin cari işlemler açığını genişleteceği ve enflasyonu artırabileceği beklentileri, Türk tahvillerine satış getiriyor.

JP Morgan Chase & Co.'ya göre, Türkiye'nin Döviz cinsinden tahvilleri, Ekim ayı sonundan bu yana yüzde 7.9 düştü ve bu düşüş, gelişen ülke tahvillerindeki satışlara öncülük etti. Lira cinsinden Hazine kağıtları, aynı dönemde, TL'nin son sekiz ayın en düşük seviyesine inmesi ie birlikte, dolar bazında yatırım yapanlar için yüzde 10 değer kaybetti. Türkiye'nin CDS'i de 133 seviyesinden 174'e çıkarak, gelişen piyasalar arasında en hızlı yükselişi gösterdi.

Libya'dan Umman'a kadar uzanan siyasi kargaşa, Türkiye'nin petrol ithalatının maliyetini yükseltirken, ülke ihracatının yüzde 27sinin yapıldığı bölgede talebin azalmasına neden oluyor. Türkiye'nin Ocak ayı dış ticaret açığı, Bloomberg'in ekonomistlere dayandırdığı araştırmasının beklentilerinden yüzde 78 daha yukarıda gerçekleşti. Türk Lirası'nın değer kaybetmesini sağlayarak dış açığın daraltılmasını amaçlayan Aralık ayından bu yanaki faiz indirimleri, rekor düşük seviyedeki enflasyonun yükselebileceği endişelerini artırdı ve buna bağlı olarak sabit getirili varlıklara yönelik talebi düşürdü.

Londra'daki Aberdeen Asset Management Plc'den Kevin Daly, "Yükselen petrol fiyatları Türkiye gibi ithalatçıları vurabilir ve Türkiye, cari açığını finanse etmek için portföy girişlerine bağımlı. Bu nedenle, ülkenin para politikası sorgulanabilir durumda ve yatırımcılar aşağı risklerden dolayı endişeli. Bu nedenle durum biraz karmaşık" dedi.