Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

ANKARA (A.A) - 01.03.2011 - Akbank A.Ş. Genel Müdürü Ziya Akkurt, bankacılık sektörünün, kuralları son derece belli, organize ve şeffaf bir sektör olduğunu bildirdi.

Rekabet Kurulu, banka promosyon soruşturması sözlü toplantısı kapsamında, Akbank temsilcilerini dinledi.

Akbank temsilcisi, 2001 yılında Türkiye'nin ciddi bir ekonomik bunalım içinde bulunduğuna işaret ederken, istikrara en fazla ihtiyaç duyulan o dönemde maaş ödemelerinde bankaların buldukları formül nedeniyle bugün bu soruşturmaya maruz kaldıklarını söyledi.

Söz konusu dönemde bankacılık sektörünün her alanında ciddi bir belirsizlik bulunduğunu vurgulayan temsilci, bu ortamda maaş ödemeleri konusunda bankalar arasında centilmenlik anlaşması veya başka adıyla ahde vefa ilkesi uygulamasının hayata geçirildiğini anlattı. Ahde vefa uygulamasının rekabet kuralları anlamında bir ihlal olmadığını, tam tersine ekonominin gereğine faydalı bir uygulama olduğunu kaydeden temsilci, bankaların bir maaş ödeme sözleşmesi yaptıktan ancak 9-12 ay sonra bundan gelir elde etmeye başladığını, durum böyle olunca rekabet uğruna bir kurumun 2-3 ayda bir, maaş ödeme hizmeti aldığı bankayı değiştirmesinin bankaları zor duruma düşüreceğini söyledi.

Temsilci şöyle konuştu:

''2001'de bankalar ciddi bir krize girdiler. Bir düzine kadar banka bu dönemde battı. Devlet bu konuda önlem almak amacıyla BDDK, TMSF gibi kurumları hayata geçirdi. Ekonomik istikrarsızlık ve beklentilerin olumsuz olması nedeniyle tedbirli olma durumu ortaya çıktı. Maaş ödemelerinde büyüyen pazarla birlikte ortaya çıkan risk priminin hukuki bir çözümle ortadan kaldırılması durumu vardı. Ortaya çıkan çözüm, hukukun temel prensiplerine uygun bir çözüm oldu; Bir banka ile sözleşmesi devam eden kuruma teklif verilmemesi. Uygulamanın rekabeti engelleyici bir sonucu olmamıştır, aksine maaş ödeme işinde son derece ciddi bir rekabet yaratılmıştır.

Akbank Baş Hukuk Müşaviri Hasan Esen de, centilmenlik anlaşması ile sadece maaş ödemelerinde sözleşme süresine bağlılığı istediklerini, kurumla banka arasında sözleşme bittikten sonra da tekrar bir ihalenin yapıldığını ve bunda da ciddi bir rekabetin yaşandığını bildirdi.

Esen, ''Bu uygulamadan tüketiciler zarar gördü mü? Burada tüketiciler bir zarar görmedi, maaş ödeme pazarı 10 kat büyüdü, giderek daha fazla banka bu hizmeti vermeye başladı. Bankalar daha çok faydalı ihale aşamasında tüketiciler için yaratmaya devam ettiler'' diye konuştu.

Rekabeti korunurken, istikrarı yok etmeyen, tüketicilere hizmet sürekliliği sağlayan, hakkaniyetli, uzun vadeli ve kalıcı bir çözümün oluşmasını istediklerini ifade eden Esen, Akbank'ın maaş ödeme hizmetinde rekabeti engelleme amacı olmadığını, Akbank'ın her zaman rekabetçi politikalar uyguladığını ve hukukun temel ilkelerine saygılı olduğunu sözlerine ekledi.



-GENEL MÜDÜR AKKURT-



Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt da, bankacılığın, kuralları son derece belli, organize ve şeffaf bir sektör olduğunu belirtirken, bankacılık sektörünün temel işlevinin mevduat toplamak olduğunu, maaş ödemelerinin yan iş olduğunu söyledi.

Gerek bankacılık, gerekse ticaret hayatında güven, söz ve ahde vefanın çok önemli olduğunu kaydeden Akkurt, şöyle konuştu:

''Bunlar neredeyse iş hayatının temelidir. Bunu daha da belirginleştirmek için belli vadesi olan sözleşmeler yapılmıştır. Bu konunun da rekabet yaptırsın diye çiğnenmeye çalışıldığını görmedik. Dayanağı olmayan, bir sözleşmenin değeri de olmayacağı gibi, ekonomik değeri de olmaz. Bankalar böyle bir durumda ne promosyon ne de rekabetçi olmayan çalışma yapmaktan imtina ederler. Bugün yapılan anlaşmanın iki saat sonra bozulmayacağı ne malumdur.

Bugün hukuk ve ahlakın temel ilkelerine tezat teşkil eden bu konu nedeniyle ben bankamız ve ülkemiz adına çok önemli bir işi bırakıp yurt dışından buraya geldim. Biz en uzun vadeli bono ihracını gerçekleştirmeyi hayal ederken, bugün burada ahlaksızlık yapan, rekabet etmeyen bir banka durumuna düşürüldük. Benim yurt dışındaki itibarımın iki paralık hale getirildiğini acaba düşünüyor muyuz?''



-FİNANS SEKTÖRÜNÜN BorsaDAKİ DEĞERİ DÜŞERSE-



Akbank olarak, oluşturdukları rekabetçi ve sağlam temellere dayalı bankacılık hizmetleriyle bilindiklerini anlatan Akkurt, yapılan bu ithamların ekonominin finans sektörünün borsadaki değerini de olumsuzluk etkileyeceğini savundu.

Bugün alınacak negatif bir kararla finans sektörünün borsa değeri yüzde 20 düşerse bunun sorumluluğunu kimin üstleneceğini soran Akkurt, ''Bizler buralara çağrılıp, bu sıralara oturtularak 2008, 2009 yıllarında gerek ABD ve gerek Avrupa'da 'siz ahlaksızlık yaptınız' diye soruşturulan bankalar durumuna düştük. Bizler ahde vefa yaptık diye mi bu sıralarda oturuyoruz. Bizler finans sektörünün temsilcileriyiz, bu şekilde suçlanırsak ne biz yurt dışından kredi alabiliriz ne de hisse senetlerimize yatırım yapılır. Ne kadar vahim ve dehşet verici bir durumla karşı karşıya olduğumuzu söylemek istiyorum'' diye konuştu.

Akkurt'un sözleri üzerine Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, hukuk çerçevesinde hareket ettiklerini, kendilerinin de bir kamu görevi yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Kaldırımcı, ''Soruşturma heyetinin iddialarını da dinliyoruz, savunmayı da dinliyoruz. Her şey hukuk normları içinde devam edecek. Dolayısıyla tedirgin olmak için bir neden yoktur. Rekabet kurumları, çağdaş hayat kalitesinin bir göstergesidir. Herhalde bundan uzak olmamak gerekir diye düşünüyorum'' dedi.