Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ANKARA (A.A) - 02.03.2011 - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), 2010'un gücünün işsizliği kriz öncesine döndürmeye yetmediğini, en geniş tanıma göre Türkiye'de 5 milyon 878 bin işsiz bulunduğunu bildirdi.

TİSK'in İş Gücü Piyasası Bülteni yayımlandı. Bültende, TÜİK Hanehalkı İş gücü Araştırması sonuçları İŞKUR'un derlediği işsizlik ödeneğine başvuru sayısındaki gelişmelerle birlikte ele alınarak, 2010 yılında iş gücü piyasasında ön plana çıkan temel sonuçlar ve ana değişim eksenleri değerlendirildi.

Bültende, 2010'un gücünün, işsizliği kriz öncesine döndürmeye yetmediğine işaret edilerek, işsizliğin 2009'a göre gerilemekle birlikte kriz öncesine (2007) göre 670 bin kişi daha yüksek düzeyde gerçekleştiğine dikkat çekildi. İşsizlik oranının 1990'lı yıllarda ortalama yüzde 7,8 iken 2000'li yıllarda ortalama yüzde 10,3'e yükseldiği ifade edilen bültende, işsizlik oranının 2010'da 1990'a göre 3,9 puan, kriz öncesine göre de 1,6 puan daha yüksek olduğu belirtildi. Bültende şu değerlendirmelere yer verildi:

''İş bulmaktan umudunu kesenlerin sayısı kriz öncesine göre 104 bin kişi arttı. En geniş tanıma göre 5 milyon 878 bin işsiz var. 2009 yılına göre işsizlik ödeneğine başvuru sayısı azalmış olmakla birlikte 2007 yılına göre yüksek gerçekleşti. Başvuru sayısı Ekim- Aralık 2010 döneminde hafifçe yükseldi. 2010 yılında ekonomik büyümenin sanayi ağırlıklı olarak yüksek düzeyde gerçekleşmesi istihdamı olumlu etkiledi. 2009 yılında işsizlik artışının ve istihdam düşüşünün zirvede olmasının, dolayısıyla baz etkisinin de bu sonuçta payı bulundu. 2010'da iş gücüne katılma oranındaki artışta, çalışmaya başlayan ev kadınları etkili oldu. Kadınlarda iş gücüne katılma oranı kriz öncesine göre 4 puan yükseldi. Toplam istihdam 2010 yılında 2009'a göre yüzde 6,2 artarak kriz öncesini temsil eden 2007 düzeyinin yüzde 8,9 üzerine çıktı. 2010'da tarım sektörünün ekonomik büyüme konusunda başarılı olmadığı dikkate alındığında, tarım sektörünün istihdamda başı çekmesi çelişki yarattı. Sanayinin toplam istihdamdaki payının artması olumlu. İmalat sanayinde de ciddi artış olmasına rağmen sektörün istihdam düzeyi 2007'den aşağıda. 2010'da toplam istihdam artışının yüzde 34'ünü ve kadın istihdamındaki artışın yüzde 60'ını kayıt dışı istihdam artışı oluşturdu. İstihdama eklenen her 3 kişiden 1'i, kadınlarda her 3 kişiden 2'si kayıt dışında iş buldu.''



-İSTANBUL'DA ÇELİŞKİLİ DURUM-



Kayıtlı ücretli ve yevmiyelilerin sayısı ve toplam istihdama oranının arttığı, tarımdaki ücretsiz aile işçilerinin sayısının ve toplam istihdamdaki payının büyümesinin ise sağlıksız bir gelişme yarattığı belirtilen bültende, İstanbul'un, sanayi üretimindeki ve sanayi istihdamındaki önemli artışlara rağmen işsizlik oranında 1'inci sıraya çıkmasının çelişkili bir duruma işaret ettiğine vurgu yapıldı. İşsizlik oranındaki azalışta Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin 5 puan ile ilk sırada, Akdeniz bölgesi'nin 3,6 puanla ikinci sırada geldiğine dikkat çekilen bültende, bu durumu hangi süreçlerin yarattığının açıklanmaya muhtaç olduğu belirtildi.

Okuma-yazma bilmeyen ve yalnızca okuma-yazma bilenlerin iş gücündeki oranının arttığı, genel lise ve meslek lisesi mezunlarının payının ise azaldığı ifade edilen bültende, lise mezunlarının istihdam payının gerilediği, istihdamda en büyük payı yüzde 38,1 ile ilkokul mezunlarının aldığı kaydedildi. 2010'daki istihdam artışının en yoğun şekilde düşük eğitim düzeylerine sahip kesimde meydana geldiği belirtilen bültende, ''Sonuçta 2010'daki istihdam artışı tam olarak sevindirmedi, istihdamın kalitesinin azaldığı anlaşılıyor'' denildi.