Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

İSTANBUL (A.A) - 10.03.2011 - Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bireylerin finansal eğitim düzeyinin artmasının, finansal piyasaların daha etkin çalışmasına, finansal istikrarın gelişmesine ve tüm ekonomide verimliliğin artarak, toplumsal refahın yükselmesine katkıda bulunacağını belirtti.

Yılmaz, Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) ''Finansal Eğitim ve Finansal Farkındalık: Zorluklar, Fırsatlar ve Stratejiler Konferansı''nın açılışında,finansal eğitim ve finansal farkındalık kavramlarının son dönemde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde giderek ön plana çıktığını söyledi.

Finansal eğitimin her dönemde bireylerin bütçelerini idare etmeleri, gelir ve giderlerini düzenlemeleri, yatırım ve tasarruflarını etkin bir şekilde yönetmeleri ve olası zararlardan korunmaları bakımından önemli bir kavram olduğunu dile getiren Yılmaz, günümüzde finansal ürün çeşitliliğinin ve karmaşıklığının artmasıyla birlikte konunun öneminin arttığına işaret etti.

Yılmaz, finansal farkındalığın, kişilerin finansal risklere ilişkin bilgilerini ve bilinç düzeylerini artırarak karar alma süreçlerinde daha rasyonel davranmalarını destekleyen bir unsur olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:

''Bireylerin finansal eğitim düzeyinin artması, finansal piyasaların daha etkin çalışmasına, finansal istikrarın gelişmesine ve sonuç olarak, tüm ekonomide verimliliğin artarak, toplumsal refahın yükselmesine katkıda bulunacaktır. Dolayısıyla finansal eğitim sadece bireyler için değil, aynı zamanda finansal sistemin derinleşmesi ve piyasaların etkinliğinin artması açısından da önem taşımaktadır.

Bireylerin finansal okur-yazar olmalarının artmasına paralel olarak finansal kuruluşlardan talep edecekleri bilgi düzeyinin ve çeşitliliğinin yükselmesi, finansal piyasaların daha şeffaf olmasını sağlayacaktır. Öte yandan tüketicilerin kredi ihtiyaçlarına uygun ürün ve hizmetler talep etmeleri, finansal piyasalarda yaratıcı, yenilikçi ve rekabetçi finansal ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine imkan verecektir. Ayrıca, finansal eğitim bireylerin tasarruf eğiliminin artmasına yol açarak, daha etkin sosyal güvenlik sisteminin oluşmasını sağlayacaktır. Yüksek tasarruf oranları, yatırım ve büyüme üzerinde olumlu etki yapacak ve genel olarak ekonomik gelişim ve finansal istikrara katkıda bulunacaktır.''

Finansal eğitim ile finansal istikrar arasındaki yakın ilişkinin yaşanan son küresel krizde görüldüğüne dikkati çeken Yılmaz, ''Bu krizin yarattığı genişlemenin bir fırsat olarak değerlendirilerek, finansal eğitimin ön plana çıkarılmasının, hem politika yapıcılar hem de bireyler ve finansal piyasalar için faydalı olacağını düşünüyorum'' dedi.



-''FİNANSAL EĞİTİM İHTİYAÇLARININ DOĞRU ŞEKİLDE BELİRLENMESİ GEREKİR''-



Durmuş Yılmaz, Türkiye'de finansal eğitim konusunda pek çok kurumun sorumlulukları ve görevleri gereği çeşitli platformlarda çalışmalar yaptığını, finansal eğitim programlarından beklenen faydanın elde edilmesi için bireylerin hayatlarının farklı dönemlerinde oluşabilecek finansal eğitim ihtiyaçlarının doğru şekilde belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Merkez Bankasının finansal eğitim konusuna özel bir önem atfederek çalışmalarına başladığını bildiren Yılmaz, bankanın finansal eğitime finansal istikrar açısından baktığını belirtti ve bankanın bu alanda yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ''Finansal eğitimi yüsek olanlarla düşük olanlar... Bazıları satıcı, bazıları alıcı oluyor. Bu kredi krizinin de arkasında onlar var. Her iki tarafta da dengeli bir yaklaşım olsaydı durum farklı olabilir miydi? Onu düşünmekte fayda var'' dedi.

Yılmaz, Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) Ceylan Otel'deki ''Finansal Eğitim ve Finansal Farkındalık: Zorluklar, Fırsatlar ve Stratejiler Konferansı''nda, ''Finansal Eğitim ve Finansal İstikrar'' başlıklı oturumu yönetti. Durmuş Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, dikkate almaları gereken bir konu bulunduğunu söyledi.

Yılmaz, ''Finansal eğitimi yüksek olanlarla düşük olanlar... Her iki taraftan tabii bir taraf, bazıları satıcı, bazıları alıcı oluyor. Bu kredi krizinin de arkasında onlar var. Her iki tarafta da dengeli bir yaklaşım olsaydı durum farklı olabilir miydi? Onu düşünmekte fayda var'' dedi.

Finansal Okur Yazarlık Grubu'nun Başkanı Dan Iannicola da konuşmasına, ''Eğer kendi hatalarınızdan öğrenirseniz akıllısınız, eğer başkalarının hatalarından öğrenirseniz çok daha akıllısınız'' şeklinde başlarken, tüketicinin finansal bilgisinin iyi davranışlara yol açtığını, bunun da pozitif ulusal sonuçlar doğurduğunu ifade etti.

Iannicola, ''Finansal olarak ne kadar okur yazar olurlarsa politika yapıcıların işi o kadar kolay oluyor. Finansal istikrar finansal eğitimden geçiyor. İyi ürünler bile cahiller tarafından kötüye kullanılabilir. Bir kişinin eğitimle yetkilendirilmesi son derece önemli'' diye konuştu.