Çağlayan: 1 Ocak-15 Mart arası ihracat 25 milyar doları geçti

Çağlayan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Federasyonu (TUSKON) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ilk defa bir araya gelerek Moskova'da Türkiye-Rusya İş Forumu düzenlediğini söyledi.

Rusya'ya beraberinde ticaret ve müteahhitlik heyeti ile birlikte geldiğini hatırlatan Çağlayan, bu ülkenin müteahhitlik sektörü için önemli olduğunu, şu ana kadar 33,7 milyar dolar ile Türkiye'nin en fazla müteahhitlik işi yaptığı ülke konumunda bulunduğunu kaydetti.

Rusya'da 2014 yılında Soçi Kış Olimpiyatları ve 2018 yılında dünya futbol şampiyonası düzenlenecek olmasının müteahhitlere önemli alt yapı işleri getireceğini ifade eden Çağlayan, daha önce sadece Soçi'de 12 milyar dolar seviyesinde inşaat yatırımının yapılacağının açıklandığını, ancak dün yaptıkları temaslarda bu rakamın 20, 25 milyar dolara çıkarıldığını öğrendiklerini anlattı.

Türkiye'nin Rusya'ya 2008 yılında 6,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini anlatan Çağlayan, bu rakamın 2009 yılında küresel ekonomik krizle birlikte 3 milyar dolara düştüğünü, 2010 yılında ise 4,7 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.

Rusya ile ticaret hacminin 5 yıl içinde 100 milyar dolara çıkarılması yönünde hedef konulduğunu anımsatan Çağlayan, bu rakama çok rahat ulaşılabileceğini ancak dengeli bir ticaretin olması gerektiğini söyledi.

Rusya pazarının kendileri için hedef pazar olduğunu anlatan Çağlayan, kuzey Afrika ve körfez ülkelerindeki gelişmelerden sonra özellikle Çin, Hindistan, Rusya ve ABD'yi öncelikle ülkeler olarak belirlediklerini kaydetti.

Rusya ile gümrük ve lojistik merkezi konularında sorunların bulunduğunu ifade eden Çağlayan, bu sorunların giderilmesi için çalıştıklarını anlattı.

-GÖRÜŞMELERE 300 RUS FİRMASI KATILDI-

Çağlayan, önceki gün iş adamlarının yaptığı ikili görüşmelere 97 Türk, 300'e yakın Rus firmasının yetkililerinin katıldığını, bu ikili görüşmelerin ticaret hacmini artıracağını söyledi.

İkili görüşmelerde, öncelikle inşaat malzemesi, gıda, makine ve tekstil sektörlerinde ticaretin ele alındığını belirten Çağlayan, buradan önemli bağlantılar çıkacağına inandığını kaydetti.

Bakan Çağlayan, bir soru üzerine Rusya ile vize konusunda bir problemin kalmadığını, Rus yetkililerle yapacakları görüşmelerde serbest ticaret anlaşması veya tercihli ticaret anlaşmasını gündeme getireceklerini anlattı. Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) Rusya'nın girmesi halinde gümrüklerde karşılaşılan sıkıntıların azalacağını ifade eden Çağlayan, her şeye rağmen gümrük konusunda eskiye göre çok çok iyi noktada olduklarını söyledi.

Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatının büyük kısmını Rusya'ya yaptığını anımsatan Çağlayan, Rusya'daki Soçi limanının kapatılmasıyla beraber alternatif limanlar, demiryolu ve lojistik merkezleri çalışmalarının bulunduğunu kaydeti. Çağlayan, Rusya ile olan sorunların çözülmeyecek durumda olmadığını, her iki tarafın da anlayış birliği içinde hareket ettiğini söyledi.

2011 yılının ilk 2 ayında Türkiye'nin Rusya'ya ihracatının 1 milyar dolara yaklaştığını ifade eden Çağlayan, bunun son derece önemli bir rakam olduğunu söyledi. Çağlayan, ''Bu böyle gittiği takdirde kriz öncesi dönemdeki rakamları rahat yakalayacağımızın bir göstergesidir. İthalatımız ise 2 milyar dolar. Bu rakamın büyük kısmı enerjiden doğalgazdan kaynaklanan ithalattır'' dedi.

Çağlayan, 1 Ocak-15 Mart itibariyle Türkiye'nin toplam ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23,4 arttığını ve 25 milyar doları geçtiğini ifade ederek, ''Bu da bizim 127 milyar dolarlık orta vadeli program hedefini çok rahat aşacağımızın göstergesidir. Bu 62 günlük süre içinde tarım ürünlerindeki artış yüzde 21,2, sanayi ürünlerindeki artış yüzde 24, madencilikteki artış yüzde 15,7 oldu'' diye konuştu.

Bakan Çağlayan, Mart ayının ilk 15 gününde yapılan ihracatının ise 5,3 milyar dolar olduğunu, burada da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23,1'lik artış yaşandığını kaydetti.

-LİBYA'DAKİ OLAYLAR-

Bakan Çağlayan, bir soru üzerine Libya lideri Muammer Kaddafi'nin, Türk şirketlerinin ve işçilerinin Libya'ya geri dönebileceğine yönelik çağrıda bulunmasını değerlendirirken, müteahhit firmaların önceliklerinin can güvenliği olduğunu söyledi. Libya'da şantiyelerin, yemekhanelerin yıkılmasının, makine ekipmanlarının talan edilmesinin oradaki işçilerin barınma sorunlarını ortaya çıkardığını anlatan Çağlayan, ''Yaşam standartlarındaki bozulma oradaki işlerin durmasına neden oldu, kontrol ve idare kalmadı. Biz burada sadece mola verdik. Döndüğümüz zaman bunun çok daha fazlasını yapacağız'' diye konuştu.

Bir çok ülkenin müteahhitlerinin bir daha Libya'ya dönmeyeceğini belirten Çağlayan, şöyle konuştu:

''Kaldı ki bizim firmalarımız efsunlu ve şerbetli bu konuda. Türk firmaları dünyanın en zor bölgelerinde iş yapar. Afganistan'da Irak'ta Türk firmaları vardır. Biz millet olarak cesur, gözü kara bir milletiz. Şu anda bizim Libya'da çalışan firmamız da var. Yaşar Özkan firmasının şantiyesi kapanmadı. Şu anda elimizde tek tek tüm firmalarımızın toplam taahhütleri, toplam hak ediş alacakları, zarar ziyanlarını tespit etmiş durumdayız.''

Çağlayan, bu konuda şimdilik net bir rakam veremeyeceğini ancak hak ediş rakamlarının milyar dolar seviyesinde olduğunu söyledi.

Can güvenliği noktasında endişe taşımayan firma varsa Libya'ya dönebileceğini, bu konuda devletin engellemesinin bulunmadığını anlatan Çağlayan, kısa bir süre sonra Libya'da durumların normale döneceğini düşündüğünü söyledi.

Eximbank ile yapacaları yeni düzenlemeler olduğunu ifade eden Çağlayan, ihracat sigortası konusunda da ciddi desteklerinin olacağını kaydetti.