Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Çağlayan: 500 milyar dolar ihracat stratejisini persembe günü açıklayacağız

Çağlayan: 500 milyar dolar ihracat stratejisini persembe günü açıklayacağız

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 500 milyar dolar ihracat stratejisinin 24 Mart Perşembe günü tüm dünyaya ilan edileceğini belirtti

Giriş: 22 Mart 2011, Salı 17:26
Güncelleme: 22 Mart 2011, Salı 17:26

İSTANBUL (A.A) - 22.03.2011 - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sahiplenmesiyle 500 milyar dolar ihracat stratejisinin 24 Mart Perşembe günü Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinde tüm dünyaya ilan edileceğini belirtti.

Çağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ihracatla beraber bu büyüme stratejisinin artık ülkenin milli bir stratejisi haline geldiğini söyledi.

Türkiye'nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine işaret eden Bakan Çağlayan, ''Artık biz üzerimizdeki psikolojik baskıyı kaldırdık, olmaz denenleri gerçekleştirdik. Dünya üzerinde Türk iş adamının Türk malının olmadığı hiçbir ülke, hiçbir bölge kalmadı'' dedi.

Şimdi artık yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı noktasında önemli bir değişim ve dönüşümü gerçekleştirmeye başladıklarını vurgulayan Çağlayan, bir diğer çalışmalarının da girdi tedarik stratejisi çalışması olduğunu belirterek, ''Girdi geleceğimizi güvenlik altına almaya çalışıyoruz. Türkiye hangi konularda kendi iç malını, ara malını kullanabilir, hangisini dışarıdan ithal ediyor ve ithal ettiği ürünlerde bir tedarik güvenliği nasıl sağlanır onun çalışmasını yapıyoruz'' dedi.

Zafer Çağlayan, ''Sayın Başbakanımızın sahiplenmesiyle 500 milyar dolar ihracat stratejisini perşembe günü Dolmabahçe çalışma ofisinde tüm dünyaya ilan etmiş olacağız. Bu ulusal bir strateji olacak. Türkiye bu stratejinin arkasına kilitlenecek'' diye konuştu.

-TİM BAŞKANI BÜYÜKEKŞİ-

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de TİM'i ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı olan Gül'ün bugüne kadar pek çok ülkeye düzenledikleri ticaret heyeti programlarında kendilerine liderlik ettiğini vurguladı.

Ziyaret ettikleri ülkelere yaptıkları ihracat 10,5 milyar dolar iken, ziyaret sonrası ihracatın 13,8 milyar dolara yükseldiğini ve bu ülkelere ihracatın yüzde 31 arttığını ifade eden Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Gül'ün liderliğinde, yarın Gana ve Gabon'a, nisan ayında da Endonezya'ya gideceklerini bildirdi.

İhracatçı firmaların 2010 yılında 250 bin yeni istihdam yaratacağını öngördüklerini, yıl sonunda ihracatçıların 310 bin yeni istihdam ürettiklerini kaydeden Büyükekşi, 2011 yılının ihracat artışının yüzde 23,3 olarak seyrettiğini, yıl sonunda da orta vadeli program hedefi olan 127 milyar doları aşıp 132 milyar doların üzerine çıkmayı planladıklarını vurguladı.

Büyükekşi, ihracatçılar olarak bakış açılarını hep daha geniş tutmaya çalıştıklarını dile getirerek, ''Çünkü bir dünya vizyonu ile hareket etmeden ihracatçı olunmuyor. Biz Türkler'in fazla günübirlik yaşadığımız, uzun vadeli planları çok sevmediğimiz söylenir. Biz bu önyargıyı bir şehir efsanesine çevirdik'' dedi.

2023 hedeflerine değinen Büyükekşi, ''İktidar ve muhalefetin bu hedefleri ulusal hedefler olarak paylaşmasını bekliyoruz. Bizi 2023 yılı hedeflerine götürecek yol, rekabet gücünden geçiyor'' diye konuştu.

Türkiye'nin tedarikçi iş modelinden, buradaki kazanımlarını koruyarak talep odaklı iş modeline geçmek durumunda olduğunu ve bunu hedeflediklerini vurgulayan Büyükekşi, rekabet gücünü artırmak ve katma değerli ihracat yapmak için 5 alana yoğunlaşacaklarını kaydetti.

Birincil önceliklerinin geleneksel sektörlerde yalnızca imalatçı olmaktan çıkıp değer zincirinde doğrudan son tüketiciyi hedefleyen bir bakış açısını yaygınlaştırmak olduğunun altını çizen Büyükekşi, yoğunlaşacakları ikinci alanın Ar-Ge, üçüncü alanın inovasyon, dördüncü alanın girişimcilik, beşinci alanın ise mesleki ve kurumsal eğitim olduğunu anlattı.

Türkiye'nin bir seçim dönemine girdiğini, haziranda yenilenmiş bir Meclis olacağını belirten Büyükekşi, şöyle devam etti:

''Ülkemizin kazandığı siyasi istikrarın devam etmesi ve Türkiye'yi kutuplaştıran sosyal ve toplumsal sorunlarının çözümü için sizlerin hakemliğinize ve liderliğinize ihtiyaç var. Demokratik açılımın Türkiye için elzem olduğuna inanıyoruz. Biz demokratik açılımla ilgili beklentilerimizi ilk defa 1 Eylül 2009'da Hakkari Yüksekova'daki ihracat açıklamamızda ifade ettik. Türkiye'de özgürlükleri genişleterek zenginlik yaratacak bir anayasaya ihtiyaç var.

Korkulardan arınmış bir toplum olarak, bizi AB hedefine taşıyacak, özgürlükleri geliştirecek, değişen dünyayı iyi okuyan bir anayasaya ihtiyacımız var. Biz 1 Mart 2010'da Ordu'da yaptığımız ihracat basın açıklamasında beklentilerimizi bu şekilde dile getirdik. Dünya ve Türkiye değişti. İhtiyaçlar değişti, bakış açıları değişti. Mevcut Anayasa Türkiye'ye dar geliyor. Özgürlükçü anayasa için de toplumsal mutabakatın sağlanması gerekiyor. Bunu sağlayacak olan da sizsiniz.

Türkiye'nin iç gerilimlerden arınmış olarak, rekabet gücünü geliştirerek 2023'e hazırlanması gerekiyor. Reform dinamiğinin devam etmesi gerekiyor. Ülkemizde daha fazla yatırım ve istihdam sağlayacak dinamiğin devam etmesi gerekiyor. İşgücü piyasalarını esnekleştirecek ikinci nesil reformların hayata geçmesi için desteğinizi bekliyoruz.''