Bloomberght
Bloomberg HT Haberler 2011 Rekabet Mektubu'nun teması: Güç ve hukuk

2011 Rekabet Mektubu'nun teması: Güç ve hukuk

Rekabet Kurumu'nun bu yıl teşebbüslere gönderdiği mektubun ana teması rekabet gücü ve rekabet hukuku ilişkisi olarak belirlendi

Giriş: 23 Mart 2011, Çarşamba 11:55
Güncelleme: 23 Mart 2011, Çarşamba 11:55

Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, ''2011 Rekabet Mektubu''nu, teşebbüslere gönderdi.

Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, toplam 17 sayfadan oluşan mektubun önsözünde, 2011 Rekabet Mektubu'nun ana temasını, ''rekabet gücü ve rekabet hukuku ilişkisi'' olarak belirlemeyi uygun gördüklerini ifade etti.

Rekabet gücünün önemli olduğunu ancak hukuka uygun bir rekabet ortamının ve hukuka uygun teşebbüs faaliyetlerinin rekabet gücünü yükselteceğini vurguladıklarını ifade eden Kaldırımcı, ''Mektubumuzla, rekabetçi bir ekonomi düzeni oluşturmayı ve geliştirmeyi amaçlayan rekabet mevzuatına uyumun, işletmelerimiz açısından niçin önemli olduğunu ve bunu nasıl başaracaklarını anlatmaya çalıştık'' dedi.

Rekabet Kurumu olarak asli görevlerinin, Türkiye'de rekabetçi bir düzenin yapılandırılması ve işleyişinin sağlanması olduğunu belirten Kaldırımcı, ancak, piyasaların varlığı söz konusu olmasaydı, ne rekabetten ne de rekabet hukukundan söz edilebileceğine dikkat çekti.

2011 Rekabet Mektubunda, modern dünyadaki çok yönlü, çok boyutlu değişim sürecinin öğrettiği en önemli olgunun, her alanda rekabetin var olduğu gerçeği olduğunu ifade edilirken, bireysel, teşebbüsler, sektörler ve ülkelerin yaraştığı; ürünlerin, teknolojilerin, fiyatların yarıştığı ama belki de en önemlisinin akılların yarışması olduğu vurgulandı.

Mektubun ''Rekabet Gücünü Yükseltmenin Ev Ödevleri'' başlığında, fiziki ve sosyal altyapının yeterliliği, hukuk düzeni, eğitim, sağlık ve güvenlik sistemlerinin uygunluğunun dikkate alınması gereken başlıklar olduğu, ayrıca devletin ekonomideki rolü, mali piyasaların uygunluğu, yabancı sermaye, döviz kurları, tabii kaynakların azlığı ya da çokluğu, kamu yönetiminin etkin olup olmaması, bürokrasi, vergiler, kamu teşebbüslerinin nitelikleri, işgücü/insan kaynağının özelliklerinin rekabet gücünü etkileyen dış faktörler olduğu ifade edildi.

REKABET HUKUKU VE REKABET GÜCÜ

Mektupta, rekabet gücünün hukuk zemininde elde edilmesi, hukuka uygun yapılanma, hukuka uygun işlem ve eylemler çerçevesinde düşünülmesinin önemli bir konu olduğu belirtilirken, ''Rekabet gücü ve hukuki zemin, biri diğerinin olmazsa olmazıdır. Dolayısıyla, ekonomi dünyasının oyuncuları olan teşebbüsler, kendilerini, rekabetin oyun kurallarına uygun şekilde yapılandırmalı, bunun için de hazırlıklı olmalıdır'' denildi.

Rekabet Kurumunun dünden bugüne düzenlemeler yaptığı, eğittiği, öğrettiği, rekabetçi bir piyasa düzeninin oluşması için rekabet kültürü ve anlayışının yaygınlaşmasını sağlamaya çalıştığı ifade edilen mektupta, şöyle denildi:

''Rekabet kurumunun, bu mektup ile ulaşmak istediği asıl amaç, teşebbüslerimizin yasaklanan davranışlardan uzak kalmalarını temin etmek ve rekabet hukukuna uyum sağlamaya çalışırken başarılı olmaları için kendilerine yardımcı olmaktır.

Esasen rekabet politikasının odak noktası ve asıl amacı, öncelikle rekabetçi bir çevre oluşturmak, sonra da firma ve ülke ölçeğinde rekabet gücünün artmasına katkıda bulunmaktır. Bu anlamda rekabet politikası firmaları her alanda etkinliğe ve yeniliğe sevk ederek firmaların ülke içinde ve uluslararası pazarlarda rekabet gücüne ulaşmalarına imkan sağlayacaktır.

Rekabeti ortamını kurumsallaştırmak, rekabet anlayışını derinleştirmek ve hayatın bir parçası, önemli unsuru haline getirebilmek, toplumsal bir duyarlılığı gerektirmektedir. Bugünkü şartlar itibariyle rekabette, rekabetin oyun kurallarına göre uyum sağlamak ve rekabet hukukunun gerektirdiği tedbir ve düzenlemeleri yapmak, aynı zamanda geleceğe hazırlanmak demek olacaktır.''

REKABET HUKUKU DANIŞMANI TAVSİYESİ

Mektupta, ölçeği uygun olan teşebbüslerin, proaktif bir hukuk servisine ya da rekabet hukuku danışmanına sahip olmaları tavsiye edilirken, teşebbüslerin rekabet mevzuatı ile ilgili soruları olduğunda kimi arayacaklarının bilmelerinin sağlanması gerektiği kaydedildi.

Bir rekabet ihlali içinde bulunduğunu fark eden teşebbüsün hemen harekete geçmesi ve ihlale son vermesi, gerekirse rekabet otoritesini haberdar etmesi gerektiği belirtilen mektupta, ''Özellikle, kartel anlaşmalarında aktif işbirliğine girerek pişmanlıktan yararlanmanın, rekabet otoritesine ilk haber firmanın en avantajlı olması nedeniyle bazen bir çeşit yarış haline geldiği akıldan çıkarılmamalıdır'' denildi.

"SON DENETİMLERİN ÜST ÜSTE GELMESİ TESADÜFİ"

Bloomberg HT'ye röportaj veren Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, rekabetin olduğu ülkelerin hızlı kalkındığına dikkat çekerek, ihlal doğuracak girişimleri de önleneceğini ifade etti.

Rekabet hukukunun geldiği noktanın gelişmişlik belirtisi olduğunu vurgulayan Kaldırımcı, son dönemdeki denetimlerin üst üste gelmesinin ise tesadüfi olduğunu savundu.