Advertisement
HABERLER ABONE OL

AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Başkanı Javier Menendez Bonilla, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak, ''Türkiye'deki ve Avrupa'daki yaralanmaların yüzde 82'si KOBİ'lerde meydana geliyor. Ölümlü kazaların da yüzde 90'ı yine KOBİ'lerde ortaya çıkıyor'' dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü'nün (İSGÜM) AB ile eş finansmanlı olarak hazırladığı, ''Bölge Laboratuvarlarının Güçlendirilmesi Teknik Destek Projesi'' kapsamında ''İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgilendirme Toplantısı'', Ankara Sanayi Odası Ticaret Merkezi Konferans Salonu'nda yapıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Zahteroğulları, açılışta yaptığı konuşmada, üretim ve kalkınmadan vazgeçilmesinin mümkün olmadığını, ancak bunları gerçekleştirirken iş sağlığı ve güvenliğine öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.

İş sağlığı ve güvenliğinin Türkiye'de önemli bir dönemeçten geçtiğine işaret eden Zahteroğulları, Bakanlığının iş sağlığı ve güvenliği konusunda 40 yıllık bir tecrübeye sahip olduğunu belirtti. Zahteroğulları, ''Kurumsallaşmamızı tamamladık, ama isteğimiz noktaya gelemedik. Dünyanın risk değerlendirmesi gibi kriterlerine ulaşmamıza rağmen, toplumsal bilince ulaşamamışız'' eleştirisinde bulundu.

İşverenlerin, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapılacak işleri sadece ''maliyet unsuru'' olarak gördüğü değerlendirmesinde bulunan Zahteroğulları, ''Ama bu konuda yapılacak yatırımlar, ekonomik ve sosyal anlamda, iş kazası ve meslek hastalığı ile sonuçlanan kazaların maliyetinden daha ucuz olacaktır. Ben buna bir de vicdani maliyeti katıyorum ki, bu da toplumumuz tarafından genel olarak kabul edilen 'kul hakkı' anlayışıdır'' diye konuştu.

Zahteroğulları, meslek kazasında can kayıplarının manevi yükümlülüğünden kimsenin kurtulamayacağını vurgulayarak, mevzuat kanunundaki değişikliklerin sonucunda yargısal süreçten kaynaklanan gecikmeler olduğunu ifade etti.

''ASIL SORUN KAYIT DIŞI İŞ YERLERİ''

İş sağlığı ve güvenliği konusunda asıl sorunun ''kayıt dışı iş yerleri'' olduğunu ifade eden Zahteroğulları, ''Onların neyi yerine getirip neyi yerine getirmediğini bilmiyoruz. Ancak, kayıt dışı ekonomi ile mücadele eylem stratejisinin ikincisi hazırlanıyor ve biz bakanlık olarak çok önemli bir rol üstlendik. İkinci eylem stratejisi yakında açıklanacak'' dedi.

Türkiye'deki tüm kurumlarından alınacak bilgilerin aynı veri tabanında toplanacağını da anlatan Zahteroğulları:

''Örneğin, bütün kurumların bilgilerini aynı veri tabanında bulundurarak, karşılıklı yararlanma ilkesini getireceğiz. Özellikle belediyeler su abonelikleri, doğalgaz ve elektrik abonelikleri gibi bilgileri alıp, bizdeki işyeri kayıtları ile karşılaştırmaya başladık. Yakında bunun sonuçlarını alacağız. Yani işyerlerinin kullandığı bu ihtiyaçlardan işyeri mi, konut mu olduğunu tespit edeceğiz.

Bunun yanında Maliye Bakanlığı'nın denetim raporlarından yararlanılması imkanı da getirilecek. Yine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın çalışmakta olduğu işyerlerinin teknik yapılanması projesi getiriliyor. Bu proje ile hem teknoloji geliştirilecek hem denetim, hem de üretim artırılacak'' dedi.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda AB ile ortaklaşa yürütülen projeler sayesinde elde edilecek tecrübelerin daha sonra komşu ülkelerle de paylaşılacağını belirten Zahteroğulları, özellikle Türk Cumhuriyetleri ile bu konuda bilgi ve tecrübe paylaşımına gidileceğinin altını çizdi.

ON ÜLKEYE ZİYARETLER GERÇEKLEŞTİRİLECEK

İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürü Çiğdem Ünal da müdürlüğün kurumsal kimliği hakkında bilgi verdi. Müdürlüğün AB ile ortak yürütülen proje ile kurumsal alt yapısı ile teknik altyapısının geliştirildiğini dile getiren Ünal, İSGÜM'ün AB kriterleri çerçevesinde en son teknoloji ile donatıldığını ve 6 bölgede laboratuvarların konuşlandığını belirtti.

Teknik Destek Ekibi Takım Lideri Andrew Cutz ise İSGÜM ile birlikte küçük ve orta ölçekli işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda AB nezdinde uyumlu hale gelmesi için çalıştıklarını anlattı. Cutz, projenin yaklaşık olarak 1 milyon 800 bin avroya mal olabileceğini ifade ederek, ekibi ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Projenin uygulanması aşamasında hem ulusal hem de uluslararası uzmanlardan faydalandıklarını söyleyen Cutz, uluslararası standartların kullanılması ve analiz işleminin geliştirilmesi için İSGÜM personelinin eğitilmesi amacıyla 10 ülkeye ziyaretler gerçekleştirileceğini söyledi.

Cutz, Türkiye'deki iş sağlığı güvenliği konusunda uzman olanlardan da çalışmalara katkı beklediklerini ifade etti.

''MEVZUATIN BASİTLEŞTİRİLMESİ VE UYGULANABİLİR OLMASI GEREKİYOR''

KOSGEB Başkan Yardımcısı Metin Şatır da 2009'dan itibaren KOSGEB'in hizmetleri yerinde veren, projeleri yerinde yürüten bir kurum olduğunu anlattı.

KOBİ'lerin problemleri hakkında bilgi veren Şatır, böylesine sıkıntılı bir dönemde bu ve benzeri projelerin hayata geçirilmesinin sevindirici olduğunu söyledi.

AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Başkanı Javier Menendez Bonilla ise şu değerlendirmelerde bulundu:

''Çalışanların iş yerlerindeki güvenliği ve refah düzeylerinin yüksek olması, bizim son derece önemli. İş sağlığı ve güvenliği konusuna bakınca küçük ve orta ölçekli işletmeler merkezde yer alıyor. Türkiye'deki ve Avrupa'daki yaralanmaların yüzde 82'si KOBİ'lerde meydana geliyor. Ölümlü kazaların da yüzde 90'ı yine KOBİ'lerde ortaya çıkıyor.

AB'de kaza ve ölüm oranının azaltılması için bazı hedefler belirlenmiştir. Bu dörtte bir oranında kazaların ve ölümlerin azaltılması yönündedir. Bunun için mevzuatın basitleştirilmesi ve uygulanabilir olması gerekmektedir. Daha iyi bir iletişimin sağlanması bunun KOBİ'ler kapsamında yapılması bizim ihtiyaçlarımızdandır.

AB mevzuatına baktığımızda ana sorumluluk ve iş yerindeki koşullar işverene aittir. Türkiye'de bu unsurun aslında mevzuatın tamamıyla uygulanması noktasında biraz engel teşkil ettiğini görüyoruz. Aslında bu sadece Türkiye'nin sorunu değil, AB ülkelerinde de tartışılan bir konuydu. Yine aynı konular farklı AB ülkelerinde de tartışılmıştı. Ancak şu anda yürürlükteki uygulamalar, rekabet gücünün artırılmasına yardımcı oluyor. Daha kaliteli bir iş bekliyorsanız, mutlaka iyi iş sağlığı ve güvenliğini sağlamanız gerekiyor.''

Toplantı, konuşmaların ardından konunun kapsamlı olarak tartışılacağı panelle devam etti.