Advertisement
HABERLER ABONE OL

Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün, her köşesinde barış dolu, huzurlu bir ülke bırakamadıkları, kaliteli bir eğitim imkanı sunamadıkları, gelecekte işsizlik kaygısı olmayan bir ülke bırakamadıkları için çocuklardan özür dileyerek, ''Biz belki yeterli olamadık. Ama sizler, bizlerden alacağınız bayrağı, kutsal görevi layıkıyla yerine getireceksiniz. Bu ülkeyi, toplumsal barışa, huzura ve kalkınmışlığa götüreceksiniz. Buna yürekten inanıyoruz'' dedi.

Ergün, açıklamasında, Türkiye'de son günlerde yaşanan olumsuz gelişmelere dikkati çekerek, çocuklara kötü örnekler gösterildiğini ve bunun da ülkenin geleceğini karartabilecek tehlikeli bir durum olduğunu ifade etti.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın, büyüklerin sorumsuz yaklaşımları nedeniyle, gerçek tadında kutlanamadığı eleştirisinde bulunan Ergün, ''Onlara hak ettikleri şeker tadında bir bayramı yaşatamadığımız için evlatlarımızdan, torunlarımızdan özür diliyoruz. Bu ülkenin büyükleri olarak, bize düşen görevleri yerine getiremediğimiz ve onlara müreffeh bir ülke bırakamadığımız için özür diliyoruz. Huzur içinde yaşayabilecekleri bir dünya yaratılmasında başarılı olamadığımız için özür diliyoruz'' diye konuştu.

Ülkeyi, karasabandan, kağnıdan, çarıktan ve geri kalmışlığın, ezilmişliğin, sömürünün, emperyalizmin boyunduruğundan kurtaranların, kendilerine bir de görev verdiğini dile getiren Ergün, kendilerinden ülkeyi, çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmak için özveriyle çalışmalarının ve Türkiye'yi kalkınmış bir ülke yapmalarının istendiğini belirtti.

Bugünün emeklilerinin, yani büyükanne ve büyükbabaların, verilen bu onurlu görevi yerine getirmek için var güçleriyle çalışıp çabaladığını, gece demeden, gündüz demeden yerin yüzlerce metre altında maden ocaklarında, yüksek ısılı çimento, demir, çelik fırınlarında, tarlada, torna tezgahlarında yarınlar için, yani daha dünyaya bile gelmemiş yavrular için güzel bir Türkiye hazırlamak amacıyla ürettiklerini anlatan Ergün, hiç durmadan, alınterini ekmeğe katık ederek, aç ve açıkta şantiyelerde sabahladıklarını dile getirdi.

Çocukların öğrenim gördüğü okulları, onları bu okullara ulaştıracak yolları bugünün emeklilerinin yaptığını ifade eden Ergün, ''Ders çalışırken aydınlanmanızı sağlayacak elektrik tellerini evlerinize kadar biz getirdik. İlim, irfan yuvası okullarınıza giderken ayaklarınız üşümesin diye Sümerbank fabrikalarında ayakkabılarınızı, paltolarınızı biz ürettik. Atatürk'ün kurduğu fabrikalarda süt ürettik, peynir ürettik, bal ürettik. Kendi uçağını üreten 5 ülkeden birisi yaptık ülkemizi. Kısacası, ülkemizin kalkınması için gerekli, sizlerin daha çağdaş ve bağımsız bireyler olarak yetişebilmesi için gerekli ne varsa, bunları temin etmek için çabaladık'' diye konuştu.

Tüm bunları yaparken başarılı olduklarına inandıklarını ama bir şeylerin eksik kaldığını geç de olsa anladıklarını belirten Ergün, şunları kaydetti:

''Yeter ki okusunlar, bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasınlar, eğitimden, irfandan uzak kalmasınlar dedik. Sizlerden bin kere özür diliyoruz.

Ancak daha ne olduğunu bile anlayamadan, sizlerin bugünkü manzaralarla karşılaşmanıza bir türlü mani olamadık. Kafalarınızın karıştığını, yaşadığınız tablonun iç açıcı olmadığını biliyoruz. İşsiz babanızın sizi okutabilmek için hala nasıl da çırpındığını görünce bizim de içimiz kan ağlıyor. Sizlere 3-5 lira da olsa okul harçlığı veremediği veya bayram harçlığı veremediği için dedelerinizin, ninelerinizin yaşadığı ıstırabı anlıyoruz. Çünkü biz o insanlarız. İşsiz babanızın ebeveynleriyiz, size harçlık veremeyen emekli dedeniz, nineniz bizleriz.

Size her köşesinde barış dolu, huzurlu bir ülke bırakamadığımız, kaliteli bir eğitim imkanı sunamadığımız, gelecekte işsizlik kaygısı olmayan bir ülke bırakamadığımız, size layık olamadığımız için, bize bu kutsal görevi veren atamıza layık olamadığımız, rahmetle andığımız Atatürk ve silah arkadaşlarına, büyük şehitlerimize layık olamadığımız için sizlerden bin kere özür diliyoruz.''

Ergün, bütün bu olumsuzluklara rağmen, geleceğin mimarları olan çocukların, her türlü zorluğu aşarak ülkeyi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkaracağına yürekten inandığını belirtti.

Kazım Ergün, bugünün çocuklarına yönelik olarak, ''Biz belki yeterli olamadık. Onca çabamıza ve iyi niyetimize rağmen bir şeyleri eksik bıraktığımızı fark edemedik. Ama sizler, bizlerden alacağınız bu bayrağı, bu kutsal görevi layıkıyla yerine getireceksiniz. Bu ülkeyi, toplumsal barışa, huzura ve kalkınmışlığa götüreceksiniz. Buna yürekten inanıyoruz. Umudumuz, sizlersiniz. Size inanmaktan, size güvenmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Her zaman ve zeminde arkanızda olacağız. Gücümüz yettiğince ışığınız olmaya, yolunuzu aydınlatmaya çalışacağız. Sizler bu ülkenin geleceği, bizlerin umudusunuz. Sizler, her şeyin en iyisine layıksınız'' dedi.