Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürlüğü dönemine yönelik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Sayın Kılıçdaroğlu, sen SSK'da iken şunu yaptın, bunu yaptın'' demesini isteyerek, ''Bir genel müdürü, iktidarı üzerinde bir güç olarak görüyor. SSK'da kararlar, genel müdürler tarafından alınmaz, parlamentonun yetkisindedir kararlar'' dedi.

Kılıçdaroğlu, ''Sosyal devlet giderek yok oluyor. Bunu ayağa kaldıracak politikalar üretmeliyiz, ciddi bir yoksul sayımız var. Dört çocuktan biri aç yatıyorsa bu soruna çözüm üretmeliyiz'' diye konuştu.

Aile sigortası konusuna da vurgu yapan Kılıçdaroğlu, ''Aile sigortası, dokuz sigorta dalından biridir, sekizi uygulanıyor ama birisi uygulanmıyor. Yani aile sigortası. Biz kırk yıldır uygulanmayan bir kararı uygulayacağız'' dedi.

Kılıçdaroğlu, aile sigortasının bu güne kadar uygulanmamasının nedeninin yoksulluğun sömürülmesi olduğunu, halka bunun yerine beyaz eşya ve yiyecek verildiğini belirterek, CHP'nin bu sömürü sistemini değiştireceğini anlattı.

Emekliler için intibak yasası çıkaracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Yüksek prim ödeyenler az aylık alıyor. Bu adaletsizliği önleyeceğiz. 'Milli gelirden emekliler yararlanamaz' dediler. Bu haksızlıktır, bu bir ayrışmadır. Milli gelirden emekliye hak vereceğiz'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın SSK Genel Müdürlüğü dönemini eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Başbakan SSK Genel Müdürlüğü dönemimi eleştiriyor. Madem beni eleştiriyorsun, gel karşıma. Devletin bütün arşivleri senin elinde. Dersin, 'Sayın Kılıçdaroğlu, sen SSK'da iken şunu yaptın, bunu yaptın.' Ben de sus pus olur, karşına çıkamam. Eğer, 'ben SSK 'yı bilmiyorum' derse yanında adamlarıyla hatta iyi bilen adamlarıyla gelsin. Ben tek başıma çıkayım, anlatayım. Bir genel müdürü, iktidarı üzerinde bir güç olarak görüyor. SSK'da kararlar, genel müdürler tarafından alınmaz, parlamentonun yetkisindedir kararlar. Herkese eşit uygulansın diye böyledir, yasa belirler. Ben Cumhuriyet tarihinde ilk kez eş ilaç uygulamasını başlattım ve çok büyük kar etti kurum. Benim yaptığım hizmetleri Recep Tayyip Erdoğan hayal bile edemez. ''

Kılıçdaroğlu askerlik uygulaması konusuna ilişkin ise, ''Bu konuyu emekli askerlerle de tartıştık. Dünyada uygulamalara baktık. Biz ordumuzun daha aktif olmasını isteriz. On beş ay uzun bir süre, dokuz ayda da aynı eğitimi verebilirsiniz. Her projenin maddi boyutu da düşünüldü. Gençler kısa dönem askerlik istiyorlar. Bedelliyi bir kez getireceğiz ama elde ettiğimiz geliri milli eğitime aktaracağız ve yurt yapacağız'' diye konuştu.



-YSG VE ÖSYM'DEKİ SÜRPRİZ-



YGS ve ÖSYM konusunda önemli bir sürprizin olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Savcı benim bildiğim bir sürprizi açıklarsa Türkiye için de çok önemli bir sürpriz açıklanmış olacak. Ama önce sayın savcı açıklasın. Ben yargıya müdahale etmeyeyim. Polis silinen bilgileri öğrendiğinde bazı maillere rastladı. Sürpriz o maillerle ilgili. Üniversiteye yerleştirmeyle ilgisi var. Sayın savcının bu bilgileri saklamaya hakkı yok. 1 milyon 700 bin kişinin hakkını yiyenin o koltukta oturması Başbakan'ı rahatsız etmiyorsa o çocukların günahı onun boynunadır. Şifre varsa kopya vardır.''

Kılıçdaroğlu hedeflerinin tek başına iktidar olmak olduğunu belirterek, ülkenin sorunlarının çözümünün CHP'nin tek başına iktidarında olduğunu söyledi.

AK Parti'nin işinin toplumu bölmek, ayrıştırmak olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, kendi görevlerinin ise bütünleştirmek olduğunu kaydetti. Başkanlık sisteminin sadece gündem değiştirmek için söylenen bir söz olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, halkın gündeminin elinden çalındığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Çılgın proje''nin gerçekleşecek bir proje olmadığını ifade ederek, ''Siz kanal açacaksınız ama sözleşmeden haberiniz yok. Parasız yer varken neden paralıyı tercih etsin. Antlaşma değişebilir ama hangi ülke kabul edecek? Hayal peşinde koşmayın, milletin gündemini çalmayın'' dedi.

AB ile ilgili ilişkilerinin çok iyi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin AB sürecinin tıkandığını, AK Parti'nin statükocu bir parti olduğunu savundu.

AK Parti'nin değişim söylemini kullanarak, ABD ve AB'yi aldattığını da ileri süren Kılıçdaroğlu,''Bu ortaya çıktı. 'Özgürlükten yanayız' dediler ama yok böyle bir şey. Füle'ye şunu söyledim; 'Elli üç gazeteci hapiste' dedim. Son görüşmede elli sekiz oldu bu rakam. Artık onlar da dünya da anladı, 'artık demokrasi ve özgürlüğü isteyen CHP, karşısında olan parti ise AKP'dir' diyor.'' diye konuştu.



-USAME BİN LADİN-


Kılıçdaroğlu, Usame Bin Ladin'nin öldürülmesi konusuna da değinerek, ''Silahsız bir insanın öldürülmesi doğru değil. Tutuklarsınız, yargılarsınız. Silahsız bir insanı öldürülmesini doğru bulmuyoruz. Demokrasi bunu gerektiriyor'' dedi.

Bir soru üzerine, Bayrampaşa'daki miting sonrası AK Parti seçim bürosu ziyaretinin anlık geliştiğini anlatan Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı sırasında o dönem AK Parti adayı olan Kadir Topbaş'ın seçim bürosunu da ziyaret ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, siyasette centilmenliğin önemli olduğunu vurguladı.

''Seçim kampanyasındaki yoğun tempoyla baş edebilmek için 'özel yöntemler' uygulayıp uygulamadığı'' sorusu üzerine de, Kılıçdaroğlu, seçim gezileri sırasında bazen süt içtiğini, özellikle konuşmalardan önce ve sonra boğazını rahatlatmak için çay, adaçayı, ıhlamur gibi içecekleri tercih ettiğini belirtti.

Doktorların tavsiyesi üzerine vitamin kullandığını da ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Yaptığımız bu, özel bir beslenme rejimimiz yok'' dedi.

Miting yoğunluğu nedeniyle bazen günleri bile unutabildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Müthiş bir yoğunluk var. Bir de ben, iki ile mitinge gidiyorum diyelim, o ilin büyük ilçelerine veya en az oy aldığımız ilçelerine de gitmeye özen gösteriyorum'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, miting alanının dışında küçük mitingler de gerçekleştirdiğini, günde bazen 7-8 kez konuşma yaptığını aktardı.

''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, miting konuşmalarını prompter'dan yaptığı için eleştirdiğinin'' hatırlatılması ve bu yöntemi kendisinin de kullanmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, çok sınırlı zamanlarda var olan bir konuşma metni üzerinden konuştuğunu, onun dışında konu başlıklarını belirleyip, o konu başlıklarını hatırlayarak konuşmasını doğaçlama yaptığını anlattı.

Kılıçdaroğlu, ''Zaman zaman dil sürçmeleri oluyor tabii. Olmuyor desem doğruyu söylememiş olurum. Ama zaten doğal süreç içinde onu da olağan karşılamak gerekiyor. Bu sadece bana özgü bir şey de değil. Aşağı yukarı bu tür konuşma yapan bütün siyasi liderlerin yaşadığı bir olay'' şeklinde konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, program sonunda, ''Türkiye'nin demokrasiye ve özgürlükleri ihtiyacı olduğu için, kendilerinin bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşamak istedikleri için vatandaşların CHP'ye oy vermelerini'' de istedi.