Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, çok yakın gelecekte Türkiye'nin kredi notunun ciddi oranda artacağını belirterek, ''Eli kulağında, başka çaresi yok. Arttığı zaman hem Borsamız daha değerli olacak hem Türkiye'ye daha çok para gelecek'' dedi.

Akgiray, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıda Çorumlu işadamlarına SPK'nın çalışmaları, halka arz, foreks piyasalarına ilişkin bilgi verdi.

Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelere rağmen, derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunun hala ''yatırım yapılabilir'' sınıfında sayılmadığını belirten Akgiray, fakat piyasaların öyle görmediğini, Türkiye'nin risk priminin bir çok ülkeden daha düşük olduğunu ifade etti.

Akgiray, ''Çok yakın gelecekte Türkiye'nin kredi notu ciddi oranda artacaktır. Eli kulağında, başka çaresi yok. Arttığı zaman hem borsamız daha değerli olacak hem Türkiye'ye daha çok para gelecek'' diye konuştu.



-FOREKS PİYASALARI-



Konuşmasında, İMKB, VOB, İstanbul Altın Borsası ve kurulması çalışmaları devam eden emtia borsası, bundan sonra kurulabilecek finansal tüm borsaları düzenlemek ve denetlemenin SPK'nın görevi olduğu belirten Akgiray, borsa dışı ''tezgah üstü'' piyasayı da düzenleme, denetleme görevinin SPK'nın olduğunu anlattı.

SPK'ya iki ay önce torba kanunla yeni bir görev verildiğini, bu görevin ''foreks piyasalarını düzenlemek, denetlemek'' görevi olduğunu kaydeden Akgiray, bu konudaki çalışmaların sürdüğünü söyledi. Akgiray, ''1,5-2 ay içinde tebliğimizi yayınlarız'' dedi.

Türkiye'de foreks piyasalarında günlük 2,5-3 milyar dolarlık ticaret hacmi olduğunu kaydeden Akgiray, foreks piyasalarında Döviz, ağırlıkla son yıllarda altın ticareti yapıldığını, şu an bu piyasaların denetim dışı olduğunu söyledi. Bunun böyle olmayacağının aşikar olduğunun altını çizen SPK Başkanı, tebliğle şartlara uygun firmalara izin vereceklerini, sonrasında bu firmaların şartlara uyup uymadığını denetleyeceklerini, uymayanların cezasını keseceklerini, bunun kapatmaya kadar gidebileceğini anlattı.



-MANİPÜLATİF İŞLEMLERLE MÜCADELE-



Akgiray, asıl görevlerinin, yatırımcıyı, tüketiciyi, tasarruf sahibini korumak olduğunu vurguladı. Borsada kötü niyetli insanların pek sevmediği bir noktada olduklarını ifade eden Akgiray, ''Epey bir temizlik oldu. Temizlik olsun ki firmalar rahat rahat borsaya gelsinler'' dedi.

Akgiray, ''Yalan yanlış yanlış yönlendirici bilgiyle biri başkalarını aldatıyorsa, işleri gereği bu kişinin en kötü insan olduğunu, bu durumun yaşanmaması için gözetlediklerini'' anlattı.

Türkiye ekonomisine ilişkin verilere de değinen Akgiray, son yıllarda Türkiye'nin saygınlık, itibar gördüğünü, bunun Türkiye'nin bir yere geldiğini gösterdiğini, hoşlarına gittiğini ancak yapılacak birçok işin de bulunduğunu anlattı. Halka arzın bu genel çabanın küçük ama önemli bir parçası olduğunu ifade eden Akgiray, ''Türkiye OECD ülkeleri içerisinde 2010'da en hızlı büyüyen ülke. Yüzde 9'a yakın büyüme oranı ile. Kriz sonrası hızlı toparlanıp, böyle bir büyüme yakalamak kolay iş değil'' dedi.

Akgiray, Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü ancak borsanın ona göre küçük kaldığını kaydetti. Piyasa değerinin GSYİH'e oranına da değinen Akgiray, dünya ortalamasının aşağı yukarı 1'e 1, yani GSYİH 1 trilyon dolar ise borsanın 1 trilyon dolar olduğunu, Türkiye'de bu oranı 3'e 1 olduğunu anlattı.

Akgiray, ''Bizim borsamız 2-3 kat büyürse gelişmiş ülkelerin ortalamasını yakalamış olacak. Ortalamayı yakalamak heyecan vermiyor. Niye daha büyük olmasın?'' dedi.

Türkiye ekonomisinde böyle bir kaynak bulunduğunu, kaynağın büyüklüğünün 500 milyar dolar olduğunu kaydeden Akgiray, ''Türk firmaları halka açılarak 500 milyar dolarlık kaynağa ulaşabilirler'' görüşünü ifade etti.



-''İMKB KUMARHANE, OYUN YERİ DEĞİL''-



''Borsa tefeci yeri, kumarhane, sakat yer, uzak dur'' algısının olduğunu, ''borsa oynamak'' denildiğini hatırlatan Akgiray, ''İMKB'de oluşan fiyatların tombaladan çekilmiş rakam gibi algılandığını, gerçeklerin öyle olmadığını gösterdiğini'' söyledi.

Akgiray, ''İMKB düzgün bir borsa platformu ve düzgün güvenilir bir finansman kaynağı. Lütfen bunu kabul edin. Bunu yakınen bilerek söylüyorum. İMKB kumarhane oyun yeri değil, oynayan, kumarbaz da vardır olabilir ama onlar kenarda kalmış 1-2 marjinal'' diye konuştu.

Firmaların kaynağa ihtiyacı olduğunu, gelecekte kar etmenin kolay iş olmayacağını, karlı işin artık pek olmadığını belirten Akgiray, bankacılığın da artık öyle olmayacağını, o günlerin geçtiğini, dolayısıyla oyunun kurallarının farklılaştığını, bundan sonra sermaye piyasalarını kullanmaktan başka yol olmadığını söyledi. Akgiray, ''En güzel finansman kaynağı bugünün dünyasında hisse senedi ihracı yoluyla yeni ortaklar bularak firmanın sermayesini artırmak, sermaye bulmak'' dedi.

Akgiray, 2010 yılında 22 şirketin halka arz edildiğini 3,13 milyar lira fon toplandığını, 2011 yılı 6 Mayıs itibariyle 9 şirketin halka arz edildiğini ve 1 milyar lira fon toplandığını söyledi.

SPK Başkanı, ''Bu 9 sayısının bu yıl sonuna kadar 30-40'ı geçmesi oldu olacak gibi görünüyor. Tarihi bir rakam olacak. Bir hareket başladı, Çorum'un da bunun dışında kalmaması lazım'' diye konuştu.

2010 yılında yabancı yatırımcıların borsadaki payının yüzde 66 olduğunu, bunun yeni gelen yerli yatırımcılar sayesinde yüzde 62'ye düştüğünü de belirten Akgiray, yabancı yatırımcının azalmadığını aksine arttığını, gelen yerli yatırımcılar sayesinde borsadaki yabancı payının azaldığını anlattı.



-HALKA ARZ-



Halka açılmanın faydalarını anlatan Akgiray, halka açılmanın finansman kaynağı sağladığını, sermaye piyasalarına daha kolay erişim imkanı getirdiğini, ortaklara likidite sağladığını, kurumsallaşma, ticari şöhret ve itibar getireceğini anlattı.

Halka açılmanın zahmetine de değinen Akgiray, halka açık anonim ortaklık olmanın en önemli sonucunun Sermaye Piyasası Kanunu'na tabi olmak ve bu unedenle SPK kaydına girmek olduğunu söyledi. Böylece halka açık anonim ortaklıkların Sermaye Piyasası Mevzuatına ve kurul kararlarına uymakla yükümlü olacağını belirten Akgiray, performans baskısı, düzenli raporlama, ortakları düzenli ve yeterli bilgilendirme, halka arzın ilk ve sonraki maliyetleri, şeffaflık zorunluluğu ve kurumsal yönetim kurallarına uyum konusunda zorunluluklar bulunduğunu anlattı.



-''LEBLEBİDEN BİRİKTİRDİĞİ PARALARLA ATILIM YAPAN İL''-



Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaran Hıncal da Çorum sanayisinin 1950'lerde lebleliden biriktirdiği paraları sanayiye yatırarak atılım yapan bir il olduğunu söyledi. Hıncal, Çorum'da sanayi tesisleri, un sektörü, yem konusunda faaliyetler yapıldığını, anahtar teslimi firmalar yapan makine sektörü, seramik dahil birçok dalda kendini ispat etmiş bir sanayi yapısı bulunduğunu anlattı.

Çorum'un kalkınma modeli olarak örnek alınmış bir il olduğunu da belirten Hıncal,kurumsallıktan uzak aile şirketi yapısından profesyonelliğe yönelik bir yapı olduğunu, firmaların iş yapabilmek için globalleşen dünyayı düşünmek gerektiğini, bunun bir ayağının da halka arz olduğunu sözlerine ekledi.