Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Merkez Bankası faizleri değiştirmedi

Merkez Bankası faizleri değiştirmedi

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası beklendiği üzere gösterge faizi yüzde 6.25'te sabit bıraktı

Giriş: 25 Mayıs 2011, Çarşamba 13:11
Güncelleme: 25 Mayıs 2011, Çarşamba 13:11

Genel seçimler öncesinde yapılan son Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında, beklenti dahilinde politika faizi olan 1 haftalık repo faizini yüzde 6.25'te sabit bıraktı.

Merkez Bankası borçlanma faiz oranını yüzde 1,50, borç verme faiz oranı yüzde 9 olarak belirledi. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise yüzde 8'de kaldı.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 ve borç verme faiz oranı yüzde 12 belirlendi.

"TALEP ZAYIF" VURGUSU

Merkez Bankası'nın faiz kararı raporunda özel tüketim ve yatırım talebinin 2010'daki güçlü artışın ardından daha ılımlı seyrettiği, dış talepte ise zayıf görünümün sürdüğüne dikkat çekildi.

PPK raporunda, istihdam koşullarında iyileşme olduğu, ancak işsizlik oranlarının kriz öncesi seviyelere yaklaştığı belirtildi.

Merkez Bankası, Enflasyon Raporu'nda sunulan çerçevenin teyid edildiğini belirterek, imalat sanayinde kapasite kullanım oranlarının düşük düzeyleri sebebiyle talebin, enflasyon üzerinde baskı oluşturacak seviyede olmadığını belirtti.

ENFLASYONDA HIZLANMA BEKLENİYOR

Enflasyonda bir miktar yükseleceğini öngören Merkez Bankası, Mayıs ayında enflasyonun yüzde 5.5'in üzerine çıkabileceğine de faiz raporunda yer verdi.

TCMB, Para Politikası Kurulu'nun fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin risklerin azaltılması açısından, mevcut politika bileşiminin sıkılaştırıcı yöndeki etkilerinin yakından izlenmeye devam edilmesinin ve gerekli görüldüğü takdirde aynı doğrultuda ilave tedbirler almasının uygun olacağını belirtti.

CARİ DENGEDE İYİLEŞME YILIN SON ÇEYREĞİNE ERTELENDİ

Ayrıca Para Politikası Kurulu alınan sıkılaştırıcı tedbirlerin krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yılın ikinci çeyreğinden itibaren görülmeye başlandığını, ancak, gerek enerji ve diğer emtia fiyatlarının bulunduğu yüksek seviyeler gerekse dış talebi zayıflatan gelişmeler, cari dengedeki iyileşmeyi yılın son çeyreğine ertelendiğini açıkladı.

GÖSTERGE FAİZ GERİLEDİ

PPK kararının öncesinde yüzde 8.95'te seyreden gösterge faiz, karar sonrasında yüzde 8.90'a geriledi.

Dolar, TL karşısında ufak bir artışla 1.6047 seviyesine çıktı. Spet kur ise 1.93'ten 1.9320'ye yükseldi.

Olgay Büyükkayalı: Merkez yazı beklerse, o zaman daha büyük hareketler yapması gerekir

Merkez Bankası'nın beklenilenden daha rahat gözüktüğünü belirten Nomura Başekonomisti Olgay Büyükkayalı, "Bizim gördüğümüz rakamlar, özellikle sıcak para akışı bazında oldukça kuvvetli; ancak Merkez Bankası faizler konusunda rahat davranıyor. Bu açıdan bir miktar sürpriz bir karar olduğunu da söyleyebiliriz" dedi.

Büyükkayalı, Merkez Bankası'nın bu duruşunu ise sürdüremeyeceğini söyledi. TCMB'nin elinde bir fırsat olduğunun altını çizen Olgay Büyükkayalı, erken harekete geçmesi hâlinde Merkez'in 2 tane 25' baz puanlık faiz artışıyla birçok sorunu önleyebileceğini vurguladı.

"Ancak Merkez Bankası birçok konuda diğer ülkelerin merkez bankalarından ayrışıyor" diyen Büyükkayalı, TCMB'nin ortodoks olmayan politikalar uyguladığını, ancak ortodoks bir politikaya geçmekte gecikmesi durumunda, o zaman daha büyük hareketler yapması gerekeceğini belirtti.

Olgay Büyükkayalı, ortodoks politikalara geçişin gecikmesi hâlinde, bu geçişin çok daha hızlı ve sert adımlara yapılması gerekeceğini savundu.

Kredilerde yavaşlama görülmediğini belirten Büyükkayalı, "Merkez Bankası kıstığını, haftalık repolarla geri veriyor" dedi. Büyükkayalı sözlerine şunları ekledi:

"Enerji hariç cari açık yüzde 4'e geldi; bu çok büyük oran ve ekonominin hızlandığını gösteriyor. Bu sebeple kademeli olarak ortodoks politikalara geçilmeli."

Sengül Dağdeviren: Para politikasının desteklenmesi gerekli

ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren ise, Merkez Bankası'nın verilerin etkisinin gecikmeli olacağının farkında olması sebebiyle, verilere bakmak ve belirsiz ortamdan ötürü beklemeyi seçtiğini söyledi.

Para politikasında değişiklik olması gerektiğini savunan Dağdeviren, üstteki verilerin ve iç talebin güçlü gelmeye devam etmesi hâlinde, para politikasının desteklenmesinin gerekeceğini ifade etti.

Dağdeviren, piyasada TCMB'nin geride kaldığı şeklinde ufak da olsa tedirginliklerin olduğuna dikkat çekti.

Ayrıca ING Bank Başekonomisti, Merkez Bankası'nın bugün açıkladığı yüzde 5.5'luk enflasyon tahmininin de, beklenti anketindekinin üzerinde bir oran olduğunu belirtti.

Talep enflasyon olmadığını söyleyen Dağdeviren, ancak beklentiden doğan enflasyonun olduğuna dikkat çekti.

Bloomberg HT Araştırma Müdürü ve Bloomberght.com'un Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran'ın sorularını yanıtlayan Royal Bank of Scotland'ın Başekonomisti Timothy Ash, Merkez Bankası'nın son kararını değerlendirirken, "Bu olasılık vardı. Çoğu insan Merkez Bankası'nın seçim öncesi bir değişiklik yapmasını beklemiyordu" dedi.

Ash, "Merkez Bankası'nda mücadele söz konusu. Banka'nın bekle-gör tutumunu alması bunu gösteriyor. Attığı adımların sonuçlarını ve kredi büyümesinin ne olacağını görmeyi bekliyor. Banka'nın dördüncü çeyreğe kadar bekleyeceğini düşünüyorum. Önlemler pek etkili olmadı. Politikanın işe yarayıp yaramadığını görmesi lazım" şeklinde görüş bildirdi.

Timothy Ash, "Cari açık yüksek"

Ash, geniş anlamda bakıldığında Merkez Bankası'nın orta kademe büyüme beklediğini, ancak bugün de görüldüğü üzere OECD'nin büyüme tahmininin oldukça güçlü olduğunu söyledi. Ash, "Büyüme iyi. Enflasyon kontraol altında görünüyor. Ancak cari açık yüksek. Belki Merkez Bankası'na hak vermek lazım. Agresif sıkılaştırmaya ihtiyaç var. Kredileri daraltmak için munzam karşılıkların artırılması gerek" dedi.

Seçim sonrası için de yorumlarda bulunan Ash, piyasaların hükümetin cari açığın büyük olduğunu bildiğini varsaydığını, ancak seçim sonrası agresif sıkılaştırma görmeyebileceğimizi söyleyerek, Anayasa reformu için referanduma gidilme ihtimalinin olduğunu ve bu durumda hızlı sıkılaştırma ihtimalinin az olduğunu sözlerine ekledi.

Ash, "Seçim sonrası kurda düzeltme olabilir. TL'de bir ralli görebiliriz. Cari açığı ve enflasyonu düşünürsek Merkez Bankası agresif davranabilir ancak bu, hükümete bağlı" dedi.