Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Suudi Arabistan Kral Faisal Araştırma ve İslam Çalışmaları Merkezi Başkanı Prens Turki Al-Faisal, ''Krallık şu anda günde 8 milyon varil üretiyor, ek üretim kapasitesi de 4 milyon varil. Petrol ihtiyacı arttıkça krallık bu talebi karşılamak konusunda kararlı'' dedi.

Al-Faisal, Sabancı Üniversitesi'nde kurulu İstanbul Uluslararası İklim ve Enerji Merkezi'nin (IICEC) ilk faaliyeti olan ''Küresel Enerji Forumu''nda düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Asya'nın enerji ihtiyacını karşılayan önemli bir ülke olarak geliştiklerini ve alternatif bütün kaynakları değerlendirdiklerini söyledi.

Suudi Arabistan'ın dünyanın kanıtlanmış petrol rezervlerinin yüzde 25'ine sahip olduğunu ifade eden Al-Faisal, ''Krallık şu anda günde 8 milyon varil üretiyor, ek üretim kapasitesi de 4 milyon varil. Bu yedek üretim milyarlık yatırımlar sonucu ortaya çıktı. Bunlar Suudi Arabistan'ın istikrarlı petrol piyasası olması isteğinin de göstergesi. Petrol ihtiyacı arttıkça krallık bu talebi karşılamak konusunda kararlı'' şeklinde konuştu.

Yedek kapasitenin ülkenin kendi ekonomik büyümesi açısından da önemli bir fırsat olduğuna işaret eden Al-Faisal, krallığın bu talebi karşılamak için yapacağı en önemli şeylerden birinin alternatif enerji kaynaklarını geliştirmek olduğunu belirtti.

Al-Faisal, ''Suudi Arabistan, ülke içi enerji ihtiyaçlarını petrol dışı kaynaklarla karşılama yolunda çok önemli adımlar attı. Biz sadece petrolü değil alternatif enerji kaynaklarını da ihraç edebilmek istiyoruz. Krallık güneş, rüzgar, nükleer enerji gibi kaynakları da değerlendiriyor. Hiçbir ülke kendisini tek bir enerji türü ile kısıtlamamalı'' diye konuştu.

İstikrarlı, güvenli enerji piyasaları istediklerini ifade eden Al-Faisal, bütün bunların birlikte çalışılarak yapılabileceğini, enerjinin birinin kazandığı öbürünün kaybettiği bir senaryo olmadığını belirtti.



-''DOĞALGAZ AÇISINDAN ALTIN ÇAĞA GİRİYORUZ''-



Ermenistan eski Başbakanı Armen Sarkissian da ''Bizler dogalğaz açısından gerçekten altın çağa giriyoruz ama bu sonsuza kadar sürmeyecek, temkinli olmak gerekiyor'' dedi.

Sarkissian, dünyada herhangi bir ülkenin nükleer teknolojisini barışçıl bir şekilde geliştirme hakkı olması gerektiğini ifade etti.

Avrupa açısından gazın gelişiminin boru hatlarıyla bağlantılı olduğunu söyleyen Sarkissian, Türkiye'nin boru hatları ile bir kavşak nokta olduğunu, geliştirilecek politikalar doğrultusunda Doğu Hazar'ın da ciddi bir oyuncu olabileceğini söyledi.

Sarkissian gaz piyasasının güvenliği için pazarların etkin olması, kısa vadeli çalkantıların engellenmesi, uzun vadeli yatırımların güvence altına alınması ve enerji verimliliğinin artırılması gerektiğini vurguladı.



-''TÜRKİYE ARABULUCULUK YAPABİLİR''-



Sarkissian, ''Rusya ve Avrupa'da politikacılar ikiye ayrılıyor. Bir iyimser olanlar var, bir de Rusya'ya klişelerden bakanlar var. Bunlar çözüm getirmek yerine siyasi anlaşmazlıklarla uğraşıyorlar. Siyasiler ve iş dünyası güveni tekrar inşa etmeli. Burada Türkiye öncü bir rol üstlenebilir. Doğalgaz konusunda Avrupa ve Rusya arasında Türkiye arabuluculuk yapabilir'' dedi.

Türkiye'nin nasıl bir rol üstlenebileceğine ilişkin sorular üzerine de Sarkissian, ''Türkiye'nin zaten çok şey yaptığını düşünüyorum. Rusya ile ilişkilerde açık ve dostane olarak çeşitli projelere katılmak istediğini gösteriyor. Hazar'daki çözüm içinde Rusya da olmalı. Eğer Türkiye aracı olacaksa, Hazar'ın açılmasında bir rol oynayacaksa o zaman Rusya ile de konuşması lazım'' diye konuştu.

Rusya ile Türkiye arasında enerji ilişkilerinin daha da gelişeceğini düşündüğünü söyleyen Sarkissian, elektrik ve nükleer açısından da Türkiye'nin Rusya için önemli ortak olmaya başladığını söyleyerek, ''Rusya'nın Avrupa ile ilgili konularda dahi dinleyebileceği bir ortak'' değerlendirmesinde bulundu.