Yaptırımlar, Suriye'de üretimi artırdı
Siyasi kaosun tırmandığı Suriye'de Şam Borsası CEO'su, ekonominin olaylardan etkilendiğini, ancak yaptırım ve ambargolara alışık olduklarını söyledi
Şam Borsası Üst Yöneticisi (CEO) Mamun Hamdan, Suriye'de yaşanan krizden ülke ekonomisinin olumsuz etkilendiğini belirterek, ''Suriye ekonomisi doğal olarak bu krizden etkileniyor. Hangi ülkede böyle bir kriz olsa ekonomisi etkilenir'' dedi.
Hamdan, borsanın ülke içindeki duruma dayalı olarak hareket ettiğini hatırlatarak, ''Şam Borsası yeni bir borsa. Borsada 20 şirket var, bu şirketlerin başını yüzde 60 oranla bankacılık çekiyor. Bankacılık sektörü her durumdan ve krizden etkilenir'' diye konuştu.
Suriye'deki olaylara paralel olarak düşüşe geçen Şam Borsası'nda düşüşün ve hisse satışlarının nedenlerini araştırdıklarını ve satışların tek nedeninin ülke içindeki kriz olmadığını vurgulayan Hamdan, ülkeye yönelik yaptırımların etkisinin çok fazla olmadığını söyledi. Hamdan, ''Suriye'ye yönelik yaptırımlar yeni değil, uzun süredir yaptırımlar ve ambargo programları var. Yaptırım olmasını istemeyiz tabii ki ancak yaptırımlar ülke içindeki üretimi arttırdı. Bu nedenle, bu krizin etkilerinin atlatılacağını düşünüyorum'' dedi.
Suriye Lirası'nın ülkedeki kriz şartlarına rağmen ''nispeten istikrarını koruduğunu'' belirten Hamdan, ''Kriz, Suriye Lirasını beklenen ölçüde etkilemedi'' diye konuştu.
Hamdan, ülke ekonomisini liberalleştirme yönündeki çalışmaların devam edeceğini, krizin bitmesinin ardından Suriye'nin yabancı yatırımcılar açısından cazip bir ekonomi olacağını söyledi.
''OLAYLARDAN 5 TEMEL SEKTÖR ETKİLENİYOR''
Özel şirketlere danışmanlık yapan ekonomist Miyas Yunus ise ülkedeki olayların ziraat, sanayi, turizm, enerji ve hizmet sektörlerini etkilediğini kaydetti.
Yunus, ülkedeki olayların genellikle kırsal kesimlerde meydana gelmesi nedeniyle ziraai üretimi etkilediğini belirterek, ''Hammaddenin önemli bir kısmı kırsal kesimden geliyor. İşçi ve hammadde olmadan sanayi üretimi olmaz'' dedi.
Olayların turizm sektöründeki olumsuz etkilerinin gözlenmeye başladığını anlatan Yunus, ''Turizm sektöründe durgunluk başladı. Bir süre olayların merkezi olan Banyas ve Humus'ta petrol rafinerileri var. Rafinerilere ve petrol boru hatlarına yönelik saldırılar engellendi. Ziraat, sanayi ve enerji olmadan kime, nasıl hizmet götürebilirsiniz ki?'' diye konuştu.
''BAZI İŞADAMLARI PİYASADAN PARASINI ÇEKMEYE ÇALIŞTI''
Yunus, ülkede olayların başlamasının ardından bazı işadamlarının piyasadan parasını çekmeye çalıştığını, bazılarının ise Suriye Lirası'nın değerinin korunması amacıyla piyasaya para sürdüğünü söyledi.
Ekonomideki olumsuz etkilerin azaltılması için bazı ülkelerin Suriye'ye çeşitli destekler verdiğini anlatan Yunus, ''Latin Amerika, Rusya, Çin, İran ve Hindistan'dan Suriye'ye turizm sektörünün desteklenmesi amacıyla turlar düzenlenmeye başlandı. Suriye-Venezuela-İran ortaklığında bir enerji tesisi kurulacak. İran da petrolünün bir kısmını Suriye Lirası ile satma kararı aldı'' dedi.
Ülkeye ve yöneticilere yönelik ekonomik yaptırımların yeni olmadığını hatırlatan Yunus, 2005 yılından beri Suriye Merkez Bankası'nın para akışına ambargo uygulandığını, 1973'den itibaren ticaret, bankacılık, silah ve teknoloji alanlarında yaptırımların mevcut olduğunu söyledi.
Ambargoya rağmen, Suriye ekonomisinin gelişme kaydettiğini anlatan Yunus, ekonomik gelişmede Suriye'nin dış borcunun olmamasının çok önemli bir faktör olduğunu kaydetti.
BRIC ÜLKELERİ VE SURİYE
Suriye'nin ''iktisadi üstünlüğü hedefleyen bir ekonomi savaşı nedeniyle hedef alındığını'' savunan Yunus, 2008 yılında ABD'de BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkeleri konulu bir çalışma yapıldığını ve 2050 yılında BRIC ülkelerinin dünyadaki ekonomik üstünlüğü sağlayacağı sonucuna ulaşıldığını belirtti.
Yunus, BRIC ülkelerinin ekonomik ağında Suriye'nin lojistik merkez olarak yer alacağını ileri sürerek, ''Suriye'nin, coğrafi konumu ve Akdeniz'e kıyısı bulunması nedeniyle transit ülke ve lojistik merkez olma yönünde avantajları var. Suriye 5 denizi (Akdeniz, Kızıldeniz, Körfez, Karadeniz ve Hazar Denizi) birbirine bağlayabilecek bir konumda. Bugün uluslararası platformlarda ve Birleşmiş Milletler'de Rusya, Çin ve Hindistan Suriye'yi destekliyor, buna dikkat edilmeli'' dedi.
5 denizi bağlama projesi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad tarafından da sık sık dile getirilmiş, bu proje çerçevesinde Rusya, Brezilya, Çin ve Hindistan ile demiryolu ve enerji boru hattı, enerji tesisleri kurulması, ticaret anlaşmaları gibi çeşitli alanlarda işbirliği yapılmasına yönelik çalışmalar yapılarak anlaşmalar imzalanmıştı.
Ülkede mezhepsel temelli bir çatışmanın ve ardından bölünmenin yaşanması halinde ''Suriye'nin coğrafi konumundan dolayı sahip olduğu avantajlarının değerini kaybedeceğini'' öne süren Yunus, ''Suriye bölünürse ülke ekonomisi de kalmayacak ve BRIC ülkeleri bundan çok etkilenecek'' diye konuştu.
Öte yandan, iç çatışmalarla uğraşan Suriye'de çarşılarda durgunluk göze çarparken, turizm sezonu başlamasına rağmen gelen turist sayısındaki düşüş, turistlerin yoğun olarak bulunduğu yerlerde göze çarpıyor.
Ayrıca, bazı Suriye bankalarının uluslararası bankacılık sisteminde şüpheli kategorisine alınması ve ülkedeki güvenlik sorununa ilişkin endişeler yabancı yatırımcıların bazılarının projelerini durdurmasına neden oldu.