Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, ''Türkiye dün açıklanan veriler çerçevesinde ekonomik olarak dünyada tarih yazmaya devam ediyor ve pozitif olarak dünyadaki diğer ülkelerden ayrışmış durumda'' dedi.

Pelemir Hotel'de gerçekleştirilen MÜSİAD 73. Genel İdare Kurulu Toplantısının gala yemeğinde konuşan Vardan, Türkiye'nin 2010 yılı sonu itibariyle yüzde 8,9 büyüyerek dünyadaki en büyük üçüncü büyümeyi gösteren ülke olduğunu hatırlatarak, ''2011 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüyerek dünyadaki en büyük büyümeyi gösteren ülke olduk. Türkiye dün açıklanan veriler çerçevesinde ekonomik olarak dünyada tarih yazmaya devam ediyor ve pozitif olarak dünyadaki diğer ülkelerden ayrışmış durumda'' dedi.

Bunların tarihe kaydedilecek işler olduğunu vurgulayan Vardan, ''Bunu kimleri geçerek yaptık. Devamlı büyümeyi gösteren Çin ve Arjantin'e karşı. Onları da geçmiş olduk. Tabi bu değişebilir ama geçen dönem itibariyle baktığımızda yine bu üç ülke aynıydı'' diye konuştu.

Vardan, büyümenin yakalandığını ve devam ettiğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

''Bunu sürdürülebilir kılmak için stratejik dönüşüm, yani bundan sonra ne yapmamız gerektiğini, bundan sonra yapılacaklarla ilgi olarak stratejik bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini Türkiye'ye anlatmaya çalışıyoruz. Burada şunu söylemek istiyoruz, hakikatten Türkiye son 8, 9 senede oldukça önemli büyük bir büyüme gerçekleştirdi. Toplamına baktığımız zaman milli gelirimizi 3 bin dolar seviyelerinden 10 bin dolar seviyelerine çıkartmak gibi çok kısa bir süre içinde belki her birimizin hayal edemeyeceği bir büyüklüğe taşıdı. Tabi bunlar oldukça önemli işlerdi ama bundan sonrasına baktığımızda biz şimdi orta gelir sınıfında en üst kademeye gelmiş olduk. Yani 2 bin - 3 bin dolarlardan orta gelir sınıfı diye tanımladığımız sınıfın en üst kademesine geldik.''

"BİZ TEKNOLOJİ ÜRETMEK VE SATMAK DURUMUNDAYIZ"

Bundan sonra, bizim mukayese edilebileceğimiz, rekabet edileceğimiz alanın yüksek gelir sınıfıyla olduğunu kaydeden Vardan, ''Tabi burada bu sefer oyunun kuralları değişiyor. Biz burada mutlaka işi çok farklı değerlendirmek durumundayız. Çok farklı alanlara girmek durumundayız. Biz teknoloji üretmek ve satmak durumundayız. Geçen sene bu ülke 15 milyon cep telefonu ithal etmiş, yaklaşık 3,4 milyon kadar da bilgisayar ithal etmiş ve bunlara milyarlarca dolar para vermişiz biz. Bu bir örnek sadece ama şunu ifade etmeye çalışıyorum, bizim artık bunları burada üretip dışarıya satan ülke haline gelmemiz lazım'' şeklinde konuştu.

Gelinen seviyenin oldukça onur verici olduğunu dile getiren Vardan, ''İhracat yapımız öyle bir değişti ki biz ihracatımızın yaklaşık yüzde 50'sini Avrupa Birliği üyesi ülkelere yani gelişmiş ülkelere yapıyoruz. Ne demektir bu? Demek ki öyle kaliteli üretim yapabildik ki, yapabiliyoruz ki o yabancı firmaların bazıları da geldi buralarda üretim yapmaya başladılar, yatırım yapmaya başladılar. Burada üretilen, bizim işçimizin ürettiği, bizim insanımızın ürettiği ürünler orada kabul görüyor. Bu çok önemli ve ihracatımızın da yaklaşık yüzde 92'si sanayi mamullerinden oluşuyor. Bu da önemli bir kademe. Demek ki biz önemli işler başardık. Bize yüksek katma değer sağlayacak ileri teknoloji üretiminde hala gerilerdeyiz işte bizim bu yüksek gelir sınıfında mutlaka bunu başarabilmemiz lazım'' ifadelerini kullandı.

Vardan, 2023 hedeflerinin ulusal hedef olarak hemen hemen Türkiye'nin her kesimi tarafından kabul görür hale geldiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

''Tabi bunlar revize edilebilir. '500 milyar dolar ihracat' diyoruz. Mesela 550 olabilir, 450 olabilir ama sonuçta o rakamlara herkes kitlenmiş vaziyette. Tabi bunu yapabilmek için ne yapmamız gerektiğini düşündüğümüzde bizim bu 500 milyar dolarlık ihracatı yapabilecek üretim kapasitesine, o üretimi yapabilecek insan niteliğinin arttırılmasına ve o satılacak olan mallardan da buraya önemli derecede gelir kalmasını sağlamımız lazım.''

"BUGÜNE KADAR ÇOK İYİ GELDİK..."

Yüksek teknoloji ürünler satan Avrupa'daki firmaların, Amerika'daki firmaların ve çok ucuz ürün satan firmaların (Çin gibi ülkeleri bunların içinde düşünebiliriz) açık pazarı haline gelebileceğimizi ifade eden Vardan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Biz bunu istemiyoruz. Şu anki durum itibariyle biz sadece tüketimdeki yüzde 20'lik kısmı Türkiye'de üretilen mallardan sağlıyoruz. Demek ki diğer yüzde 80'i bir kısmını batılı ülkelerden, bir kısmını doğulu ülkelerden tedarik ediyoruz Bu çok sıkıntılı bir durum. Bugüne kadar çok iyi geldik bundan sonrasını hedeflerimiz doğrultusunda revize etmemiz gerekir. Bizde burada stratejik dönüşümü anlatarak orta düşük seviyeli teknolojik ürün gurubundan yüksek ileri teknolojik ürün gurubuna geçmemiz gerekir diye nitelendiriyoruz.''