Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Zoellick: Türkiye'de cari açığın olması anlaşılabilir

Zoellick: Türkiye'de cari açığın olması anlaşılabilir

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Türkiye'de cari açık olmasının 'anlaşılabilir' bir durum olduğunu belirtti

Giriş: 21 Temmuz 2011, Perşembe 21:28
Güncelleme: 21 Temmuz 2011, Perşembe 21:29

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Türkiye'nin durumunun geçmişle kıyasla çok daha iyi olduğunun altını çizerek, ''Geçmişe kıyasla artık daha güçlü, daha dayanıklı bir iç ekonominiz var'' dedi.

Zoellick, düzenlediği basın toplantısında, cari açıkla ilgili olarak dikkat edilmesi gereken iki makroekonomik sorunun enflasyon ve cari açık olduğunu, enflasyonun nispeten daha iyi yönetilebileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Hükümetle de görüşme yaptık, bütçe gelecek ve mali politikalar buna göre ayarlanacak ancak şu anda cari açığın olması bir taraftan anlaşılabilir bir durum. Çünkü Türkiye büyümeye devam eden bir ülke ve büyümeye devam ettikçe daha fazla ithalat yapan bir ülke. Ama şu anda hükümet şunu yapmak istiyor ki biz de bunu hiç şüphesiz destekleyeceğiz, cari açık sorunuyla ilgili bir takım yapısal sorunları çözmek... Eğer enerji verimliliğini artırabilirseniz ve alternatif enerji kaynaklarını kullanabilirseniz o zaman enerji ithalatını da kesmiş olabilirsiniz. Diğer önemli faktör de cari açığın bileşenleri. Doğrudan yabancı yatırım geliyorsa ve uzun vadeye yayılan yatırımlar geliyorsa o zaman ekonomiye şoklardan uzak olacaksınız, iş dünyası için de çok daha iyi ortam olacak. O yüzden sizi bu konuda temin ederim, hükümet bu konulara odaklanıyor ve hükümetin bu konudaki çabalarını da destekliyoruz. Çünkü zaman yayılan ve yapısal çözüm önerileri üzerinde duruluyor şu anda.''

-''BU MESELE ARTIK DAHA RİSKLİ BİR NOKTAYA GELMİŞ DURUMDA''-

Zoellick, ''Dünya Bankası'nın Yunanistan'a kredi vermek konusunda çok istekli olmadığına yönelik bir takım açıklamalar yapılmıştı. Siz ne düşünüyorsunuz?'' şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:

''Yunanistan ile ilgili olarak bizim politikalarımızda bir değişiklik olmadı. Biz son 30 yıldır onlarla ilgilenmiyoruz. Biz gelişmekte olan ülkelerle ilgileniyoruz. Tabi ki Yunanistan AB üyesi bir ülke, onların desteği söz konusu. Medyadan duyduğum kadarıyla Almanya ve Fransa bu konuda bir karar almış, ama detaylarını bilmiyorum. Büyük bir memnuniyetle şunu görüyorum; Euro bölgesindeki ülkelerin bir araya gelmesi çok güzel bir şey. Çünkü bu mesele artık daha riskli bir noktaya gelmiş durumda. Özellikle pek çok Euro bölgesi dışındaki ülkelerde bir takım endişeler var. Etkili bir çözüm gelecek mi gelmeyecek mi bilemiyorum. Buradaki çözüm etkili olacak mı? Ama burada bir dizi farklı bileşen söz konusu. Yunanistan'ın borcu var. Yunanistan'ın rekabet edebilme gücü var, sadece borç meselesi de değil. Bankacılık sistemiyle ilgili yapmaları gereken çalışmalar var. Yunan bankaları, Avrupa'daki bankalar ve Avrupa merkez bankası müdahil olacak. O yüzden bütün bu farklı unsurlara tek tek hitap eden tam bir paket olması lazım.''

-''TÜRKİYE ARTIK EKONOMİK İLİŞKİLERİNİ GENİŞLETTİ''-

Avrupa ülkelerindeki krizin Türkiye'ye yansımalarının sorulması üzerine Zoellick, şu değerlendirmede bulundu:

''Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'si hala AB'ye gidiyor. O yüzden AB'deki ekonomik sorunlar tabi ki kaçınılmaz olarak Türkiye'yi de etkileyecektir nihayetinde. Zannediyorum Avrupa'dan gelen doğrudan yabancı yatırımlarda bir düşüş olmuş, bu da Avrupa'daki durumla ilgili. Ama şunu söylemek istiyorum; Türkiye'nin durumu şu anda geçmişe kıyasla çok daha iyi. Çünkü Türkiye artık ekonomik ilişkilerini genişletti. Türkiye'ye belki 10 yıl önce gelmiş olsaydım, belki odaklanacağım ilk konu AB ile ekonomik ilişkiler olurdu, ama şimdi geldiğimizde artık Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki iş olasılıklarını ve fırsatlarını konuşuyorsunuz. Özellikle özel sektördeki aktörlerle konuştuğumuzda onların Rusya'daki, Orta Asya'daki, Doğu Avrupa ülkelerindeki yatırımlarından bahsettik. Artık daha geniş tabanlı bir uluslararası bağlantılar ağı kurulmuş durumda Türkiye için. Ayrıca geçmişe kıyasla artık daha güçlü, daha dayanıklı bir iç ekonominiz var. O yüzden bence Türk yetkililerinin tabi ki neler olup bittiğini çok yakından izlemeleri akıllıca olacaktır.''

AB'deki yeni ülkelerle de çalıştıklarını söyleyen Zoellick, böyle bir durumdaki tehlikenin bu etkinin yayılması ve katlanması olduğunu, buna hassas yaklaşmak gerektiğini, Türk hükümetinin de bunu düşünmesi gerektiğini ancak hükümetin zaten çok güçlü büyüme durumunda bulunduğu için konuyu düşündüğünü vurguladı.

Türkiye'nin küresel ekonominin bir parçası olduğunu, o yüzden küresel olarak meydana gelen şeylerin Türkiye'yi de etkilediğini söyleyen Zoellick, ''Yapısal reformlarla ilgili olarak geçtiğimiz 7-8 yıl içinde Türkiye ile çalışıyoruz, Türkiye daha fazla dayanıklılık sağladı. Türkiye diğer ülkeler gibi küresel ekonominin bir parçası. O yüzden rekabetçiliğinin olması ve uyum sağlama esnekliğine sahip olması gerekiyor. Türkiye de bu yolda ilerliyor zaten'' diye konuştu.