Hazine döviz büfelerine dair raporunu yayımladı
Yetkili müesseselerin işlem hacmi geçen yıl yüzde 49,3 artışla 85,5 milyar dolara ulaştı
(a.a.) Halk arasında ''döviz büfesi'' olarak bilinen yetkili müesseselerin işlem hacmi, geçen yıl, 2009 yılına göre yüzde 49,3 artarak 85 milyar 507 milyon dolara yükseldi. İşlem hacminin yüzde 72'si İstanbul'da gerçekleştirildi.
Geçen yıl 18,8 milyon lira kar eden yetkili müesseseler, devlete 16,8 milyon lira vergi ve harç ödedi.
Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğünün yetkili müesseselerin 2010 yılı faaliyetlerine ilişkin 2010 yılı raporuna göre, geçen yıl sonu itibariyle Türkiye'de 755 olan faaliyet gösteren yetkili müessese sayısı, bu yıl Haziran'da 751'e düştü.
Mevzuat uyarınca, yetkili müesseselerin, Mayıs ayı başına kadar bir önceki yılın faaliyet raporunu Hazine'ye göndermeleri gerekiyor. Geçen yıl sonu itibariyle faaliyet gösteren toplam 755 yetkili müesseseden derlenen verilere göre, 2009 yılında 57 milyar 258 milyon lira olan bu kurumların toplam işlem hacmi, geçen yıl, yüzde 49,3 atışla 85 milyar 507 milyon dolara yükseldi. Bu işlem hacminin 42,9 milyar doları döviz alım, 42,5 milyar milyon doları da döviz satışı şeklinde oldu.
Yetkililer, işlem hacmindeki artışın, TL'nin değerlendiği dönemlerde yatırımcıların fazla miktarda döviz satmasından, döviz kurundaki hareketlerden kaynaklandığını söyledi.
Geçen yıl 85,5 milyar dolarlık toplam işlem hacminin yüzde 72'lik bölümü, 61,4 milyar doları 342 yetkili müessese bulunan İstanbul'da gerçekleştirildi.
Yetkili müesseselerin yıllık işlem hacmi, 2008'de 44 milyar 194 milyon dolar, 30 milyar 873 milyon dolar, 2006'da 27,1 milyar dolar, 2005 yılında ise 23,5 milyar dolar düzeyindeydi.
Rapordaki verilere göre, geçen yıl faaliyet gösteren 755 yetkili müessese ve 58 şubesinin yüzde 45,2'si, 342'si İstanbul'da, 53'ü Ankara'da bulunurken, kalan bölümünün turizmin geliştiği şehirlerde yoğunlaştığı görülüyor. Geçen yıl, Antalya'da 48, İzmir'de 33, Muğla'da 34, diğer illerde ise toplam 245 döviz büfesi faaliyet gösterdi.
Türkiye'de, 2008 yılında 256, 2009 yılında da 755 yetkili müessese faaliyet gösteriyordu.
Verilere göre geçen yıl yetkili müesseseler 18 milyon 865 bin lira net kar elde etti. Kar önceki yıla göre yüzde 10 artarken, bu durumun döviz kurlarında belirgin bir dalgalanma yaşanmaması ile paralellik gösterdiği kaydedildi. Yetkili müesseseler, 2009'da 17,1 milyon lira, 2008'de ise 43 milyon lira kar ederken, 2007'de toplam 653 bin lira zarar bildirmişti.
Bu kurumlar devlete, 5 milyon 458 bin lirası kurumlar vergisi olmak üzere toplam 16 milyon 802 milyon lira vergi ve harç ödedi.
Ödenmiş sermayeleri toplamı 585 milyon 72 bin lira olan yetkili müesseselerde, geçen yıl sonu itibariyle 3 bin 142 kişi istihdam ediliyordu.
-YETKİLİ MÜESSESELERİN VE TÜRKİYE'DE DÖVİZDE SERBESTİNİN TARİHÇESİ-
Yetkili müesseselerin tarihçesine ve Türkiye'de dövizin serbestleştirilmesine ilişkin sürece de yer verilen raporda, yetkili müesseselerin 25 yıldır hukuki anlamda mali sistem içinde bulunduğuna işaret edildi. Rapordaki bilgilere göre, 1980 öncesi döviz alım ve satımı belirli koşullar dahilinde bankalarca yerine getirilirken, her türlü kaynaktan oluşan dövizin tasarruf ve idaresi devlete aitti. Ülkedeki tüm kişi ve kuruluşlar, kazandıkları dövizleri belirli süreler içinde banka sistemine satmak zorunda bulunuyordu. Kişilerin beraberlerinde döviz bulundurmaları yasaktı. Aykırı davranışlara hapis cezasına kadar varan ağır müeyyideler uygulanıyordu. Merkez Bankasının ekonominin ihtiyacı olan dövizi sağlayamadığı dönemlerde bunun yerini ''Tahtakale'' alıyordu. Yasaklara rağmen, illegal döviz alım ve satımı büyük boyutlarda sürdürülürken ekonominin ihtiyacı olan dövizin belirli bir kısmı bu kaynaktan temin ediliyordu.
Raporda, Aralık-1983'te kambiyo rejiminde bazı serbestiler sağlandığı kaydedildi. Bu düzenleme ile kişilerin üzerlerinde döviz bulundurması ve bu dövizleri bankalarda döviz hesabı açmak dahil dilediği gibi kullanmaları imkanı getirildi ve böylece resmi döviz alım ve satım piyasası oluşmaya başladı. Kambiyo mevzuatının yasaklayıcı hükümleri ortadan kalkınca, banka sistemi dışında alım satım yapan döviz tacirlerinin belirli bir şekilde disipline edilmesi ve döviz alış satış işlemlerinin kayıt altına alınması zorunluluğu doğdu. 1 Aralık 1986 tarihinde yürürlüğe giren bir tebliğ ile bugünkü anlamdaki yetkili müesseseler kambiyo mevzuatı kapsamına alındı, kuruluş, faaliyet ve denetimlerine ilişkin usul ve esaslar tespit edildi. Daha sonra muhtelif tebliğler yayımlandı. Son olarak 7 Kasım 1997 ve 24 Nisan 1999 tarihlerinde yürürlüğe giren tebliğler ile bugünkü anlamda yetkili müesseselerin organizasyonu sağlanarak mali bir kurum olarak mali sistem içerisine dahil edildi.
Kambiyo mevzuatında gerçekleştirilen serbestiden sonra ekonomide banka sistemi dışında dolaşan ve ticaret konusu yapılan dövize ilişkin işlemleri disipline etmenin ve kayıt altına almanın en önemli yarar, vergilendirme açısından elde edildi. Döviz ticareti yapan sektörde oluşan karların vergilendirilmesi için bu tür faaliyette bulunan kişi ve kuruluşlar kayıt altına alındı.
Ayrıca, ekonomide banka sistemi dışında dolaşan dövizin bir kısmı devletin tasarruf ve idaresi altına alınmış oldu. Daha önceki yıllarda, bankalar ve özel finans kurumlarının bir ay içinde satın aldıkları dövizlerin bir kısmını belirlenen oranlarda Merkez Bankasına devretmeleri zorunluydu. Böylece, devletin belirli bir şekilde dövize olan ihtiyacı karşılanıyordu. Bu ekonomik zorunluluk nedeniyle ekonomideki dövizin bir kısmına devlet, zorunlu döviz devri mekanizması ile müdahale ediyor, Merkez Bankası döviz ihtiyacını piyasadan temin edebiliyor, ayrıca piyasadaki döviz rezervini kontrol edebiliyordu.
Ancak, serbest döviz piyasasının oluşması ve Merkez Bankası nezdinde oluşturulan Para Piyasalarının yerleşmesi nedeniyle Merkez Bankası'nca ihtiyaç duyulan dövizin bu piyasa aracılığıyla uygun piyasa maliyetleri üzerinden kolayca temini imkanı doğduğunda, 1997 Haziran ayından itibaren dövizde zorunlu devir kaldırıldı.
Rapordaki bilgilere göre, zorunlu döviz devir uygulamasının sürdürüldüğü dönemlerde yetkili müesseseler tarafından Merkez Bankası'na 1992 yılında 92 milyon 72 bin dolar, 1997 yılında ise 1 milyar 614 milyon 129 bin dolar zorunlu döviz devri gerçekleştirildi.
Döviz fiyatlarının serbest rekabet ortamında arz ve talep dengesine göre oluşması açısından yetkili müesseselerin işlevine de dikkat çekilen raporda, geçmiş dönemlerde yaşanan yüksek oranlı kronik enflasyon nedeniyle dövizin bir tasarruf aracı olarak kullanılmasının, döviz piyasasının her zaman genişlemesine neden olduğu kaydedildi.
Raporda, ''İşte bu ekonomik nedenlerle banka sistemine rakip olmayan ancak, bu sistemi tamamlayan yetkili müesseseler, sistemde yerlerini alarak banka sistemindeki döviz kurlarına sınırlı da olsa rekabetçi bir ortam sağlamışlardır'' denildi.
Yetkili müessese olarak organize olan kuruluşların halen azımsanmayacak sayıda, 3 binden fazla kayıtlı istihdam sağladığına da dikkat çekildi.
-KURULUŞLARI HAZİNE İZNİNE BAĞLI-
Yetkili müesseselerin kuruluş, faaliyet ve denetimlerine dair esaslar, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar'a ilişkin tebliğler ile belirleniyor ve bu müesseselerin kurulmaları ve faaliyete geçmeleri Hazine Müsteşarlığı'nın iznine tabi bulunuyor. Bu müesseseler anonim şirket olarak asgari 250 bin lira ödenmiş sermaye ile kuruluyor, şube açmaları halinde her bir şube için ödenmiş sermayeye 250 bin lira ilave etmeleri gerekiyor.
Yetkili müessese ve her bir şube için Ziraat Bankası nezdinde açılan yetkili müesseseler hesabına ilgili şirket tarafından 80 bin avro yatırılıyor ve bu tutar, şirket faaliyette olduğu sürece bu hesapta tutuluyor, herhangi bir faiz işletilmiyor.
Düzenleme kapsamında halen Türkiye genelinde 751 adet yetkili müessese ve 58 adet de şubesi faaliyet gösteriyor ve Ziraat Bankası nezdindeki döviz hesabında yaklaşık 65 milyon avro tutarında faizsiz bir fon tutuluyor.
Bir takvim yılı içinde, bu müesseselerin merkez ve şubelerinin her birinin satın aldıkları döviz tutarının asgari 3 milyon doları veya eşiti döviz olması gerekiyor.
Özellikle 1994 yılında döviz alım ve döviz satım belgelerinin Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu belgeler kapsamına alınmasıyla ve Hazine Müsteşarlığınca bu yönde yapılan düzenlemelerle bu sektörün döviz alım-satım işlemlerinin kayıt altına alınması, böylece söz konusu sektörün Kurumlar Vergisi matrahında önemli artışlar sağlandı.
Harçlar Kanunu uyarınca, yetkili müesseselerden her yılın Ocak ayında izin belgesi harcı alınıyor. Harç tutarı 2011 yılı için 14 bin 887,30 lira olarak tespit edildi.
-YENİ KURULUŞ İZNİ YOK, GEÇEN YIL 49 HİSSE DEVRİNE ONAY VERİLDİ-
Raporda, banka sistemi dışında ekonomide dolaşan dövizlerin önemli bir kısmının yetkili müesseseler vasıtasıyla kayda sokularak vergilendirilmelerinin sağlandığı vurgulanırken, yetkili müesseselerin denetiminde ortaya çıkan bazı tespit ve sorunlar nedeniyle, toplam sayılarının da yeterli düzeyde olduğu hususu dikkate alınarak, 11 Kasım 1998'dan beri yeni kuruluş izni verilmediği kaydedildi.
Rapora göre, yeni yetkili müesseseler için kuruluş izni verilmezken, geçen yıl toplam 49 adet hisse devir işlemi onaylandı, adres değişikliğine ilişkin olarak da toplam 76 işlem yapıldı. Ayrıca, geçen yıl içerisinde 3 yetkili müesseseye İstanbul Altın Borsası (İAB) nezdinde aracı kuruluş statüsünde faaliyette bulunma izni verildi. Halen, 35 yetkili müessese aynı zamanda Kıymetli Madenler Borsası Aracı Kuruluşlarının Faaliyet Esasları ile Kıymetli Madenler Aracı Kurumlarının Kuruluşu Hakkında Yönetmelik'e istinaden İAB nezdinde aracı kuruluş statüsünde faaliyette bulunuyor.
-GEÇEN YIL, 3 YETKİLİ MÜESSESENİN FAALİYET İZİN BELGESİ İPTAL EDİLDİ,
2 ŞUBE AÇIlMASINA İZİN VERİLDİ-
Geçen yıl, Hazine Kontrolörleri tarafından hazırlanan toplam 8 rapor hakkında kovuşturma ve/veya uyarı yapıldı, 3 yetkili müessesenin ''Faaliyet İzin Belgesi'' iptal edildi, 2 şube açılmasına izin verildi.
Geçen yıl toplam 713 yetkili müessese, işlem hacmi, bilanço, oluşturulan katma değer, mevcut ortak ve hisse dağılım bilgilerini içeren 2010 yılına ilişkin yıllık faaliyet raporlarını gönderdi. Bu raporları 4 Mayıs 2011 tarihi mesai bitimine kadar göndermeyen 42 yetkili müessese hakkında mevzuat uyarınca Kambiyo Müdürlükleri'nce işlem yapılacak.
Ayrıca, 1 yetkili müessesenin yıllık döviz alım tutarının 3 milyon doların altında kalması nedeniyle hakkında yasal işlem yapıldı.
Ankara ve çevre illerde faaliyet gösteren bazı döviz büfelerinin üye olduğu Yetkili Müesseseler Derneği (Dövizder) Başkanı Timur Çalık, cari açığın risk olarak değerlendirilmesinden sonra döviz büfelerinin iş hacminin ortalama yüzde 70 arttığını belirterek, ''Bu bize biraz can suyu gibi oldu'' dedi.
Hazine Müsteşarlığı tarafından yetkili müesseselerin 2010 yılı faaliyetleri hakkında hazırlanan raporu AA muhabirine değerlendiren Çalık, raporda döviz büfeleri için gösterilen 18,8 milyon liralık karın ''fiktif'' bir kar olduğunu, gerçekte bu kurumların 2 yıldır zarar ettiğini, ''cepten yediğini'' söyledi.
Döviz fiyatlarının son iki yıldır durgun seyretmesi nedeniyle, vatandaşın rutin ihtiyaçları için döviz büfelerini kullandığını anlatan Çalık, ancak, cari açığın risk olarak değerlendirildiği Mart ayından itibaren dövizde hareketlenme başladığını belirterek, şöyle konuştu:
''O zamandan itibaren döviz açığı olanlar bunu kapatmak için döviz büfelerine geldi. İşlerimiz geçen yıla göre yüzde 70 canlandı. Bu da biraz can suyu oldu. Cari açık sorunun gelecek yıla sarkacağını düşünüyoruz. Bu nedenle gelecek yılın ortalarına kadar dövizdeki hareketlilik devam edebilir. Gelecek yılın ikinci yarısından itibaren yine durgunluk olacağını tahmin ediyoruz.''
Bankaların döviz-alım satımında genelde dövizin teslimi için yarım gün-bir gün süre verdiğini, döviz büfelerinde ise anında teslim yapıldığı için vatandaşların kendilerini tercih ettiğini anlatan Çalık, ''Ayrıca, bankalara göre döviz büfelerinde fiyat konusunda pazarlık şansı oluyor. Bu da bir avantaj olarak görülüyor. Ancak, internet bankacılığının yaygınlaşması, döviz büfelerini olumsuz etkiledi. Vatandaş, fiyat farkı olsa da parasını bankadan çıkarmak istemiyor. İnternet üzerinden alım satım yapıyor'' dedi.
Yetkili müesseselerin kuruluşunda ve şube açılışında Ziraat Bankası'na 80 bin avro tutarında depo hesabı açıldığını, bu hesaba faiz işlemediğini anlatan Dövizder Başkanı Timur Çalık, şu bilgiyi verdi:
''Halen yetkili müesseselerin Ziraat Bankası'nda 65 milyon avro tutarında hesabı bulunuyor. Bu hesaba faiz işlemiyor. Ama avronun değer kazanmasından dolayı, değer farkı üzerinden vergi ve harç ödüyoruz. Bu paranın değer artışından dolayı biz karda görünüyoruz. Kullanamadığımız paranın vergisini ödüyoruz. Bu vergi çok yüksek.''
Harçlar Kanunu uyarınca, yetkili müesseselerden her yılın Ocak ayında izin belgesi harcı alındığını, harç tutarının 2011 yılı için 14 bin 887,30 lira olarak tespit edildiğini hatırlatan Çalık, hiç bir sektörde alınmayan bu harcın döviz büfelerinden, finans sektöründen alınmasını eleştirdi ve kaldırılmasını istedi.
Döviz büfelerinin kar marjının çok düşük olduğunu ifade eden Çalık, ''dolar kuru 1 lira iken de 1,5 lira iken de aynı tutarda komisyon alındığını'' belirterek, kendilerinin 80 bin avro sermaye koyarak, vergi ödeyerek yaptıkları bu işi kayıt dışı olarak beyaz eşya satıcıları, galericilerin de yaptığını öne sürdü ve haksız rekabetin önlenmesi gerektiğini kaydetti.