Borç krizi Asya'yı etkilemeye devam ediyor
Asya hisse senetleri ve yen düşerken, ABD endeks vadelileri kazançlarını geri verdi

Avrupalı politika yapıcılarının borç krizini kontrol almada zorlanmaları Asya piyasalarını bugün de olumsuz etkiliyor. Euro önemli para birimlerinin çoğu karşısında değer kaybederken, Asya hisseleri son 15 ayın en düşük seviyesine indi. ABD endeks vadelileri ve petrol fiyatları ise kazançlarını geri verdi.
Avrupa ortak para birimi yen karşısında yüzde 0.8 düşerek, Tokyo saati ile 12:35'te 102.54 yen seviyesine inerken, dolar karşısında yüzde 0.6 değer kaybederek 1.3422 dolar seviyesine indi. Yeni Zelanda doları altıncı günde de düşerken, Kore para birimi won yüzde 1.5 geriledi. MSCI Asya Pasifik Endeksi yüzde 2.1 düştü ve Nikkei 225 Endeksi, tatil nedeniyle uzayan haftasonu sonrası yüzde 2.2'lik bir kayıp yaşadı. Aralık vadeli Standard & Poor's 500 (S&P 500) endeks kontratı, gün içinde yüzde 1.3 yükseldikten sonra kazançlarının büyük bölümünü geri verdi ve yüzde 0.2'lik bir kazançla seyrediyor. Petrol fiyatları kazançlarını geri verdikten sonra sakin seyrederken, altın düşüşünü dördüncü güne taşıdı.
ABD Hazine Bakanı Timothy F. Geithner, IMF yıllık toplantılarında, Yunanistan ile başlayan kargaşanın çözümündeki başarısızlığın, "temerrütleri ve bankaların sıkıntılarını ve felaket riskini" artırmakta olduğu uyarısında bulundu. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise, Euro Bölgesi bankalarının Yunanistan'ın etrafında bir koruma duvarı oluşturmaları gerektiğini söyledi. Dünyanın en büyük tahvil fonu yöneticisi Pacific Investment Management Co.'nun CEO'su Mohamed El-Erian, gelişmiş ülkelerin gelecek yılı, Avrupa'nın resesyona girmesi ile birlikte durgunlukla geçireceği tahmininde bulundu.
Hong Kong merkezli Baring Asset Management'tan çoklu varlık stratejisi müdürü Khiem Do, "Piyasalarda bekleyişler çok kötü ve insanlar, ekonomilerin önümüzdeki altı ila 12 ay boyunca iyi gitmeyeceği gerçeğini kabullenmeli" dedi ve "İhtiyaç duyulan şey güven. Avrupalı hükümetler güven ve itimatı yeniden sağlamak için birşeyler yapmalı" yorumunda bulundu.