Avrupa yeniden çözümsüzlüğe sürükleniyor
-
Euro Bölgesi'nde görüş ayrılıklarının yeniden gün yüzüne çıkmasıyla, bölge liderlerinin borç krizini çözme kampanyası da batağa saplanıp, kalıyor
Almanya'nın hafta sonu yapılacak olan AB zirvesinde hızlı çözüm kararı çıkmayacağını söylemesi ve merkez bankalarının da tahvil alımlarının genişletilmesine karşı çıkmasıya, Avrupa'nın borç krizini aşmak için alanları gittikçe daralıyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ofisinin dün 23 Ekim'deki AB Zirvesi'nde borç krizine acil çözüm bulunacağına ilişkin beklentileri "hayal" olarak nitelemesi ve bunun gerçekleşmeyeceğini söylemesinin ardından Avrupa borsaları ve euro, dün, günün ilk saatlerinde elde ettikleri kazançları geri iade etti. Fransa Merkez Bankası Başkanı Christian Noyer de, İtalya gibi ülkeleri koruma planı kapsamında Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alımlarını artırmasına karşı olduğunu söyledi.
G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları geçtiğimiz hafta sonunda Avrupa Birliği liderlerine, 23 Ekim'e kadar bir çözüm strateji bulmaları konusunda baskı yağtı. Ancak Yunanistan'ın temerrüdünün önlenmesi, yayılmanın önüne geçilmesi ve bankalara destek sağlanması konularında Euro Bölgesi liderleri arasındaki anlaşmazlıklar yeniden gün yüzüne çıktı.
Ellerinin kollarının bağlandığını savunan High Frequency Economics'in kurucusu ve başekonomisti Carl Weinberg, "çok fazla egomuz, milli çıkarlarımız, siyasi düşüncelerimiz var. Ve tüm bunlar bizi çözümden uzaklaştırıyor" dedi.
Avrupa Merkez Bankası dün, geçtiğimiz hafta Ağustos'ta yeniden başlattıkları piyasaları destekleme programı kapsamında 2.2 milyar dolarlık tahvil aldıklarını açıkladı. Bu rakam programın başlatılmasından bu yana en düşük orana işaret ediyor. Tahvil alma görevinden uzaklaşmak isteyen Avrupa Merkez Bankası, aynı zamanda kendi ödemeler dengesinin Avrupa'nın 440 milyar euro değerindeki kurtarma fonunu genişletmek için kullanılmasına da karşı çıkıyor.