Advertisement
HABERLER ABONE OL

Yabancı bankaların seçim sonrasına yönelik Dolar/TL analizlerine yenisi eklendi.

HSBC de Morgan Stanley gibi seçim sonuçları nasıl olursa olsun Türk lirasının zayıflamasının olası olduğuna dikkat çekti.

HSBC CEEEMEA Bölgesi Kur Stratejisti Murat Toprak tarafından kaleme alınan raporda bozulan temeller ve TL'nin aşırı değerlendiğine dair işaretlerin kurda bankanın daha önce öngördüğünden daha geniş bir düzeltmeye yol açabileceği belirtildi.

Banka bu değerlendirmenin ardından yıl sonu dolar/TL beklentisini 21'den 24'e yükseltti.

Raporda Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin ekonomi ve para politikasında, Türk lirasının orta ve uzun vadeli görünümünde etkili olabilecek değişiklikler yaratabileceğinin altı çizildi.

Türk lirasının döngüsel ve yapısal kırılganlıklarının ortada olduğunu dikkat çeken banka, daha önce hazırladıkları birçok raporda vurguladıkları gibi yüksek negatif faizin, yüksek cari açığın, düzenli sermaye akışlarının yaşanmamasının, düşük Döviz rezervlerinin ve liralaşma politikasının sürdürülebilirliğine ilişkin risklerin Türk lirası için öne çıkan zorluklar olduğunu belirtti.

Dolar/TL beklentilerini yukarı çekti

Bu değerlendirmelerin ardından banka çeyrekler bazında dolar/TL beklentilerini yukarı çekti.

Daha önce yılın ikinci çeyreği için 19,5 tahminini paylaşan banka bu tahminini 20 seviyesine çıkardı. Üçüncü çeyreğin sonu itibariyle bankanın dolar/TL beklentisi 20'den 23'e yükseldi.

Yıl sonu dolar/TL beklentisi ise 21'den 24'e çıkarıldı.

Aşırı değerli TL vurgusu

Bankanın raporunda Türk lirasının aşırı değerli olduğuna yönelik saptamalar da yer aldı.

Banka raporunda, zayıf temeller göz önünde bulundurulduğunda, bu değerlemenin, dolar/TL'deki görece uzun istikrar döneminden sonra, Türk lirasının görünümünü değerlendirmek için iyi bir araç olduğunu belirtti.

Banka kurda Ağustos 2022'den bu yana yavaş bir yükseliş ve baskılanmış tarihsel volatilite ile karakterize edilen yeni bir rejim olduğunu belirtirken, böyle bir rejimin yüksek enflasyon bağlamında Türk lirasının değerlemesi üzerinde sonuçları olduğunu ifade etti.

Raporda geçen yılın Ağustos ayından bu yana, Türkiye'de enflasyonun önemli ölçüde arttığı dönemde nominal efektif döviz kurunun yüzde 6,5 oranında azaldığı, aynı dönemde TÜFE'nin yaklaşık yüzde 25 artmış olmasının, kur ve enflasyon arasındaki dinamiklerdeki güçlü farklılıklar olduğuna işaret ettiği vurgulandı.

Raporda bu konuda şu ifadeler kullanıldı:

Türk lirası geçen yılın ortasından bu yana reel olarak yaklaşık yüzde 12 oranında güçlenmiş ve para biriminin temelleriyle çelişmiştir. Reel efektif döviz kurundaki değişimi beş makro ve finansal değişkenle karşılaştırdığımız V5 değerleme modelimizin son güncellemesinde, TL'nin bölgedeki en aşırı değerli para birimlerinden biri olarak ortaya çıkması sürpriz olmadı.

Bir başka modelimiz PPP modelimizin farklı bir sinyal verdiğini ve Türk lirasının marjinal olarak düşük değerli olduğunu öne sürdüğünü de vurgulamakta fayda var. Bununla birlikte, bu modelimiz son yıllarda Türk lirasının yönü konusunda bazı nedenlerle etkin bir rehber olamadı. Yüksek ve değişken enflasyon, PPP modelimizin bir para biriminin adil değer aralığını belirlemesini daha zor hale getirebilir.

Deneyimlerimiz, dolar/TL'nin temel dinamiklerin güçlü bir şekilde döviz aleyhine olduğu durumlarda gerçeğe uygun değer aralığından yaklaşık yüzde 30-45 oranında sapma eğiliminde olduğu yönünde.

TL'nin mevcut adil değer aralığından yüzde 30-45 oranında saptığını varsayarsak, dolar/TL'nin 24-27 aralığına yükselmesi gerekecek. Zayıf temelleri göz önüne alındığında, TL'nin PPP bazında bu kadar düşük değerleme seviyelerine ulaşabileceğine inanıyoruz ve dolar/TL'de yılsonu tahminimizi 21'den 24'e revize ediyoruz.

Morgan Stanley ekonomist ve stratejistleri dolar/TL’de seçim öncesinde keskin bir düzeltme beklemezken, kısa vadede risklerin yukarı yönlü olduğunu değerlendirdi.

Bloomberg'in haberine göre, kurum 14 Mayıs’taki seçimi kim kazanırsa kazansın ilk aşamada kurun yükseleceğini öngördü.

Hande Küçük, Alina Slyusarchuk ve James K Lord’un aralarında bulunduğu ekonomist ve stratejistlerin yayımladığı 5 Nisan tarihli raporda, “Seçimlere kadar Türk lirasını görece dengeli tutmak yönündeki güçlü eğilim göz önüne alındığında, yerlilerin döviz işlemlerine yönelik düzenlemelerin artmasını ve TCMB tarafından liralaşma yönünde daha sıkı adımlar atılmasını bekliyoruz” denildi.

Seçimi Cumhur İttifakı'nın kazandığı senaryo

Raporda seçimi Cumhur İttifakı’nın kazanması senaryosunda, düşük faiz politikasının süreceği, finansal koşullar ile piyasa faizlerinin alternatif araçlar ile bankacılık sektörü düzenlemeleri ile belirlenmeye devam edeceği öngörüldü.

Bu senaryoyla ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:

Rusya ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) gibi bölgesel ortaklardan gelen koşullu para akışları, düzenleyici adımlar ve aktif rezerv yönetimi ile döviz kurundaki düzeltme ilk aşamada sınırlansa da artan dengesizlikler göz önüne alındığında dolar/TL’de yılın son çeyreğinde keskin bir düzeltme bekliyoruz.

Bu, politika faizinde kısmi bir tersine dönüşü tetikleyebilir, ancak muhtemelen enflasyonda yukarı yönlü bir hareketle ve yeni bir makro politika çerçevesi getirilene kadar 2024’te gerçekleşecek bir resesyonla sonuçlanacaktır.

Seçimi Millet İttifakı'nın kazandığı senaryo

Millet İttifakı kazanırsa, “politika faizini ilk aşamada yüzde 30-35’e yükseltmenin ve yükselişin devam edeceği sinyalini vermenin kredibilite oluşumu açısından mantıklı göründüğü” ifade edilen raporda, bu senaryoda, yıl sonuna kadar faizlerin yüzde 40-45 seviyesine çıkabileceği tahmin edildi.

Raporda bu senaryoya ilişkin şu ifadeler paylaşıldı:

Reel döviz kurunun başlangıç seviyesi ve ödemeler dengesi kaynaklı baskılar muhalefetin zaferi senaryosunda da dolar/TL’de ilk aşamada bir yükseliş olabileceğine işaret ediyor.

2024 itibarıyla anlamlı bir dezenflasyon süreci ile üç çeyreklik daralmanın ardından 2024 ikinci yarısından sonra hızlı bir toparlanma öngörüyoruz.

Tahvil getirileri daha cazip hale gelene kadar yabancı portföy akımlarının yoğun bir şekilde dönmesi çok muhtemel görünmüyor.

Eurizon SLJ Capital Stratejistleri Stephen Jen ve Joana Freire paylaştıkları bir notta doların gelecek 4 ila 6 çeyreklik dönemde düşüşünü sürdürebileceğini ve yüzde 10-15 değer kaybedebileceğini öngördü.

Uzmanlar ABD Merkez Bankası'nın şahinliğinin tepe noktasına çok yakın olduğunu ve bankanın sonraki hamlesinin faiz indirimi olacağını belirterek "Fed bu kadar sıkılaşmaya gittiği ortamda ABD'de ve dünyada enflasyon riskleri aşağı yönlü. Dünyanın büyük bölgelerinde zaten baskılanmış olan ekonomik aktivite, ironik bir şekilde, muhtemelen küresel talebin çökmesini önleyecek. Bu senaryo dolarda da önemli bir zayıflamaya işaret ediyor" değerlendirmesini yaptı.

Jen, bu senaryoyu ABD enflasyonunun 2021'de yükseldiği hızla gerileyeceği tahminine dayandırıyor.

Küresel piyasalarda dolar aşağı yönlü trendde. Bloomberg Dolar Endeksi Fed'den bu yıl faiz indirim beklentileriyle geçen Eylül ayındaki zirveden bu yana yüzde 10 düştü.