Sadece en iyisi değil en kötüsü de geride kaldı

Şubat ayı rakamları teyit etti ki, cari açıkta en iyi dönem geride kaldı. Hem baz etkisinden, hem de ekonomik canlanmadan dolayı cari açık yeniden yükseliyor. Ocak ayında 5 milyarın üstünde gerçekleşen rakama, şubat ayında 5 milyar dolar daha eklendi ve iki aylık cari açık 10.9 milyar dolara ulaştı. Bu rakam geçen yılın iki ayındaki cari açıktan 1 milyar dolar daha fazla. Bu yılki açığın geçen yılki 47.5 milyar doların üzerinde çıkması bekleniyor, çünkü iç talep canlanacak. Malum geçen yıl iç talebi yüzde yarım daralmıştı. İç talep ithalatı artıracağından, açık da büyüyecek. Büyüyecek de, ne kadar?
ESKİSİ KADAR ARTMAZ: Örneğin 2011'de olduğu gibi, 75 milyar dolara veya milli gelirin yüzde 9.7'sine kadar mı yükselecek ya da aylık ortalama 5 milyardan 60 milyar civarında mı gerçekleşecek?
■ Gerek ihracatta kazanılan yeni pazarlar gerekse kur düzeyinin 2011'dekinden daha iyi olması, ihracatın daha iyi olacağını düşündürüyor.
■ Bundan daha önemlisi ithalatın 2011'deki kadar artmayacak olması. Çünkü 2011 ekonomik canlanmanın ikinci yılı ve tepe noktasıydı. Kredi faizleri dipte, enflasyon dipte, iç tüketim de yüzde 15 gibi en yüksek düzeyindeydi. Hanehalkı borçlanmasının önünde kısıtlayıcı bir durum yoktu.
■ Şimdi ise kredilerde belli bir sınırlama var ve faizleri de daha yüksek. Tüketim iştahı ise çılgın boyutlara ulaşmış değil. Daha yeni canlanıyor. Kimse, 2011'deki gibi ekonomide yüzde 8.8 büyüme beklemiyor. Hedef bunun yarısı kadar.
■ Üstelik büyüme 2011'e göre daha dengeli, yani iç tüketime olduğu kadar ihracata da dayalı olacak. Buda ithalat artışını sınırlayacak. Petrol fiyatlarında da şimdilik ürkütücü veya bu senaryoyu bozacak bir gelişme yok. Öyle görünüyor ki, cari açıkta geçmişteki kritik duruma düşmemek için, daha kontrollü ve dikkatli hareket edilecek.
MADALYONUN İKİNCİ YÜZÜ: Bu nedenlerden dolayı cari açık artmasına artacak ama rakam olarak 2011 düzeyi olan 75 milyar dolara çıkmayabilir. Gerçekleşme ihtimali en yüksek miktar ise 60-65 milyar dolar arasında olabilir. Bu da, 2013 için beklenen milli gelirin yüzde 7'si civarına denk gelir. Bu durumda cari; açığın milli gelire oranı geçen yıla göre 1 puan kadar artar. Ama rekor düzeyi olan 2011'deki yüzde9.7'ninde2puan kadar altında kalır. Yani madalyonun bir yüzü, cari açıkta en iyi dönemin geride kaldığını, ikinci yüzü ise en kötüsünün de geride kaldığını söylüyor.
YA 2014 BEKLENTİLERİ: Peki bu yılı böyle geçtik diyelim, ya 2014 cari açığı ne olur?
■ Bunun için öncelikle 2013 gerçekleşmelerini ve siyasi gelişmelerini görmek gerekiyor.
■ Bir de, küresel atmosferin ne kadarlık bir cari açığın fonlamasına imkân tanıyacağı ve parasal genişlemelerin devam edip etmeyeceği, belirleyici olacak.
■ Türkiye'nin reytinginin ikinci kredi kuruluşu tarafından yatırım yapılabilir düzeye çıkarılması ise cari açığın finansmanını kolaylaştırıcı, dolasıyısıyla açığı büyütücü etki yapabilir.
SONUÇ: "Ne haldir bu hal, ne pekmez oldu ne bal." Türk atasözü