Çocuksuz uçuşlar yaygınlaşıyor

Gelecek yıllarda hava araçları kadar yolculuk da şekil değiştirecek. Teknolojinin gelişmesinden en çok etkilenen sektörlerin başında havacılık geliyor. Ayrıca hızla büyüyen havacılık endüstrisinin ihtiyaçları teknolojik gelişmeleri de zorluyor. Üzerinde çalışılan değişik tasarımlı yeni nesil uçaklar, uzay yolculuğu ve uçan otomobiller gibi pek çok yenilik geleceğin havayolu seyahatini şekillendirecek alternatifler arasında. Havacılık sektöründeki yeniliklere ve gerçekleşme ihtimali yüksek teknolojik gelişmelere bir göz atalım.
AĞLAYANLAR ALT KATA
Yolcular, en çok çocukların uçakta ağlamasından şikâyetçi oluyor. Malezya Havayolları, 12 yaşın altı çocukların A380 uçaklarının üst katında ve 747-400’lerin first class’ında uçmasını yasakladı. Diğer havayolları da çocukların alınmadığı bölümler oluşturuyor. Yine Malezyalı düşük maliyetli havayolu AirAsiaX geniş gövdeli uçaklarında sessiz bölüm oluşturdu. Ekonomi sınıfındaki ilk 7 sıraya 12 yaş altı çocuklar oturtulmuyor. Sessiz bölüm tuvaletler ve biniş kapısıyla diğer koltuklardan ayrılıyor. Tabii bu koltuklar diğerlerine göre 12-36 dolar daha pahalı. Uçağa çocuk yasağı koyan bir başka havayolu ise Thai. Havayolu, yeni hizmete giren A380 uçağının üst katında çocuklara uçuş yasağı getirdi. Başka havayolları da çocuk gürültüsünden arınmış bölümler oluşturmak için çalışıyor. Bazıları ise çocuklu ailelerin rahat uçabileceği düzenlemeler yapılmasından yana...
PASAPORT KULLANIMDAN KALKACAK
Elektronik çipler ve biyometrik veri depolama sistemlerinin kullanımı, geleneksel seyahat belgelerini gereksiz kılacak, pasaportları ortadan kaldıracak. Dünyanın pek çok yerinde özellikle ülke vatandaşları ve oturma izni olan yabancılar için giriş ve çıkış noktalarında “okut ve git” teknolojisi kullanımı yaygınlaşıyor. ABD’de global entry sistemi Amerikan vatandaşları, Kanadalılar, Meksikalılar ve Hollandalıların belgelerini kiosklarda okutarak ülkeye girişine imkân veriyor. 24 havalimanında kullanılan sistemin yaygınlaştırılması için çalışmalar sürüyor. Dubai ve Abu Dabi’deki e-kapı uygulaması vatandaşlar ve oturma hakkı bulunanların biyometrik pasaport ve parmak iziyle ülkeye girişini ve çıkışını sağlıyor.
UÇAN OTOMOBİLLER NEREYE UÇACAK?
Havacılığın başladığı 1900’lerden bu yana hem karada hem havada gidebilen bir araç yapma isteği hep var oldu. Uçan otomobillerin geçmişi 1917’ye kadar gidiyor. Henüz havada görebileceğiniz uçan araba yok. Fakat aradan yaklaşık 100 yıl geçtikten sonra çeşitli markalar ortaya çıkmasına rağmen Terrafugia Transition, bu hayali gerçekleştirecek ilk proje olarak bir adım önde duruyor. İki kişilik otomobil gibi tasarlanan Terrafugia, karada 82 kilometre hıza ulaştığı zaman havalanabiliyor. Test aşamasındaki uçak, 100 beygir gücündeki motoruyla gökyüzünde saatte 185 kilometre hız yapabiliyor. İlk teslimatı bu senenin sonunda yapılacak. Bakalım neleri değiştirecek?
UÇAKLAR PİLOTSUZ OLACAK
Havadayken otomatik pilota alınan uçaklar, aletli iniş sistemleri (ILS) ile pilota ihtiyaç duymadan inebilse de kokpitte mutlaka 2 pilot bulunuyor. Öte yandan 50 yıl içinde uçakların pilotsuz uçması yönünde de çalışmalar yapılıyor. Yolcu uçaklarının uzaktan kumandayla uçurulması teknolojik açıdan son derece mümkün, ancak güvenlik açısından ne derece gerçekleşebileceği meçhul. Önümüzdeki yıllarda pilotsuz uçaktan önce, yeni sistemler sayesinde 2 pilotlu uçuşların teke indirilmesi gündeme gelebilir.
MANYETİK TREN Mİ UÇAK MI?
Hızlı ve güvenli bir seyahat söz konusu olduğunda uçaktan başka alternatif düşünülemez. Ne var ki, bir süre sonra “Eskiden böyleydi” diyeceksiniz. Hızla yaygınlaşmaya başlayan maglev tren ya da en anlaşılan şekliyle manyetik trenler özellikle iç hatlarda uçağa rakip olacak. Saatte 580 km hız yapabilen maglev trenlerin altında bir mıknatıs bulunuyor.
Maglev tren, raylarda ve kendi sisteminde yer alan mıknatıslar sayesinde rayların üzerinde 1-10 cm arasında yükselebiliyor ve bir hayli hızlı ulaşım sağlıyor. Tren istasyonlarının şehir merkezlerinde konumlanması, ara noktalarda durması da önemli bir avantaj. Japonya, Güney Kore, Çin’de kısa mesafelerde maglev tren kullanılıyor. Almanya, ABD, Japonya ve Çin’de uzun mesafe maglev trenlerle ilgili ise testler devam ediyor. Malezya, Avustralya, İngiltere, Hindistan, Venezüella, Porto Riko, İsviçre ve Endonezya gibi ülkelerde de bu teknolojinin hayata geçirilmesi için çalışmalar sürüyor.
Henüz geliştirilme aşamasındaki sistem, oldukça maliyetli olsa da çoğu ülkenin bu teknolojiye yatırım yaptığı ortada. Şeffaf uçakla devr-i âlem Airbus’ın 2050 vizyonunda yer alan gövdesi şeffaf uçak konsepti oldukça dikkat çekti. Uçağın, özellikleri sadece bununla sınırlı değil. Pek çok lüks hizmet, yolculara panoramik manzara eşliğinde sunulacak. Yolcular, beden yapısına uygun şekil alan koltuklarda, üç boyutlu oyunlar oynayabilecek.
Uçak dinlenme, çalışma ve sosyalleşme bölümü olarak üçe ayrılacak. SmartTech adı verilen teknolojiyle, yolcuların vücut sıcaklığı, uçağın enerji kaynaklarından birisini oluşturacak. Fakat transparan gövdenin imkânsız olduğunu düşünenler çoğunlukta.
Yeni tatil noktası uzay
Karayipler, Uzakdoğu veya Küba’da tatil artık sıradan hale geldi. Tatilini değişik bir yerde geçirmek isteyenlerin tercihi yakın zamanda uzay olabilir. Amerikalı işadamı Dennis Tito, 2001’de 20 milyon dolar ödeyerek Uluslararası Uzay İstasyonu’na giden ilk uzay turisti olma unvanını kazandı. Günümüzde Virgin Galactic, XCOR Aerospace ve Space Adventure gibi girişimler uzaya turist götürmek üzere çalışmalar yapıyor. Üstelik uzaya seyahat 10 sene önceki kadar yüksek maliyetli değil. Uzay turisti olmanın şu anki maliyeti 200 bin dolar. Rezervasyon yaptıranlar en erken gelecek yıl uzaya çıkacak. 2014’te başlaması planlanan uzay turlarının üssü olarak hava trafiğinin ve ikliminin uygunluğundan dolayı Karayipler’de bulunan Curacao Adası seçildi.
SIRADA OTEL VAR
Rusya’daki Orbital Teknolojileri şirketi uzayda bir otel, bir başka deyişle ticari uzay istasyonu inşa etmeye hazırlanıyor. Uzaya çıkacak zengin turistler düşünülerek inşa edilecek bu otelde kalmanın bedelinin de hayli maliyetli olacağı belirtiliyor. 2016’da hayata geçmesi planlanan otel, bir seferde sadece 7 kişi ağırlayabilecek ama ziyaretçilere duş imkânı sağlanmayacak.
Japonlardan uzay asansörü
Japon Obayashi şirketi uzaya asansörle çıkmayı planlıyor. 2050’ye kadar gerçekleşmesi hedeflenen projede 36 bin km’lik yolculuk tam bir hafta sürecek. Asansör, 200 km hızla aya doğru yol alırken, içinde sadece 30 kişi olabilecek. Bu platformun etkileyici bir görünüme sahip olacağı da eklenen bilgiler arasında.
Japonlardan uzay asansörü Japon Obayashi şirketi uzaya asansörle çıkmayı planlıyor. 2050’ye kadar gerçekleşmesi hedeflenen projede 36 bin km’lik yolculuk tam bir hafta sürecek. Asansör, 200 km hızla aya doğru yol alırken, içinde sadece 30 kişi olabilecek. Bu platformun etkileyici bir görünüme sahip olacağı da eklenen bilgiler arasında.