Bloomberght
SON DAKİKA
Bloomberg HT Görüş Uçan itfaiyeler

Uçan itfaiyeler

Giriş: 17 Ağustos 2013, Cumartesi 11:32
Güncelleme: 17 Ağustos 2013, Cumartesi 11:32

Her yıl, dünyada binlerce hektar orman, yangınlarla yok oluyor. Sadece Türkiye'de, bu sene bugüne kadar, 5 bin 77 hektar orman kül oldu. Dikkatsizlik veya başka sebepler nedeniyle, saniyeler içinde çıkan ve dakikalar içinde devasa boyuta dönüşen bu yangınlara ulaşım zorluğu gibi sebeplerden müdahale etmek kolay olmuyor. Orman yangınlarıyla en etkili mücadele havadan yapılıyor. Yangınla havadan mücadele için üretilen modellerle birlikte, bazı uçak ve helikopter tiplerini itfaiye aracına dönüştüren çalışmalar da yapılıyor. Hava araçlarının bir diğer görevi ise havadan gözetim.

Tarihte orman yangınları için hava araçları ilk kez 1919'da Curtiss JN uçaklarının ABD'deki California ve Oregon civarındaki ormanlar üzerinde yangın keşif uçuşu yapmasıyla kullanıldı. Orman yangınlarına yapılan havadan ilk müdahale ise 1930'da Ford Tri-Motor uçağından su dolu bir fıçı atılmasıyla gerçekleşti. Günümüzde de farklı yöntemlerle orman yangınlarına havadan müdahale ediliyor. Ateşin olduğu yere uçakla ya da helikopterle söndürücü madde dökmek, olayın olduğu yakın bölgelere uçaktan paraşütle ve helikopterden iple itfaiyeci indirmek de bu yöntemlerden en yaygın olanları.

Ateşin olduğu bölgeye dökülen söndürücü madde ise su ve reterdant adı verilen çeşitli maddelerden oluşuyor. Önceden reterdant olarak asit borik tuzu kullanılıyordu. Ancak bu maddenin toprağı kısırlaştırdığı ve canlıları zehirlediği fark edilince amonyum sülfat, kıvam artırıcı olarak attapulgus kili içeren amonyum polifosfat veya kıvam artırıcı olarak türetilmiş guar zamkı içeren diamonyum fosfat kullanılmaya başladı.

Türkiye, ilk defa 1986'da, dışarıdan araç kiralayarak yangınlara havadan müdahale etmeye başladı. Arazi şartlarımıza en uygun hava aracının helikopter olmasının yanı sıra yangınlara uçaklarla da müdahale ediliyor. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın ihalelerle hizmet aldığı şirketlere ait hava araçları ve Türk Hava Kurumu'nun (THK) yanı sıra zaman zaman başka ülkelerden kiralanan hava araçları da kullanılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi bazı mahalli idareler de dönem dönem yangınlara havadan müdahale edebilmek için hava araçları kiralıyor.

Çeşitli ülkelerde ise yangın söndürme uçakları ya kamu kuruluşları bünyesinde istihdam ediliyor ya da ihalelerle özel şirketlerden hizmet satın alınıyor. Bu detaylardan sonra havadan yangınla mücadele araçlarına göz atabiliriz.

Havadan yangın söndürme uçaklarını, belli dolum tesislerinden söndürücü yükü alıp bu yükü ateşin üzerine bırakanlar ve bu tarz tesislere ihtiyaç duymayan, göl ya da büyük nehir gibi geniş su birikintilerinden söndürücü yük alıp bunu yangının üstüne bırakanlar olmak üzere iki başlıkta incelenebilir. Ayrıca bunlarda taşıdıkları söndürücü yükün miktarına göre dört gruba ayrılıyor.

1) Hafif (Light) sınıf: 3 bin 800 litre altında yük taşıyanlar

2) Orta (Medium) sınıf: 3 bin 800 litre ve 38 bin litre arası yük taşıyanlar

3) Ağır (Heavy) sınıf: 38 bin litre ve 76 bin litre arası yük taşıyanlar

4) Süper Ağır (Super Hevay) sınıf: 76 bin litre üstü yük taşıyanlar

EN BÜYÜK YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI

Dünyanın en büyük yangın söndürme uçağı, ABD'li üretici Boeing'in kargo uçağı 747-200F'i dönüştürülerek yapılmış. Supertanker, yaklaşık 78 bin litre söndürücü taşıyabiliyor. Evergreen tarafından işletilen uçak, geniş alanlarda ya da birden fazla bölgede aynı anda çıkan yangınlar için kullanılıyor. Firma uçağı kıtalararası operasyonlar için de işletiyor. 120-240 metre irtifada saatte 260 km hızla 5 km uzunluğunda bir sahaya reterdant dökebilen 747 Supertanker, saatte 970 km hızla uçabiliyor. Söndürücü yük almak için belli tesislere iniş yapmak zorunda olan uçağın, diğer bir dezavantajı da 2 bin 400 metrelik pistlere ihtiyaç duyması. Evergreen 747 Supertanker, süper ağır grubundaki tek uçak. "Ağır" grubunda 45 bin litre yük taşıyan McDonnell Douglas DC-10 ve 43 bin 230 litre yük taşıyan Rus yapımı Ilyushin II-76 modelleri de Supertanker gibi büyük yük kapasitesi göz önünde tutularak yapılmış.

EN İLGİNÇ YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI

Rus uçağı Beriev Be-200 Altair, taşıdığı 12 bin litre suyla orta grubuna giren ilginç tasarımlı yangın söndürme uçaklarından. İlginç, çünkü kuyruğunda jet motorları olmasına rağmen suya iniş kalkış yapabiliyor, böylece herhangi bir dolum tesisine ihtiyaç duymuyor. Amfibik olan uçak saatte maksimum 700km hız yapabiliyor ve 2 bin 100 metre menzile sahip.

YANGIN İÇİN TASARLANDILAR

Kanadalı uçak üreticisi Bombardier'ın havadan yangınlara mücadele edilmek üzere tasarlayıp, ürettiği iki modeli var. Bunlar 4 bin 900 litrelik kapasitesiyle CL215 ve 6 bin 410 litrelik kapasitesiyle CL415. Orta gruba giren bu iki uçak da amfibik. Uçaklar yangın bölgesine söndürücü yükü bırakıp en yakın yerdeki deniz, göl, gölet gibi su kaynaklarından tekrar depoyu doldurarak operasyona devam ediyor. Türkiye'deki orman yangınlarında da kullanılan CL215'ten Türk Hava Kurumu'nun filosunda 9 adet bulunuyor. Uçaklar su üzerinde kısa süre kalma özelliklerinden dolayı orman yangınlarıyla mücadelede zamandan tasarruf sağlıyor. 1994'te hizmete giren CL415'ler yeni model olarak dikkat çekerken, atası CL215'lerin ise 1969'da hizmete girdiği unutulmamalı.

TÜRKİYE'DE KULLANILAN İLK YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI

Tarım uçağı M-18 Dromader'lar, aynı zamanda yangın söndürme amaçlı da kullanılıyor. İlk uçuşunu 1976'da yapan bu tek motorlu uçaklar, 2 bin 200 litre su kapasitesine sahip. Türk Hava Kurumu, filosunda 11 adet M-18 Dromader bulunuyor ve 1986'dan beri kullanıyordu. Ancak yaptığı denetlemeler sonucu THK'nın bakım yetkilerini elinden alan SHGM, şimdi bu uçaklardan sadece 4'ünün kullanımına izin veriyor. Polonya yapımı uçaklar, ayrıca yedek parçayla ilgili problemler de yaşıyor.

HELİKOPTER Mİ UÇAK MI?

Belli bir yerin üzerinde sabit durabilmesi, rahat manevralarla hareket edebilmesi, birçok yerden iniş-kalkış yapabilmesi ve belirli yüklerle dikine kalkış yapabilmesi helikopterleri orman yangınıyla mücadelede tercih edilen etkin hava aracı kılıyor. Helikopterler de uçaklar gibi farklı türlerde ve kategorilerde tasarlanmış. Söndürücü maddeyi belli tesislerden veya su birikintisinden hortumlayan da var, "kova" olarak adlandırılan, helikopterin altından sarkıtılan bir aparatla su birikintisinden suyu alan da. Ayrıca ön tarafına "köpük topu" takılan da bulunuyor. Bell 205, Erickson S-64 ve Mil Mi-26 yangın söndürme helikopterleri arasında en popülerlerinden.

RUS YAPIMI MİL Mİ-26

Seri üretime geçmiş, dünyanın en geniş ve en güçlü helikopteri Mi-26'nın yangınlarda tercih edilmesinin en büyük sebebi 20 bin kg'lık yük kapasitesi. Kova aparatıyla hizmet veren, Rus yapımı helikopter, 9 bin 840 litre kapasiteli ikili bambi kova taşıyabiliyor. Yine Rus yapımı olan ve sepetli sistemi bulunan Mil M8-MTV (Mil 17) ve kova taşıyan K-32 KAMOV yangın söndürmede tercih edilen modellerden.

AVANTAJLI TASARIM

Ağır yük taşıma kapasiteli S64 Erickson helikopterleri, yangın söndürmek için biçilmiş kaftan. Gövde kısmı boş olan helikopter, tankerle modifiye edilerek 10 bin litre su taşıyıp reterdant ve köpük atabiliyor.

Çevre ve Orman Bakanlığı'nın envanterinde ise 3 adet AS-365 Dauphin ve 3 adet de AS-355 F2 Ecureuil helikopter bulunuyor. Gece ve gündüz uçuş yapabilme kabiliyetine sahip bu helikopterlerin ikisi de Avrupalı üretici Eurocopter tarafından tasarlandı. AS355 yaklaşık 1200 kg taşıma kapasitesine sahipken AS365 bu rakamı biraz daha ileri götürüp 1900 kg civarında yük taşıyor. Her iki hava aracı da orman yangınlarında etkin olarak kullanılıyor.

THY Yönetim Kurulu Ayder Yaylası'nda

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'yu telefonla aradığımda, sesi uzaklardan değil, ama yükseklerden uğultulu gelince "THY Yönetim Kurulu Toplantısı'nı Rize Ayder Yaylası'nda yapacak" şeklindeKİ istihbaratı da teyit etmiş oldum. Hamdi Bey, daha önceki Yönetim Kurulu Toplantıları'nı Gaziantep, Kayseri ve Paris gibi yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli noktalarda yaptıklarını belirterek, "Bu defa da son yıllarda merak uyandıran, yeni otellerle adından bahsettiren Ayder Yaylası'nda toplantı yapmaya karar verdik" dedi. "Ayder Yaylası'ndaki toplantıdan orayı hafızalara kazıyacak sürpriz bir karar çıkar mı" şeklindeki soruma ise "Hayır" cevabını aldım. Ancak benim gibi fotoğrafçılığa meraklı Hamdi Bey'den Ayder Yaylası hatırası bir fotoğraf istedim. Haftaya bu sayfada görebileceksiniz. Diğer yandan, ben olsaydım, Boeing 747-8 veya Airbus 380 gibi modellerden THY'nin filosuna katılma ihtimali vardıysa eğer, bunu Ayder Yaylası'nda açıklardım. Ondan sonra Ayder'de "Hayde" der horon teperdim...

Lufthansa'ya yeni müdür

Alman Havayolu Lufthansa, Türkiye Genel Müdürlüğü'ne bir yıl önce atadığı Bea Berke'yi merkeze alarak yerine Stefan Löcherbach'ı atadı. Daha önce Suudi Arabistan ve Bahreyn'de görev yapan Löcherbach, ilk açıklamasında, uçakta sunulan ürünleri ve hizmeti sürekli geliştireceğinin altını çizerek, Türkiye çıkışlı uçuşlarda sundukları Türk mutfağından ikramları örnek verdi.