Cepte konuşma yüksek, data kullanımı neden az?

Türkiye, cep telefonu altyapı yatırımlarında 3G'ye geç geçtiği için donanımları, bu teknolojiye erken dahil olan diğer ülkelere göre daha yeni ve işlevsel, ama henüz 3G'nin hakkını verebiliyor değiliz. Bu sebeple 4G'ye geçmeye biraz daha zaman var gibi. Zira dördüncü nesil olarak anılan 4C, iletişim sistemleri içinde, önceki nesillerden daha yüksek veri hızı temeline dayanıyor. İnternet Protokol (IP) tabanlı çalışması nedeniyle de herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, ses, veri ve akan çoklu kitle iletişimin kullanıcılarına sorunsuz hizmet vermeyi taahhüt ediyor. Ayrıca anlaşılır ücretlendirmeyle faturalarda ses ve veri ayrışmasını ortadan kaldırıyor.
Türkiye, Bilgi Teknolojileri İletişim Başkanlığımın (BTK) verilerine göre konuşmada yani ses iletişiminde Avrupa'nın açık ara lideri. Ancak madalyonun birde diğer yüzü var. Türkiye kişi başına aylık 300 MB mobil data kullanımıyla, ortalama 2 GB data kullanımı olan gelişmiş pazarların çok gerisinde. Ayrıca gelişmiş pazarlarda her operatör ayrı ayrı fiber altyapı yatırımı yapma meselesini de çözmüş durumda. Amerika ve Avrupa, mevcut fiber altyapısını uygun fiyatlarla paylaşıma açarak bu meseleyi halletmiş. Türkiye'nin de en kısa zamanda uygun fiyatlarla fiber altyapısını operatörlerin kullanımına açması gerekir. Özellikle 4G'ye geçmeden önce bunu halletmesi şart. Türkiye'de fiber altyapı dendiğinde yarı kamu konumundaki Türk Telekom'un fiber yatırımı akla geliyor. Tartışma da bu fiber altyapının paylaşımına odaklı. Birçok Avrupa ülkesi bunu makul ücretlendirmeyle gerçekleştirmiş, bakalım bizde nasıl olacak?
Kısa süre önce Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bu senenin 2. çeyreğine dair detaylar verdi. Bu bilgilere göre Türkiye geniş bant abone sayısında 20 milyon 500 bini aşarak Avrupa lideri oldu. 12.4 milyon, taşınabilir internet kullanıyor. Ayda 323 dakikalık konuşmayla da Avrupa lideri koltuğundayız. 3G'de de Avrupa lideriyiz. Buraya kadar her şey iyi gibi görünüyor, ancak 3G ve 4G teknolojisi dendiği an devreye internet, data kullanımı girmesine rağmen işte Türkiye bu alanda çok gerilerde. Daha doğru ifadeyle bu teknolojileri iyi kullanamıyoruz. Neden kullanamadığımız konusunda GSM operatörlerinin, kamu tarafının ve hassaten BTK'nın biraz kafa yorması gerekir. Zira ücret karmaşıklığı, cihaz fiyatları, altyapı hizmetlerinin paylaşımı gibi tüketiciyi teşvik etmek yerine, tedirgin eden uygulamalar var.
Dolayısıyla, Türkiye'deki 68 milyon cep telefonu kullanıcısının yüzdelik 66.6'sına eşit gelen 45.3 milyonun 3G abonesi olmasının bu bilgiler ışığında bir karşılığı yok.
ABD'nin GSM devi AT&T, Türkiye'ye gelebilir!
İngiliz cep telefonu operatörü Vodafone'un, ABD'li operatör Verizon'daki yüzde 45'lik hissesini yaklaşık 130 milyar dolara satıp çıkma hesapları tamam olduğuna göre tartışılan satış sebeplerine bakabiliriz. Arka planda, Vodafone'un ABD'nin devi AT&T ile ortaklığı var. Bu yüzden Verizon'daki hisselerini, Avrupa ve gelişmekte olan Afrika, Ortadoğu ve Türkiye gibi pazarlara girmek isteyen AT&T ile ortaklık için sattığı ifade ediliyor. Eğer iki şirketin ortaklığı gerçekleşirse Türkiye'deki rekabet daha üst düzey çıkacak demektir.
Henüz cep telefonu pazarında istenen ölçüde rekabetçi yapıya kavuşmuş değiliz, fakat Ulaştırma Bakanlığı ve BTK'nın çalışmalarıyla tablo giderek tüketicinin lehine doğru düzeliyor. İlk defa pazarın lideri Turkcell'in pazar payı, gelir açısından yüzde 50'nin altına bu senenin ikinci çeyreğinde indi. Dünya devi AT&T'nin, İngiliz deviyle Türkiye'ye gelmeden önceki detaylar şöyle:
2013 yılı ikinci üç aylık dönem itibarıyla gelire göre pazar payları: Turkcell % 48.72, Vodafone % 30.15 ve Avea % 21.13. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında Turkcell'in pazar payı yaklaşık 2.39 puan azalmış. Avea'nın pazar payı 0.77, Vodafone'un ise 1.62 puan artmış. Piyasanın daha rekabetçi olabilmesi ve tüketici lehine dengelerin kurulabilmesi için bu oranların biraz daha değişmesi gerekir.