Hyundai Assan/Berkel: Otomotiv sektörü hareketli bir yıl geçiriyor
Bloomberg HT Otomotiv Zirvesi programına katılan Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel sektör olarak 2023'ün hareketli geçtiğini, sektörün yıl sonunda rekor satışa ulaşabileceğini söyledi.
Berkel'in yayında öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
Çok hareketli bir yıl geçiriyoruz 2023 yılı aslında otomotiv sektörü açısından rekor satışların olacağı bir yıl olarak kayda geçecek gibi gözüküyor. İlk 8 aylık satış rakamları da bunu destekliyor. İlk 8 aylık rakamlara baktığımızda 755 bin adet binek ve hafif ticari araç satıldı. Bir önceki sene ile kıyaslandığı zaman aslında yüzde 64 lük gibi çok önemli bir artış var ve bu trendin de bu şekilde devam edeceğini görüyoruz. Bu artışın iki ana sebebi var. Birincisi pandemi döneminde 2021 ve 2022 yıllarında üretim tarafında yaşanan duruşlardan dolayı arz talep dengesinde bir takım bozukluklar oldu ve bundan dolayı da tüketiciler alımlarını ötelemek zorunda kaldı. Bu ötelenen talebin büyük bir kısmı da 2023 yılında satışa dönüyor. Özellikle enflasyonist ortamda tüketiciler otomobili bir yatırım aracı olarak gördü bu yıl. Bu da beklenenin üzerinde bir talep oluşturdu. İlk 8 ayda beklenenin üzerinde bir satış gerçekleşti diyebiliriz. Yılın son 4 ayında da kısmi olarak satışlar belki yavaşlayabilir, krediye ulaşmakta zaman zaman tüketiciler zorluk yaşıyor. Böyle olunca da araç fiyatlarında da kur kaynaklı çok fazla artış odu. Tüm modeller %80 ÖTV baremini geçti. Bu aşırı fiyat artışlarından dolayı tüketiciler de araç almaktan bu dönemde imtina ediyor ama yine dediğim gibi ötelenen bir talep var. Bu şekilde devam ederse yılın 1 milyon üzerinde bir satışla kapanış yapacağını öngörüyoruz. Bu da tüm zamanların rekoru olacak gibi görünüyor.
Son dönemde bu araç bulunurluğu ile ilgili sıkıntı yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı. Biliyorsunuz pandemi döneminde çip krizi vardı ve bu üretimi ciddi anlamda etkiliyordu. Ama son dönemde bu yavaş yavaş çözülmeye başladı ve üretimler normal seviyesine, hatta biz bu sene planladığımızın üzerinde bir üretim yapacağız bu yüzden üretim açısından çok sıkıntı gözükmüyor.
Otomotiv sektörü büyük bir değişim içinde. 4 tane ana trend var aslında birincisi elektrifikasyon, ikincisi bağlanılabilirlik, üçüncüsü otonom sürüş, son olarak da araç paylaşımı diyebiliriz. Ama bugün en çok konuştuğumuz konu elektrikli araçlar. Bakıldığında 2017 yılında dünyada 1 milyon elektrikli araç satılırken geçen sene toplamda 10 milyon üzerinde elektrikli araç satıldı. Son beş yıla baktığımızda 10 kat bir artış var. Küresel otomotiv firmaları bir yönde önemli adımlar atıyor, önemli yatırımlar var. Şu anda dünyada yaklaşık 500’den fazla elektrikli model satışta. Bu trendin devam edeceğini öngörüyoruz. Özellikle en çok elektrikli araç satılan ülke Çin. Geçen sene 5,9 milyon elektrikli araç satıldı Çin’de arkasından Avrupa geliyor. Avrupa’da da elektrikli araç pazarı her geçen gün artarak devam ediyor, Amerika da benzer. Ülkemizde de iyi bir grafik var. Aslında şu an emekleme döneminde elektrikli araç satışı, yılbaşında yüzde bir olan oran şu anda yüzde 3 seviyesinde. Bu sene yaklaşık 18 bin 600 tane elektrikli araç satıldı ve bu her geçen gün artarak devam ediyor.
Önümüzdeki 10-15 yıl içinde otomobil endüstrisi mobilite ekosistemine evrilecek. Mobilite ekosistemi nedir? Şu anda hali hazırda ulaşımımızı sağlayan hareket halinde olan tüm araçların bizim hayatımıza katma değer sağlayan akıllı cihazlarla konuşması ve interaktif bir şekilde çalışması. Biz otomotiv endüstrisinin bu yöne, mobilite ekosistemine evrileceğini öngörüyoruz. Burada da otonom ve bağlanılabilir araçlar çok ön plana çıkacak. Bugün belki çok fazla konuşmuyoruz ama yakın gelecekte özellikle 2035’te kullanılan cihazların hemen hemen yüzde 40’ının otonom araçlardan oluşacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla ekosistem aslında otomotiv üreticileriyle teknoloji devleri arasındaki iş birlikleriyle çok farklı bir yere evrileceğini düşünüyoruz. Aslında burada su çok önemli; otomobil bugün a noktasından b noktasına gitmek için ulaşım aracı olarak kullanılıyor. Ancak yakın gelecekte, özellikle bu teknolojinin de gelişimiyle, otomobilin üçüncü bir yaşam alanı olarak kullanılacağını düşünüyoruz. Bu da teknoloji devlerinin özellikle iştahını çok kabartıyor. Çünkü otomotiv endüstrisinin 2020’deki yaklaşık cirosu 4 trilyon dolardı. 2035 te de bunun 6 trilyon dolara çıkacağı öngörülüyor. Küresel ekonomiye de çok büyük bir katlısı var otomotiv endüstrisinin. Ekosistem tamamiyle mobiliteye evriliyor. Bunu da otomotiv devleri ve küresel teknoloji şirketleri bu değişimi yakalamaya çalışıyor.