Advertisement
HABERLER ABONE OL

İhracat bedelinin yüzde 25'inin düzenlendiği tarihteki işlem kuru üzerinden TCMB'ye satılmak üzere belgeyi düzenleyen bankaya satılmasını gerekli gören uygulamayı ihracat temsilcileri yeni bir handikap olarak değerlendirdi.

Söz konusu düzenleme önceki uygulamalara göre farklılık gösteriyor. Önceki dönemde ihracatçı çevirmesi zorunlu bedeli bankaya satıyor, sonra geri alıyordu. Şimdi ise ihracatçının sattığı Dövizi banka değil, TCMB alacak.

Sektör temsilcileri söz konusu düzenlemeyi Bloomberg HT'ye değerlendirdi.

"Bu uygulama bizi biraz zorlayacak"

İKMİB Başkanı Adil Pelister yeni uygulama hakkında şunları söyledi:

İhracatçımız zaten parayı yurtiçine getiriyor. Bozdurmasak bile hammadde bakımından yüzde 70 ortalama bağımlılığımız olduğundan, biz bu bedellerin karşılığını yurtdışına yollamak zorundayız. Bu uygulama biraz bizi zorlayacak.

"İlave bir handikap olacak"

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler ise uygulama hakkında şunları söyledi:

Girdinin büyük bir kısmı hem hammadde hem de enerji olarak yurtdışına bağlı. Çelik sektörü aslında döviz ihtiyacı olan sektör. Yapılan ihracat karşılığında getirilen dövizin yüzde 25’inin bozdurulma zorunluluğunun getirilmesi ilave bir handikap olacak. Biz dövizde veya kurda ani dalgalanmalar yaşarsak önümüzdeki döneme ait projeksiyonları yapmakta oldukça zorlanıyoruz.

"Rezerv arttırma ihtiyacı var"

İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin ise uygulama hakkında şunları söyledi:

Piyasada birkaç aydır döviz arzının çok kısıtlı olduğunu görüyoruz. Neredeyse Merkez Bankası’nın döviz likidite sağlayıcısı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla döviz rezervlerini arttırıcı her türlü kararı uygulamaya ihtiyacı olduğunu görüyoruz.

"Çok sağlıklı bir sonuç doğuracağını düşünmüyorum"

Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır uygulama hakkında şunları söyledi:

Dün ortaya çıkan bir gelişme ve detaylarını net olarak bilmiyoruz. Uygulamada nasıl bir şey karşımıza çıkacağını bilmiyoruz. Özellikle bu tip uygulamalarda biraz sektörle istişare ederek ve zamana yayarak bir karar alınması sektörün önünü görmesi açısından sağlıklı olacaktır. Bir taraftan serbest piyasa ve kambiyo rejiminden bahsederken bu uygulamalarla çok bağdaşır hizmetler değil gibi duruyor. O nedenle bu kararların çok sağlıklı bir sonuç doğuracağını düşünmüyorum çünkü iş dünyası elde ettiği dövizle ilgili hesaplarını yaparken bu yüzde 25’i hesaba katmamıştı. Biliyorsunuz ki bizim ihracatımızın temelinde ithalat yatıyor. O nedenle burada ek bir yük getirecektir ya da dövize gereksiz bir talep getirecektir çünkü kazanılan dövizin yüzde 25’i merkez bankasına satıldıktan sonra iş insanları ihtiyaç olduğunda tekrar bu dövizi alması gerekecek bu da yeni bir döviz talebi yaratacaktır. Bu anlamda çok sağlıklı olacağını düşünmüyorum ama zamanla bu uygulamanın etkilerini göreceğiz.